- Anasayfa
- Aleyna Gürsoy
Umut Umut Umut

Yazan insanlar umutsuzlukla umut arasında ki hüzün durumunu çok iyi bilirler. Bu hüzünler mi bizi kalem ve kağıtla birleştiriyor?
Neden sadece hüzünlü olduğumuz zamanlar yazabiliyoruz?
Yazabilmek için mi hüzünler yaratıyoruz, yoksa hüzünlü olduğumuz zamanlar da umutları yeşertmek için mi yazıyoruz?
Sorularına verebilecek bir cevap var mıdır bu sonların içinde?
İçimizin sesini susturan sessizlik bizi karanlık yollarda iz bulamaz bir insan yapıyor.
Bazen gittiğimiz yollar kötüdür biliriz ama neymiş diye dönüp arkamıza bakmaya bile gücümüz yetmez.
Hayattayken ölü gibi yaşamaya devam ediyoruz yinede sesimiz çıkmıyor. Umutsuzca geçen zamana ve kendimizin gidişine bakmakla geçiyor günlerimiz.
Bize uzanan elleri itip yerine kalemimizi alıyoruz elimize tek çareyi yazmakta mı buluyoruz?
Sahiden yüreğimizi sağır eden neydi?
Ayrılıklar mı?
Mutsuz başlangıçlar mı? yada
Çıkmaz sokaklar mı?
Bunu siz seçin ve bir çözüm bulun. Kılınızı kıpırdatmadan sorunların kendiliğinden çözülmesini beklemek, sadece yazıp içinize atmak sizden başkasına zarar vermez.
Bu sizin yolunuz, sizin hikayeniz.
Hikayesinin yarım kalmasını kim ister ki?
Her bitmez dediğiniz ayağa kalktığınız da son bulmadı mı?
Umutsuzluğa düştüğünüzde yeniden güneş doğmadı mı?
ALEYNA GÜRSOY