Fatoş dün verdin yemedim. Toksun heral diye geçiştirdin. Bu gün yine ciğer veriyorsun. Senin oğlun kumru uyuzu seviyor diye ben de ciğer sevmek zorunda mıyım? Ben ciğer sevmem iki de bir verip durma. Hem sen beni mi takip ettiriyorsun o yelpaze tuyruğa? Yok hem yaşlı amcanın verdiği mamayı yiyormuşum hem de Zeynep teyzeyle, Memet amcanın verdiği mamayı yiyormuşum. Bir de burada ohh. Bi keresin de Zeynep teyzeyle, Memet amca gitti. Üstelik maşayı da alıp götürdüler. Ben oraya mama yemeye değil,maşayı görmeye gidiyordum. Hem yaşlı amcanın verdiği mama da hiç güzel değil. Napim buraya gelip mama istemiyeyim de aç mı öleyim ben? Hadi git azcık kuru mama ver. Bak geçen gün de mama torbasını ben yırtmadım. Bir kere yırttım diye hep ben yırtacak değilim ya. Hem sen beni görmedin ki o zaman. Ben karanlıkta şey ettiydim onu. Yoksa o yelpaze tuyruklu oğlun mu ispiyonladı beni? Sen onun her dediğine inanma. Çünkü o beni kıskanıyo. Zeynep teyzenin kızı benim neşil gözlerimi çok beğeniyo mama yerken hep yarısını bana bırakıyor. O senin yabani tıltuyruk oğlun varya manita bile yapamadı daha. Mahallede kız bırakmadı kovalamaktan taş kafa hiç beni de örnek almıyor, anca seni kıskansın benden. Ondan önce ben vardım ben nerden bilecek süt bebesi. İki tıslıyorum kaçacak delik arıyor. Bana bak Fatoş iki saattir konuşturuyon beni dilim damağım kurudu azcık mama ver de ağzım tatlansın, balıklı olsun ha. Hadi çabuk ol yoksa bu kapıdan kalkmam. Ahan da böyle yatarım akşama kadar. Hah işte şöyle yelpaze kuyruk gelmeden yiyip gideyim. Sarıkafa