Karesi’li Sporcu, Dünyada Türk bayrağını gururla dalgalandırmaya devam ediyor
Karesi’nin fitness ve vücut geliştirme sporcusu Burak Kabakçı, aldığı derecelerle hem Türkiye’de hem de Dünyada Türk bayrağını gururla dalgalandırmaya devam ediyor. İşte, kariyerinde Türkiye Şampiyonluğu, Avrupa üçüncülüğü ve Dünya dördüncülüğü bulunan başarılı sporcu Burak Kabakçı’nın başarı hikayesi… HER SPORCUNUN HAYALİ “Her sporcunun hayalidir. Dünya çapında bir başarı belki de bir Dünya Kupası. Sporcu bunu başaracak yetenektedir belki genetik olarak ta buna uygun olabilir. Kısacası bu sporu icra etmek için yaratılmıştır belki ama yetmez. Hele ki bazı sporlar vardır ki, madden çok güçlü olmanız gerekir zira çok iyi beslenmek gerekir; tıpkı vücut geliştirme sporunda olduğu gibi. Fakat buda yetmez. Sabır, özgüven ve sevdiklerinizin size olan güveninin tam olduğunu bilmek başarı için vazgeçilmez bir esastır. Zira tükendiğinizi hissettiğiniz ve vazgeçmeye kalkıştığınız anda sevdiklerinizin ve kendinizin kendinize olan güveni sizi yolunuzda ve hedefinizde tutabilecek yegane güçtür.” ANTRENMAN DELİSİ DERLERDİ “2016 Türkiye Şampiyonluğu ve Avrupa 3. lüğü ardından 2018 için koyduğum hedefin en zor kısmı olan diyet kısmına gelmiştim. Eylül ayında yapılacak olan Türkiye Şampiyonası ve milli takım seçmeleri için 12 Haziran tarihinde başladığım diyet, yaz boyunca yaz boyunca tadına bile bakamadığım karpuz, kiraz gibi hemen hemen tüm Dünya nimetlerinden mahrum kalmak demekti. Eylül ayındaki seçmelerde Karesispor lisansı ve logosu ile ikinci kez Türkiye Şampiyonu oldum. İspanya’nın Tarragona şehrinde yapılacak olan Dünya şampiyonasında Karesisporu temsilen ikinci kez milli formasını giymeye hak kazandım. Yazının başında anlattığım gibi spor için uygun olsanız da diğer etkenler yoksa başarı sadece hayaldir. 35 yıl bu sporu, sağlık sorunlarım süresi dışında aralıksız bıkmadan yaptım. Öyle hırslıydım ki “antrenman delisi “ derlerdi. Genetiğim öyle iyiydi ki “Biblo“ lakabıyla anılırdım. Maddi olarak ta durumum oldukça parlaktı fakat özgüveni ve gerekli motivasyonu sağlayacak güven kriteri eksikti. Genetiğim ve disiplinimle birçok kez ülke çapında kupa madalya kazanmıştım fakat Türkiye Şampiyonluğu, Avrupa veya Dünya Kupası benim için sadece binbir gece masalları tadında kulağa hoş gelen fısıltılardan ibaretti. Bu özgüveni ve motivasyonu elbette aile desteğim olmasa yakalayamazdım fakat bu lokomotif gücün günün birinde şehrin Belediye Başkanından geleceğini yıllar önce söyleseler binbir gece masalları benim için daha gerçekçi olabilirdi. Fakat tüm bu saydıklarım oldu.” KARESİSPOR GİBİ DESTEK VEREN BİR KULÜP DAHA DUYMADIM “Tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki; 35 yıllık spor hayatımda her branştan sporcusuna Karesispor gibi yakın destek veren bir spor kulübü duymadım. 36 ülkenin katılımının olacağı bir Dünya Şampiyonasında kupa almamın hiçbir garantisi olmamasına rağmen tüm Karesispor ailesi A’dan Z’ye tepeden tırnağa desteklediler. Aslında aldığım bu güven ve hissettiğim güç sadece yarışma sürecinde değildi. Antrenörlüğünü yaptığım Karesispor işletmeciliğindeki Alparslan Türkeş Spor Kompleksindeki fitness salonunun yenilenmesi hususundaki yüklü ödenek gerektiren teklifim önce Karesispor Spor Müdürü Sayın Yahya Akduman ve Başkan Yardımcısı Sayın Yasin Sağay tarafından tereddütsüz, sorgusuz sualsiz kabul görmüştü. Kendi spor salonum gibi benimsediğim iş yerim için yapılan bu yenilenme tamamen bana güvenin bir nişanesiydi ve bu güven bile bana vazgeçmemek için esaslı bir sebepti. Diyete başladığım ilk günlerden sonra Yahya Akduman’ın “ Burak hocam sen bizim bünyemizde spor eğitmeni olduğun kadar sporcumuzsun. Yarışma bitimine kadar ise sadece sporcumuzsun tesisi eğitmen olarak değil, sporcu olarak kullan“ söylemi ile gönül fetheden bir spor müdürü, başında binbir tane sorumluluk varken her fırsatta beni desteklemek ve ateşlemek için arayan, tesise ziyaretimize gelen koca yürek Yücel Yılmaz gibi bir Başkan, güvenini ve güler yüzünü hiç eksik etmeyen Adem Özalp gibi bir İlçe gençlik ve spor müdürünüz, böylesine sabırlı anlayışlı bir eşiniz ve aileniz ve gerek telefonla gerekse sosyal medya desteğiyle şahlandıran bir şehir ve vatan halkının desteği varsa daha önce saydığım genetik, maddi destek etkenleri bile olmasa başarı kaçınılmazdır. Zira tüm bunlara Allah inancı eklendiğinde oluşan güce “iman gücü“ denir ki; bu güç karşısında başarı kaçınılmazdır.” 2020’DE TÜRK BAYRAĞINI DALGALANDIRACAĞIM “Ben altı ay boyunca yaptığım katı diyetin, her sabah 5:30da başlayıp akşam 21:00e kadar süregelen üç periyodik sert antrenman gücümü, kimi zaman açlıktan kimi zaman tükendiğimde düştüğüm yerden işte tüm bu insanların bana olan güveni ile ayağa kalktım. 36 ülke takımının içinden kupayı bu özgüven ile Plevne marşı ile yaptığım koreografiyi Dünya’ya dinleterek kazandım, Karesispor’a kazandırdım. Elbette hedefler böylesi komplike bir güç varken son bulmayacak. Şarj olacağım ve 2020 ‘de Karesispor logosuyla şanlı Türk Bayrağını daha da güçlenmiş olarak dalgalandıracağım. Teşekkürler Karesispor, Karesi Belediyesi, Balıkesir ve Türkiye.”