- Anasayfa
- Fatma Zehra Köseley
MÜZEYYEN SENAR
CUMHURİYETİN DİVASI / MÜZEYYEN SENAR
Müzeyyen Senar. Sanki aramızdan hiç ayrılmamış gibi. Muhteşem sesi ile taş plak kayıtlarında sesleniyor. Efe tavrı ile gönüllerimizin ayrı bir yerinde efece durup duruyor. Zeki Müren , ile olan dostluğunu ayrı bir yere koyardı rahmetli. Perihan Altındağ Sözeri , İstanbul Radyosu'nda canlı yayına çıkacaktır. Ateşlenip , hastalanır. Yayına Zeki Müren diye bir genç sanatçıya yer verilir.. Radyodaki yayın ile Zeki Müren büyük beğeni kazanır. Radyo dinleyicileri bu muhteşem sesli genci radyodan dinlerler ve tanırlar. Müzeyyen Senar ve Zeki Müren Bursalıdır. Hemşehridirler aynı zamanda. Basına ara sıra yansıtıldığından daha koyu bir dostlukları vardır. Zeki Müren'i kaybettiğimizde ona olan sevgi ve hürmetini gözyaşları ile anlatmıştı. Hıçkırarak ağladığına tanık olmuştuk .
Müzeyyen Senar,
16 Temmuz 1918 yılında Bursa Keles ilçesi Gököz Köyünde doğdu. Adını Hikmet koyarlar. Nüfus cüzdanı çıkarması için şehre gönderdikleri eniştesinin" Hikmet" isminin yerine , Müzeyyen yazdırması ile Müzeyyen Senar olur. Babası Mehmet bey kıraathane işletmektedir. Annesi Zehra hanım Kuran okuması ve güzel sesiyle biliniyor.Müzeyyen annesi Zehra hanımla birlikte mevlitlerde annesine eşlik ediyor. 1927 yılında anne ve babası ayrılırlar. Annesi İstanbul'a taşınır. Müzeyyen Senar bu süreçte kekeme olur. Müzeyyen Senar ancak 3 yıl sonra İstanbul'a annesinin yanına gelir.Okuluna burada devam eder. Müzik öğretmeni tarafından " Üsküdar Musuki Cemiyetine" kaydedilir. İlk müzik eğitimine kemençe üstadı Kemal Niyazi Seyhun bey ve udi Hayriye Hanım gözetiminde başlar. Burada öğretmenlerinin ilgisini çeker. Güçlü sesi ve yorumu ile çok beğenilir.Daha sonra ,
Sadettin Kaynak, Mustafa Nafiz Irmak , Lemi Atlı ve Selahattin Pınar gibi dönemin kıymetli kişilerinden dersler alır. Kemal Niyazi Bey ile İstanbul Radyosu'nda şarkı söylemeye başlayan Müzeyyen Senar , Perşembe günleri yaptığı canlı yayınla geniş kitlelere adını duyurur. İstanbul'un en önemli müzikhollerinden Belvü Gazinosu sahibi İbrahim Dervişzade 1933 yılında yaz programında Müzeyyen Senar'a yer verir. Müzeyyen Senar'ın sahnedeki büyük başarısı , Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve Türk Sanat müziğinin hayranı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ilgisini çeker. Atatürk'ün huzurunda şarkılar söyler. Mani oluyor halimi takrire hicabım, Vardar Ovası , Çalın Davulları..Rumeli türküleri ile gönüllere dolan sesiyle , Müzeyyen Senar Türk Sanat Müziğinin ve Cumhuriyet'in Divası ünvanını hak eder. Radyolarda o vardır. 1938 yılında Ankara Radyosu'nun ilk yayınlarına katılır ve 1941 yılına kadar radyo programlarını sürdürür. Müzeyyen Senar ve eşi birlikte gittikleri bir gecede yaşadıklarını anlatırken kekeliyor.Ve anlatıyor.
- Ben kekemeydim. Daha sonra müzik sayesinde kekemeliğimi yendim.
*****
Ünlü arama motoru " google " dün Müzeyyen Senar'ın resmini logosuna aldı. Bir Türk Sanat Müziği seveni olarak çok keyiflendim. Gururlandım. Aramızdan ayrılmasının hüznü dağıldı biraz. Müzeyyen Senar'ı sahnede dinlediğimdeki heyecanımı anımsadım. O efe yürüyüşünü ve Ferayedir gızın adı Ferayeeee... Türkmen gızı da gatarlamış mayayı.. Sesi inletiyor ortalığı..İçinizde en efe duygular şahlanıyor..Ferayeeee.. Bu türkü ile bütünleşiyorum sanki. Kızım doğunca adını koyuyorum..Feraye..
Müzeyyen Senar'ın kızının adı da Feraye.
Rakı içişine hayran olunurdu Müzeyyen ablanın.. Bir dikişte bitirdiği rakı kadehini fırlatıp atması, efe tavrındandır. Başka birine bu tavır yakışır mı ?
- Bilemem. Ama Müzeyyen Senar'a çok yakışırdı. Boynuna bağladığı , omzuna aldığı oyalı yazmalar onun Anadolu sevdası idi.
Müzeyyen Senar'ı İstanbul Bebek Gazinosu'nda 1983 yılında son kez dinlemiştim.
O yıllarda ,Çarşamba günleri kadınlar matinesi olurdu. Evlerde sarmalar , dolmalar , börekler yapılır. Çoluk çocuk , konu komşu gazinolara Çarşamba - kadınlar matinesine gidilirdi. Sahneye kim çıkarsa illaki evde yapılan sarmalardan ikram edilirdi.Kadınlar matinesinin çok ayrı bir kültürü vardı. Yan masadakilerle tanışılır. Onlarla börek - çörek alışverişi yapılırdı.
Çocuklarımız ve komşularımızla mahallemizin eğlencesi şimdilerde hayal oldu. O zarif ve naif kültürümüzün yeller eser yerinde..
Cumhuriyetimizin Divası, Müzeyyen Senar, geride bıraktığın o muhteşem şarkılarınla bizleri hala geçmişimizin güzel anılarıyla buluşturuyorsun. Senin o efe tavrını, çok sevdik , çok özledik. Işıklarda uyu..Unutulmaz sesin ile bizimlesin.. İyi Çarşambalar.
FATMA ZEHRA KÖSELEY