Edremit Uğur Okulu 8. sınıf ilk mezunlarını verdi
Edremit Uğur Okulu Müdür Yardımcısı İlknur Kamalı tarafından yapılan açıklamada, "Değerli Öğretmen Arkadaşlarım ve Sevgili Öğrenciler; yeni eğitim ve öğretim sezonumuzun ilk dönemini yaklaşık 5 aylık bir maratonun sonunda kapatıyoruz. Bu süreç içerisinde müdüründen müdür yardımcısına, öğretmeninden hizmetlisine kadar herkes, okulumuzun başarısıyla eşdeğer tutulan öğrencilerimizin başarısının en üst noktaya ulaşması için çalıştı. Huzurlarınızda her birine teşekkür ediyorum… Bugün alınan karneler öğrencilerin bir dönem boyunca okul yaşantılarında gösterdikleri performansın değerlendirilmesi olacaktır. Velileriniz, başarınızı, bu belgelere bakarak görmek isteyecektir. "Karneler, çocuklarınızın nasıl bir insan olduğunu değil, onların okul derslerindeki durumlarının nasıl olduğunu ortaya koyan belgelerdir. Çocuklarınızın derslerdeki başarısızlığını sorun haline getirmeyin, başarılarını da abartmayın. Karnenin bir sonuç olduğunu unutmayın. Bu sonuca nasıl varıldığını düşünün. Gidilen yol sizi memnun etsin, sonuç ikinci dönemde değişebilir.” Sevgili Öğrenciler, başarı birden çok faktöre bağlıdır. Başarıya ulaşmada sorumluluk duyma, planlı çalışma, kendine ulaşılabilir hedefler koyma ve kararlı olma zorunluluğu vardır. Bu faktörlerin tamamı vazgeçilmez öneme sahiptir. Ve hepsi bir arada olduğunda da başarı kaçınılmazdır. Başarılı olmanın belki de en önemli aşaması kendine güvenmedir. Ancak, "kendine güvenmeyi” "büyüksemek”le karıştırmayın sakın; yani kendinizi gözünüzde büyütmeyin. Mütevazı olun, bırakın başkaları sizi gözlerinde büyütsünler. Eğitim, insana iletişim kurabilmeyi, eleştirel düşünebilmeyi, özdeğerlerine sahip çıkıp, zorlukları aşabilme gücünü kazandırır. İletişim kurmanın bana göre ilk aşaması, temel taşı, karşınızdaki insanı algılamaktır. Daha sonra, iletişim kuracağınız kişiyi algıladığınıza dair ona bir mesaj göndermelisiniz. Örneğin ona "günaydın” demek veya en azından başınızla selamlamak gibi. Bu iletişimi dâhi kuramayanlar okul sıralamasında en üst seviyede de yer alsalar, gelecekte hayatlarında yalnız kalırlar. En büyük başarısızlık ve cezadır yalnızlık. Diderot’un “Bir çocuğu eğitirken ilk düşüncem; onun namuslu bir adam olmasıdır. Bunun için de önce iyi bir yürek sonra zeki bir kafa gerekir.” görüşünü unutmayalım. “Talebelerine öğrenme arzusunu aşılamayan bir öğretmen soğuk demiri döven demirci gibidir.” Öğretmenlik ömür boyu sürecek bir öğrenciliktir. Kişisel başarılardan söz ediyoruz. Fakat eğitimci olarak kurumumuzun başarısını değerlendirecek olursam; geride bıraktığımız dönem, içinde yapılan eğitim ve öğretim çalışmaları, sizlere bilim yapabilme isteğini, geleceği planlama güdüsünü, doğa ve insan sevgisini aşılamışsa başarılı geçmiş demektir. Bizler, zaman zaman karşılaştığımız zorluklara ve olumsuzluklara rağmen sizlerden bir kişiyi bile kaybetmeyi göze almadık, almıyoruz da. En büyük başarımız benim için budur. Sizleri önce kazanmak sonra da kaybetmemek. Atatürk’ün, ‘eğitim milli, bilimsel, uygulamalı, karma ve laik olmalıdır’ilkelerine sıkı sıkıya sarılarak ve onlara daha fazla işlerlik kazandırarak sizleri, geleceğe daha iyi hazırlamanın yollarını arayacağız. Yeter ki sizler, öğretmenlerinizin sizler için açtığı yollarda yürüyün ve bizlerin sizlere güvendiği gibi kendinize güvenin. Artık Atatürk’ten alıntılar yapmak demode olarak algılanıyor. Fakat benim için Atatürk bir Moda değildir ve bu yüzden geçici değildir. Ve Ulu Önderimiz der ki: "En mühim, en esaslı nokta eğitim meselesidir." Bu duygularla ikinci dönemin bu dönemden daha verimli geçmesini diliyor, aydın birer birey olmanız dileği ile hepinize iyi tatiller diliyorum." denildi.