ŞAİR HALİL SOYUER - Körfez Star - Körfezin Gündemi
Namaz Vakitleri
Görüntülenen Åžehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • AkÅŸam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • GüneÅŸ Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Åžafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

ŞAİR HALİL SOYUER

Bu haber 495 kere okunmuÅŸ. 08/01/2021

YUNUSCA SEVMEK-SEVGİ SELİ… ÅžAİR HALİL SOYUER.   

04 OCAK 1921 – 17 OCAK 2004            

 

ŞİİRİ TOPLUMDAN,TOPLUMU ŞİİRDEN AYIRMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR.HER İKİSİDE BİRER VARLIK OLARAK DAİMA Ä°Ç Ä°ÇE VE KOLKOLA OLMALIDIR. DELİ GÖNLÜM SEVMELERDEN BIKMADI,SEVGİ BENDE HÄ°Ç Ä°ZİNE ÇIKMADI…Halil SOYUER

 

Türkiye’nin var oluÅŸ mücadele yılları, YUNAN iÅŸgali altındaki Balıkesir’in Havran İlçesinde Halil SOYUER 1921 yılı Ocak ayında dünyaya geldi.Babası Bayburt’un Pulur Bucağından ve Akkoyunlu Sülalesinden Osman Efendi, Annesi Emine hanımdır. ÇocukluÄŸunda annesinin ninnileri ve ilk okul çaÄŸlarında Havrana gelen seyyar satıcılardan kitap sevgisiyle tanıştığı Kerem ile Aslı, Leyla ile Mecnun, KaracaoÄŸlan-, Yunus Emre’nin yaÅŸam öykülerini okudukça sevgi seli kalbinde çaÄŸlamaya baÅŸlamış ve “BENİM ÅžU BEYAZLIK YAÄžAN KARDAKİ,YÜREĞİMDİR ÅžU ÇATLAYAN NARDAKİ,KARACAOÄžLANIN TOROSLARDAKİ,TÜRKMEN KIZLARINDAN KALAN BENİM.” diyerek hepsinin sevgi selini yüreÄŸinde yaÅŸattığını dile getirmektedir. 1940 yılında Balıkesir Lisesini bitiren SOYUER, ÅŸiire Lise çaÄŸlarında baÅŸladı. YetiÅŸmesinde edebiyat öÄŸretmenleri merhum Mahir İZ ile merhum Cezmi Tahir BERKTİN çok büyük etkisi oldu. İlk ÅŸiiri 1937 yılında Balıkesir Lisesi (yılsonu) dergisi ALKIM’da

Yayınlandı. SOYUER “Åžiir, lise çaÄŸlarında içime girdi.”diyordu. İsmet SOLAK’sa ÅŸiir içine girmedi, doÄŸuÅŸundan itibaren. İçi ÅŸiirle örüldü.”diyordu. AskerliÄŸinden sonra 1944 yılında Milli EÄŸitim Bakanlığında bir memuriyete atanarak Ankara’ya yerleÅŸti 1947 yılında kapatılana kadar Ankara Halkevinin Dil ve Edebiyat ÅŸubesi baÅŸkanlığını yürüttü. O yıllarda Ankara’da çok büyük ilgi gören ve her ay Ankara Halkevi Salonunda düzenlenen (ÅŸiir günlerinin ) Behçet Kemal ÇAÄžLAR’dan sonra hazırlayıcısı ve sunucusu oldu. 1947 yılında 27 Yaşında. Kendi yönettiÄŸi ÅŸiir toplantılarını “Åžimdi ÅŸiir çeÅŸmesinin MusluÄŸunu Açıyorum! diyerek açarmış. Önce genç arkadaÅŸları kürsüye çağırırmış. SOYUER, ÅŸiire yaklaşımı,onu seviÅŸi, sevdiriÅŸi, deÄŸer vermesi, koruması, kol-kanat germesiyle büyüktü… Åžiirle uÄŸraÅŸanlara ÅŸiiri sevenlere kendisini de sevdirmesini- saydırmasını bilmiÅŸti. Nezaket kurallarına uymakta gösterdiÄŸi incelikle, dostluÄŸuyla, insanca davranışlarıyla çok kiÅŸiden büyüktü. “ŞİİR OKUNURKEN ÇIT ÇIKMAMALI UÇAN SİNEĞİN BİLE VIZILTISI DUYULABİLMELİ” diyerek dinleyenin kendini tüm benliÄŸiyle ÅŸiire vermesini ister ve gündeme getirirdi.Kimseyi kırmazdı, çaÄŸrıldığı ÅŸiir dinletilerine katılmaya gayret ederdi, 80 küsur yaşına raÄŸmen… Tüm ÅŸiir dergilerinde SOYUER’in

Åžiirlerini bulmak mümkündü. Onun ÅŸiirlerine yer veren dergilerin yayımcıları sanki “Bakın bizim dergimizdeki ÅŸairler arasında SOYUER imzası var diye övünç payı çıkarırlardı. İlk ÅŸiir kitabı 1950 yılında (Liman) adıyla yayınlandı.20. ve son ÅŸiir kitabı “Seninle” 2003’te yayınlandı.(Kin-Kör kuyu- Gönül daÄŸları-Sonbahar çiçekleri-Sevgi burcu-Sevgi bende hiç izine çıkmadı-Sevgi baÄŸları-Bakış mektubu-Sormayın zaman akıp gidiyor….)

Memleketimizde yayınlanan birçok ünlü sanat dergisinde 1940 yılından beri ÅŸiirleri çıkan Halil SOYUER, BaÅŸkentte 1966-1969 yılları arasında (ÇABA) adıyla aylık bir sanat dergisi de yayınladı. 36 Sayı çıkan ÇABA da birçok genç ÅŸairin yetiÅŸmesine ve geliÅŸmesine yardımcı oldu.

İzmir benim, Van benim

Åžeref benim, ÅŸan benim

Erzurum, Erzincan

Konya, Ardahan benim

Seneler kutlu bana

Aylar umutlu bana

Her an haykırıyorum

Türk’üm ne mutlu bana!

Cesaretim candadır

Åžöhretim dört yandadır

Benim asıl cevherim

Damardaki kandadır!

Seneler kutlu bana

Aylar umutlu bana

Her an haykırıyorum

Türk’üm ne mutlu bana!

SOYUER’in bu ÅŸiirini; Yıldırım GÜRSES, Sultaniyegah makamında besteledi. SOYUER, “Türk’ü ve vatanı sevdirmek gerek. Bu da ÅŸarkılarla, türkülerle, ÅŸiirle olur “ diyordu. SOYUER, “Åžiiri seven, gönül veren gençler çok okusunlar. Åžiiri seven insan; ailesini, vatanı daha çok sever. Åžiiri sevenin elinden

Kötülük gelmez. Åžiirden kötü ÅŸair çıkar, kötü insan çıkmaz. Åžiiri ne kadar çok seversek, toplum daha bir güzelleÅŸir, hırçınlıklar ortadan kalkar” diyordu. Åžiirlerinin genel karakteri 4 veya 5 kıtadan oluÅŸur ve bu hacim içerisinde duygularının en üst zirvesini sunmuÅŸtur, 1955 yılında memuriyetten istifa ederek gazeteciliÄŸe baÅŸladı. Ankara da günlük yayınlanan siyasi gazetelerde muhabirlik, istihbarat

ÅžefliÄŸi, yazı iÅŸleri müdürlüÄŸü ve aynı zamanda köÅŸe yazarlığı yaptı.1982 yılındı Adalet Gazetesi kadrosundan emekli oldu. SOYUER, sürekli Sarı basın kartı taşımaktaydı. Halkın konuÅŸtuÄŸu Türkçeye musiki ahengini yerleÅŸtiren Åžairimizin;”Åžiir bahçesinde açan çiçekleri etrafa deÄŸiÅŸik güzellikler kokular

Saçıyordu. SOYUER, duygu dünyamıza sadece ÅŸiirle girmedi;ÅŸarkılar kanat oldu ÅŸiirine; bir baÅŸka çeÅŸni verdi gönül bahçemize… SOYUER’in enfes ÅŸiirleri müzisyenlerin, bestekarların yüreÄŸinde ”müzik bahçelerinde yeni yeni çiçekler açtırmaya (!)”ve yankılan-maya baÅŸladı. Gönülleri ısıtan nefesiyle; ÅŸiirlerin büyüleyen mısralarında sevginin sıcaklığının yürekleri sardığını hissederiz bestelenen güftelerde, güftelerinde. Halil SOYUER’in ÅŸiirlerinden birçoÄŸu, İngilizce, Fransızca ve Farsçaya çevrildi. Bugüne kadar 76 ünlü bestekar tarafından 257 Åžiiri Türk Sanat MüziÄŸi dalında muhtelif makamlarda bestelenip ÅŸarkı yapıldı. Ülkemizin meslek kuruluÅŸları olan (MESAM) ile (İLESAM)’ın asıl

Üyesidir.Ülkemizin ciddi kuruluÅŸlarınca açılan ÅŸiir yarışmalarında birincilik ödülleri de olan Halil SOYUER Türkiye Vakıflar Bankasının (Vakıf-Bank) 40.KuruluÅŸ Yıldönümü nedeniyle ülke genelindeki Sanatçılar içinde ÅŸiire hizmetlerinden dolayı (Altın) ödüle layık görüldü.1996 Yılında Bursa Kültür Vakfınca da Türk ÅŸiirine ve Türk Sanat MüziÄŸine hizmetlerinden dolayı altın plaketle ödüllendirildi. 1950 yılında yazdığı aruz ÅŸiiri, ÅŸarkı haline geldi.Ekrem GÜYER, Hicaz besteledi.İlk bestelenen bu ÅŸiir ÅŸuydu:

Hançeri aÅŸkınla ey yar,

Gönlüm üzre vurma hiç…

Öyle bir derde giriftarım ki,

Halim sorma hiç

AÄŸladıkça gözlerimden

Kan gelir yaÅŸ yerine

Öyle bir derde giriftarım ki,

Halim sorma hiç.

Dünya ÅŸairler kongresinde ülkemizi temsil eden Halil SOYUER’in adı HAVRAN’da  bir caddeye verildi,Mini bir anıt kitabesi yapıldı ama kesinlikle Bir Heykeli ve Åžiirlerinin ÅŸarkıları tanıtılmalıdır.Anıt mezarı KazdaÄŸları gölgesindedir.Ayrıca Balıkesir BüyükÅŸehir Ziya Tan baÅŸkanlığında Belediye Meclisince (Fahri HemÅŸerilik) unvanına layık görüldü.2003-TRT Genel MüdürlüÄŸü de SOYUER’in hayatını (Yörelerimiz-Türkülerimiz) programı içinde çekim yaparak iki ayrı programda ebedileÅŸtirdi.İstanbul Åžairler ve Bestekarlar DerneÄŸince 1999 yılında yılın “Åžair Babası” seçilerek ödül aldı. 1945 yılında Münevver Hanım’la niÅŸanlanmış.Anadolu Ajansı memurlarından Münevver Hanımla 1946’da evlenmiÅŸ. Elli yedi (57) yıllık hayat arkadaşı için; “-EÅŸim Münevver, dünya iyisidir.Bazen geç giderim, ertesi günü gelirim; bana ne sual sormuÅŸtur, ne de asık surat çorbası piÅŸirmiÅŸtir.” Diyordu. Münevver-Halil SOYUER çiftinin Nursel GÜNDÜZ ve Birsel YEŞİLSOY adında iki kızı ve Emrah adında bir oÄŸlu vardır. Çocuklarının evlenmelerinden de Görkem GÜNDÜZ, Sıla YEŞİLSOY ve Efekan SOYUER adında üç de torunları bulunmaktadır. Sevgi dizeleri-mısralarıyla kalpleri feth etmiÅŸ kumandan gibi yüreÄŸi sevgi ve aÅŸk dolu ÅŸairler sultanı, önce güzel insan, sonra da güzel ÅŸair. DostluÄŸu ise pek kolay anlatılır türden deÄŸil.İşte dostlukla ilgili dedikleri:

“Dostluktan ayrılsak boÅŸta kalırız,

Dost taş olsa, altın sayar alırız.

Dost nerede olsa, arar buluruz;

Sarar sarmalarız yarasını biz…”

Åžair yazar Mustafa CEYLAN, Halil SOYUER’in hayatını ve ÅŸiirlerini 300 sayfalık bir kitapta dile getirmiÅŸ ayrıca Åžair Ayhan İNAL’da “Åžair Halil SOYUER’in  Hayatı- Åžiirleri adında 150 sayfalık bir kitap yayınlamıştır. Erzurum Atatürk Üniversitesi, Elazığ Fırat Üniversitesi, Malatya İnönü Üniversitesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi ve İzmir 9 Eylül Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültelerince Halil SOYUER’in ÅŸiirleri lisans ve doktora tezi olarak ele alınmıştır. Üniversitenin edebiyat çevreleri;”Halil SOYUER edebiyatta klinik bir vaka” demiÅŸler. Bilim adamları yurt içinde ve yurt dışında ÅŸairleri incelemiÅŸler. SOYUER’in bir örneÄŸini ne yurt içinde, ne de yurt dışında bulamamışlar. Çünkü 70 yaşından sonra, aÅŸk ÅŸiiri yazma iÅŸi bitiyor. Halil 80 yaşında bile hala en ateÅŸli aÅŸk ÅŸiirleri yazıyordu.81 yaşında, genç ÅŸairlerden çok daha güzel aÅŸk ÅŸiirlerini nasıl yazdığı sorulduÄŸunda, SOYUER ÅŸöyle yanıtlamıştı; “-Vallahi, ben de bilmiyorum. Kendim yazmıyorum onu. Bana yazdıran bir güç var. Ne yapayım, geliyor, yazıyorum” demiÅŸti. Halil SOYUER, halkın anlayacağı tarzda yazıyor. Åžiirlerinde herkes kendisini buluyor. Anadolu’yu adım adım gezerek halk edebiyatımızın kaynağına inmiÅŸ, onun inceliklerini çok iyi kavramıştır. SOYUER, Halk Åžiiri geleneÄŸine baÄŸlı bir ÅŸair. Åžiirleri; sevgi, çiçek ve gençlik kokuyor. Halk ÅŸiirini, modern ÅŸiir anlayışıyla günümüze taşımış, halk ozanı içtenliÄŸinde akıcı ve coÅŸkun bir ırmak gibi, özentisiz bir dil kullanmış. Geçimi, aÅŸkı, sevgisi, saygısı hep ÅŸiirle olmuÅŸ ÅŸiirden almış yaÅŸama gücünü. Bütün dünyası ÅŸiir üzerine kurulmuÅŸ; ÅŸiirle uyuyup, ÅŸiirle uyanmış. Halkın konuÅŸtuÄŸu Türkçeye bir musiki ahengini yerleÅŸtirdiÄŸi ÅŸiirlerinde aÅŸk, sevgi, kader ve ölüm temalarını iÅŸleyen ancak ÅŸiirlerine toplu olarak bakıldığında, O’nun bir sevgi yi çığ gibi büyüttüÄŸü görülür.Åžöyle der yıllar için dizelerinde;        

Yıllar bir dökümhane, kalıp kalıp geçiyor,

Ne uzuyor gelirken, ne kısalıp geçiyor.

Binbir çile içinde derde yenik düÅŸenler;

Bu dünyadan ÅŸöyle bir nefes alıp geçiyor.

OyuncaÄŸa dönmüÅŸüz bayramların elinde,

Ramazan, Kurban derken, ömür gelip geçiyor.

Yaşın altmışı buldu, hele düÅŸün SOYUER;

Mevsimler gözlerine gülüp gülüp geçiyor.

Sevginin ÅŸiiriyle; sevgi dağıtıcısı, sevgi ÅŸakıyanıydı. Tüm hayatını sarmış, tüm gövdesini sarmıştı sevgi… Sevgi denince SOYUER geliyordu akla. Sevgiler dolusu kitapları sevgiler dolusu ÅŸiirleri var.

Evet, aÅŸk (SEVGİ) iki kiÅŸiliktir.Åžairimiz ve bizler! … Bu böyle sürüp gidecek. Åžairimiz ve biz dostlarından sonrada! Çünkü ne diyordu ÅŸair: “Sevenler ölür de, sevgiler ölmez!.. Bu koca evrende bir sis çanı gibi çınlar dursun sevgiler…HİCİVLERİNDEN GÜNCEL BİR ÖRNEK.”Bu ne biçim hırs böyle, bu ne biçim insanlık, dostluÄŸu kardeÅŸliÄŸi bir türlü bulamıyor,-İnsanlar ÅŸu Kedi,Köpek,At kadar olamıyor. Bir gün karlı daÄŸlarda çaresiz kalırsak, gönlümüzü ısıtıverecek Kardelenler beklenmedik bir yerlerde belirivereceklerdir… Zeki Müren’den dinlerken aşık olduÄŸum “HANÇERİ AÅžKINLA EY YAR GÖNLÜM ÜZRE VURMA HÄ°Ç ”ÅŸarkısıyla yaÅŸamını incelediÄŸim, BURSA ERGUVAN GÜNLERİ,ÅŸiirlerinde,1998 yılı Erdinç Çelikkol hocamla “BİR BURSA AKÅžAMINDA SANAT ”gecesinde sahne ışıklarında tanıdığım ve 2000 yılında Edremit Belediye BaÅŸkanı Tuncay Kılıç ve üçümüz dostluk yemek sohbetinden sonra kızı Nursel’in armaÄŸan ettiÄŸi kitaplarında ve kalbimde yaşıyor, anıt mezarının önünden her geçiÅŸimde canlı anıları yüreÄŸimde hissediyorum. YOKTA NOKSAN ARANILMAZ-YASA BUDUR VAR EKSİLİR-NE SIRDA TÜKENİR İNSAN-NE İNSANDA SIR EKSİLİR-ELDEN ELE,RENKTEN RENGE-ÖLÜM SELDİR CAN BİR YONGA-GİDERSEK BÖZULMAZ DENGE-HALİLLERDEN BİRİ EKSİLİR... 76 ÜNLÜ BESTAKARIN 257 ŞİİRLERİNDEN BESTELİDİKLERİ ÅžARKILARINDAN BİR DEMET…GideceÄŸin yere benide götür-Taç eyledim her kahrını,-AkÅŸam olur gizli gizli aÄŸlarım-Sevgi çiçekleri açtı bu mevsim. Gönlümdeki yangın_Alev alev yakıyorsun -O güzel gözlerin-Hasta gönlüm-Cümle ÅŸarkılar yârim-Kaç yıldır duruyor…Bakış mektubu-Havran ovası-İzmir benim Van benim...

17 yıldır Türk ÅŸiiri öksüz… 17 yıldır ÅŸiir dinletileri Onsuz… 17 yıldır heceler SOYUER’siz… 17 Ocak 2004 ‘te yitirdiÄŸimiz büyük ÅŸairimizi saygı ve rahmetle anıyorum.

HAVRAN                                                 

Åžu dünyada sende açtım gözümü

Ömür boyu sen güldürdün yüzümü

Sende yedim ilk zeytini, üzümü

Altındır toprağın taşın, Havranım

Kasım gelir Zeytin güler daÄŸlarda

Kadın, çoluk çocuk yollardı

Sırıklar ellerde, sepet kollarda

Kışın fazla olur işin havranım

Gözü var diyorlar sende Kazdağı’nın

Her mevsim yemyeşil dalın yaprağın

Bereket fışkırır taşın toprağın

Cıvıl cıvıl öter kuÅŸun havranım

KocadaÄŸdan kuÅŸlar insin ovana

Zeytin varken kaçmaz ekmek yavana

Böyle geçsin kışın yazın Havranım.

Dört köÅŸenden tarih akar soyunca

Turp otu ye, gel zeytin ye doyunca

Yüzün gülüp dursun yıllar boyunca

Aman çatılmasın kaşın Havranım.!

BİR BURSA GECESİ

Tambur mahallesinin yay sokağı içinde

Sadun Aksüt o gece neler neler var etti

NaÄŸmeler birer birer dökülürken tellerden

Yay coÅŸtu sevincinden. Tambur iftihar etti

Åžaçından sakalına bir mesaj indi sandım

Aklından geçenleri gözleri ikrar etti

Efendilik garında durdurup treni

Bir ÅŸahane geceyi hepimize yar etti

Duyunca yıllar sonra Perihanın sesini

Gam kaçtı Mudanya’ya orda intihar etti

Büyüdü Serap Mutlu Akbulutlar içinde

Nihaventten başlayıp hicazda karar etti

Okurkan  ÅŸarkıları o kadife sesiyle

Gönlümüzdeki kışı bozdu İlkbahar etti

Kalbini dostlarına açan Erdinç ÇELİKKOL

Kadeh güzergahında Tik-Tak ta ısrar etti

Dört bestakar gelince bir araya o gece

Åžaire güfte diye her biri ihtar etti

Gönül yapılarında Etenin imzası var

Allah onu doÄŸuÅŸtan ÅŸiire mimar etti

O geceyi yaratan oydu GÖNLÜFERAH,ta

Muhabbet meclisinde bizi bahtiyar etti

Sende öyle bir gönül varki Halil Soyuer

Yüz yaşına gelmeden seni ihtiyar etti

HAŞMET DEMİRBİL

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

1 + 5 = ?