- Anasayfa
- Fatma Aker
“Ne çok şey oldu unutulmaması gereken”
Ne çok şey oldu unutulmaması gereken;
Mıh gibi akıllara çakılması gerekenler silindi belleğimizden.
Tam da zincirlenip, birbirimize haykıracağımız vakitte alıştık ve kopuverdik inceldiğimiz yerden.
Sahi biz niye zincirlenmiştik birbirimize? Unutuverdik!
Yük olduk!
Bağ olduk!
Sen, ben, ötekiler, onlar ve bizler.
Oysa tutsak etmiş olsa da kör karanlık su tanelerini, üst üste yığıp taşlaşsa da yoktu bir hükmü.
Biliyorduk gün doğana kadardı ömrü.
Şıp
Şıp
Şıp
Hiç ders almadık; topaçın hızı döndürdü başımızı.
Bilemedik yere çarpana kadardı fırıldaklığı.
Vuslata ermeyen sonsuz arzular gibiydi hırs.
Önüne katıp sürüklediği cılız umudun peşine gidenlerin düştüğü kara delik.
Yeter miydi?
Yetmezdi tabi.
Depremde sen ben derken ortada kalan biz.
Virüste sen ben derken ortada kalan biz.
Yangında sen, ben derken ortada kalan biz.
Kar yağdığında sen ben derken ortada kalan biz.
Yeter mi?
Yetmez!
Asla yetmeyecek!
Üzdüğünüz yüreklerde kopardığınız kıyametin hükmü yok artık.
Yok olmaya mahkum devşirme bir milletin seni, beni, osu, bususun sen,
İlk güneşe yenik.
Şıp
Şıp
Şıp.
FATMA AKER
Imsulâ