- Anasayfa
- Mehmet Çağ
BİLİŞSEL ZEKA VE DUYGUSAL ZEKA
Her aile çocuklarının çok zeki olmasını arzular ve bu hususta küçük yaşlardan itibaren çeşitli çalışmalar içerisine girer.
Günümüzde aileler çocuklarının bilişsel zeka düzeylerini arttırabilmek ya da var olan potansiyelinin tümüne ulaşabilmek adına sürekli çalışma içinde olurken gözden kaçırdıkları önemli bir husus bulunmaktadır. Bu hususun adı duygusal zekadır. Duygusal zeka, bireysel ve toplumsal ilişkilerde var olabilme, hayattan tat ve lezzet alabilme imkanı tanıyan önemli bir zeka türüdür. Bu zeka bilişsel zeka gibi küçük yaşlardan itibaren gelişmeye başlar ve bilişsel zeka gibi desteklenmeye ihtiyaç duyar. Çocuklar bilişsel zeka düzeyleri ile akademik başarıya kavuşabilirken, duygusal zeka düzeyleri geliştirilmemiş olursa toplumsal yaşamdaki ilişkilerde büyük sorunlar yaşayabilmektedirler. Duygusal zekaları gelişmemiş; lakin bilişsel zeka düzeyi olarak iyi durumda olan kişiler bir çok keşfe ve yeniliğe imza atabilirken, bu keşiflerini insanın ve evrenin yararına uygulayabilme kapasitesinden ise mahrum kalmaktadırlar. Bu durum onların kötü niyetli kişilerin planlarında bir piyon olmasına ve bu güçlerini zararlı bir şekilde kullanabilmesine de neden olabilmektedir. İnsanoğlu iki kanatlı bir kuş gibi düşünüldüğünde, bilişsel zeka düzeyi yüksek ama duygusal zeka seviyesi düşük bireyler hep bir kanattan yoksun bir kuş misali yaşamlarında hiçbir zaman özgürlüğün tadını tam alamamakta ve bu durumda onları çıkmaza sürükleyebilmektedir. Hatta öyle ki toplumsal ilişkilerden soyutlanmışlık hayattan tat ve lezzet alamamalarına bunun neticesinde ise intihar, kendisine zarar verme ya da çeşitli bağımlılıklara yol açabilme riski barındırmaktadır.
Ailelerin bu sebepten dolayı bilişsel zeka düzeylerini geliştirmelerine özen gösterdikleri çocuklarının duygusal zeka düzeylerini de arttırmaya çalışması büyük önem arz etmektedir.
MEHMET ÇAĞ
PSİKOLOG