Bu haber 472 kere okunmuş. 03.05.2023 Çarsamba 08:02

Paylaş Tweetle Paylaş Yorum Yap

Balıkesir’in Burhaniye İlçesinde 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlandı. Burhaniye eski kütüphane önünde başlayan Kortej yürüyüşü Cumhuriyet Meydanında son buldu. “Selam olsun fabrikalarına sahip çıkan emekçilere! Selam olsun üniversitelerine sahip çıkan akademisyenlere, öğrencilere! Selam olsun haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkan kadınlara!Selam olsun kentlerine, doğasına, ülkesine sahip çıkan yurttaşlarımıza! Selam olsun eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükseltenlere! Selam olsun bu mücadelede, bu meydanlarda yitirdiklerimize! Selam olsun Türkiye işçi sınıfına sözleriyle.” Burhaniye eski kütüphane önünde başlayan Kortej yürüyüşünde Cumhuriyet Meydanına kadar ellerde döviz ve afişler ile yüründü ve 14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi hükümeti eleştirildi. “Gün gelecek, devran dönecek Akp halka hesap verecek." sloganlarının sık sık atıldığı yürüyüş Cumhuriyet Meydanında son buldu. Burada yaklaşık olarak 3 binden fazla kişinin meydanı doldurması sonrasında konuşmalara geçildi. CHP Balıkesir Milletvekili ve Milletvekili adayı Ensar Aytekin, Yeşil Sol Parti Balıkesir 1. Sıra Milletvekili adayı Şevin Coşkun, Türkiye İşçi Partisi Balıkesir 3. Sıra milletvekili adayı alandaki vatandaşlara seslendi. Daha sonra Burhaniye sol Parti İlçe Başkanı Muhsin Ertuğrul Yüzer 1 Mayıs’la ilgili olarak konuşmasını yaptı. Yüzer konuşmasında şunları söyledi:“İşçiler, Emekçiler, Kadınlar Gençler, Emekliler,Bizi mahvetmek isteyen Emperyalizme ve işbirlikçilerine, Bizi yok etmek isteyen Kapitalizme karşı Siyasal İslamcı AKP MHP,talibancı şeriatçı Hüda Par, Kadın düşmanı gerici Yeniden Refah Partisi Faşist bloğuna karşı, Yaşasın Devrim ve Sosyalizm, Faşizme Ölüm Tek Yol Devrim diyerek Solun olduğu her yerde, Yürü karanlığın üstüne diyerek 1 Mayıs'ta alanlardayız.Anadolu katliamların, yok edilişlerin, acıların coğrafyasıdır.En son Maraş depremlerinde göz göre göre yüz binin üzerinde canımızı yitirdik. Kadim Hatay kenti artık yok. Maraşlı çaresiz. Adıyaman acıyaman oldu.Milyonlarca insanımız çaresiz, öfkeli.Suçlusunuz, katilsiniz. Ne unutacağız,ne affedeceğiz,Hesap vereceksiniz, mutlaka hesap soracağız.14 Mayıs’ta yüzyılın seçiminde Siyasal İslamcı, Faşist, karanlık iktidar çetesini göndermeye kararlıyız, göndereceğiz.Biz ve tüm muhalefet bloğu diplomasız, anayasayı hiçe sayarak aday olan ceberrut, zorba RTE’ye karşı tek adayda birleşiyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde,emekçilerin, emeklilerin, kadınların gençlerin hepimizin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz. Hep birlikte kararlılıkla çalışacağız ve Onu başkan yapacağız. AKP çöp olacak, yok olacak. Sosyalist Güçbirliği parlamento seçimlerinde kendi adaylarına oy verecek SOL Parti ve ittifak dostlarımız Bağımsızlık, Anti Emperyalizm, Kamuculuk, Laiklik, Eşitlik ve özgürlük, Yaşasın Sosyalizm diyerek Solun, Sosyalizmin, Devrimciliğin iklimini bu topraklarda tekrar yeşertme mücadelesinde kararlılığını sürdürecektir.Yeniden kuracağız. Gençlerle, Kadınlarla, Emekçilerle kuracağız.Devrimci Demokratik Cumhuriyeti kuracağız.Yürüyoruz karanlığın üstüne, Yaşasın 1 Mayıs Birlik Mücadele Kavga Günümüz.Yaşasın Devrim ve Sosyalizm Mücadelemiz.Kahrolsun Faşizm.Sol Parti İlçe Başkanı Muhsin Ertuğrul Yüzer’in konuşmasından sonra platforma KESK Eğitim Sen Burhaniye temsilciliği ve Emek ve Demokrasi Güçleri adına Mahmut Akgök ve DİSK Genel İş Sendikası Burhaniye Şubesi adına Uğur Mamuk işçilere emekçilere seslendi: “Yeni Bir Başlangıç İçin 1 Mayıs: Emek Bizim Gelecek Bizim. Dünyanın her tarafında olduğu gibi, Burhaniye Cumhuriyet Meydanından, emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma sloganlarıyla inleten herkese selam olsun!Siyasal iktidarın baskı ve şiddetine boyun eğmeyenlere, OHAL ve KHK rejimine teslim olmayanlara, faşizme ve gericiliğe karşı direnenlere selam olsun!İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs’ın ülkemizde güçlü bir tarihi vardır. Tüm engellemelere, yasaklamalara, baskılara rağmen başta Taksim olmak üzere ülkemizin meydanları dünyanın en kitlesel 1 Mayıs’larına tanık olmuştur. Yılın 365 günü ezilen, sömürülen, horlanan, yok sayılan milyonlar 1 Mayıs alanlarında kendilerini ifade ediyor; taleplerini, umutlarını, tepkilerini omuz omuza paylaşıyor. 1 Mayıs, tüm değerleri üreten işçilerin-emekçilerin bugüne dair itirazlarını ve yarına dair hedeflerini ifade ettiği gündür. 1 Mayıs alanları yüz binlerin birbirlerine ve tüm dünya işçi sınıfına yüzünü döndüğü ve elini uzattığı alanlardır. Bugün işçi sınıfının, emekçilerin sesine, sözüne, gücüne hem dünyada hem ülkemizde hem de Burhaniye’mizde her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Bugün dünyanın dört bir yanında hakları için, adalet için, demokrasi için, barış için mücadele eden işçilerin, emekçilerin, gençlerin, kadınların sesleri 1 Mayıs meydanlarında buluşuyor.Tüm dünyada işçi sınıfı sayısal olarak hızla büyürken, ücretli emek yaygınlaşırken; biz üretenlerin toplumsal zenginlikten aldığı pay azalıyor. Sermayeyi emek sömürüsü de doyurmuyor. Doğa sermayenin sınırsız yağmasına açılıyor; yetmiyor, savaşlarla milyonlar yerinden yurdundan ediliyor. Başta işçi sınıfı olmak üzere tüm insanlık sermaye düzeninin bu ağır tahribatına ses çıkarmasın diye baskıcı rejimler destekleniyor.Kapitalizm ve onun en vahşi biçimi olan neoliberalizm bugün dünya halklarına daha fazla sömürü, daha fazla eşitsizlik, daha fazla yağma, daha fazla yıkım ve yarattıkları bu cehennemin bekçisi olarak daha fazla otoriter rejim vaat ediyor. Evet, bu korkunç hikayenin en kötü, en ağır süreçlerinden biri ülkemizde yaşanıyor. Bugün burada memleketin içinde bulunduğu hali uzun uzun anlatmaya, sorunların hepsini sıralamaya elbette imkan yok. Sadece başkanlık rejiminin sonrasında, pandemide, ekonomik krizde ve depremde karşı karşıya kaldığımız hakikat belli: İnsanca çalışmamız ve insanca yaşamamız bir yana, hayatta kalmamızı bile sağlamaktan çok uzak bir düzenle karşı karşıyayız.Sadece başkanlık rejimi boyunca 4 yılda 5,5 milyon işsize 3,5 milyon yeni işsiz daha eklendi. Ücretlilerin sayısı hızla artarken, emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 38’den yüzde 25’e düştü; sermayenin payı yüzde 44’ten yüzde 57’ye yükseldi. İşçiden alıp patronlara verdiler, fakirden çalıp zenginin kasasını doldurdular, dar gelirliden alıp rantiyeye kaynak aktardılar, rant için kentleri ve doğayı betona boğdular, asırlık yardım kuruluşlarını bile depremde çadır satar hale getirdiler, doğal afetleri felakete çevirdiler. Sözün özü; evet, memleketi bir şirket gibi yönettiler!Memlekette, hak aramayı, sendikalı olmayı, grev yapmayı engellediler, üstelik bu yaptıklarıyla övündüler.Güvencesiz çalışmayı hemen her alanda hakim hale getirdiler, bizlerin işini ekmeğini iktidarın ve patronların insafına terk etmeye çalıştılar. KHK’ler ile çalışma hakkını gasp ettiler, Anayasa’yı rafa kaldırdılar, Demokrasiyi rafa kaldırdılar. Seçilmişleri, belediye başkanlarını, Siyasi parti başkanlarını ve onca demokrat devrimciyi hapse attılar. Kayyum atadılar, mahkeme kararlarını uygulamadılar. Hak, hukuk tanımadılar.Şirket gibi yönettikleri ülkede salgında, depremde, ekonomik krizde en ağır bedelleri biz ödedik ama onların geliri de serveti de kat kat büyüdü.Memleketi şirket gibi yönetenler, bu memleketin tüm değerlerini üreten milyonları yoksullaştırdılar, güvencesizleştirdiler, geleceğimizi elimizden aldılar.Bizler bir olup karşılarına dikilmeyelim diye her alanda ayrımcılığı kışkırttılar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirdiler. Eleştirenin, sorgulayanın, soru soranın, hak-hukuk-adalet isteyenin sesini kısmak için her yolu denediler.Ama yine de başaramadılar. İşçiler işine, aşına, ekmeğine sahip çıktı; gençler geleceklerine… Haklarını savunan kamu emekçileri, iyi hekimlikten vazgeçmeyen hekimler, bilimi ve tekniği halkın çıkarları için kullanan mühendisler susmadı, susmayacak. Kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerini, şiddete karşı mücadelemizi hiçbir şiddetle bastıramadılar. Doğasına ve kentine sahip çıkanların önünü alamadılar. Adalet, barış, kardeşlik ve eşit yurttaşlık mücadeleleri dimdik ayakta. Ve nihayet hep dediğimiz gibi gün geldi, devran döndü…Bugün artık bir karar anındayız. İşçilere, kamu emekçilerine, emeklilere, doğaya, kadınlara, gençlere, çocuklara, bugünümüze ve geleceğimize büyük zararlar veren; bu ülkeye, bu halka zararlı başkanlık rejimine son vermek için yan yana, omuz omuzayız.Ve nasıl bir dünya, nasıl bir memleket, nasıl bir gelecek istediğimizi; umutlarımızı, taleplerimizi, haklarımızı işte bu 1 Mayıs meydanlarında buluşturuyoruz.Büyük bir çoğunluğu ücret gelirleriyle yaşamını sürdüren nüfusuyla ülkemizin demokratik yeniden kuruluşunun ancak ve ancak işçi sınıfıyla, emekçilerle mümkün olduğunu 1 Mayıs meydanlarında haykırıyoruz.Yeni bir toplumsal düzen için yeni bir başlangıç yapacağız. Bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten biz işçilerin, emekçilerin yöneten olduğu bir düzen kurma irademizle meydanlarda birlik oluyoruz. Evet, 1 Mayıs “Birlik”tir, Evet, 1 Mayıs “Dayanışma”dır, Evet, 1 Mayıs “Mücadele”dir. 1 Mayıs gelecektir, Bu 1 Mayıs’ı yeni bir başlangıçtır. Bu ülkenin gerçek sahipleri olarak geleceğimize sahip çıkacağız. Hürriyet, en şanlı elbisesiyle meydanları dolduracak ve bizler haykıracağız. Burhaniye Cumhuriyet Meydanında yapılan 1 Mayıs mitingine Burhaniye Belediye Başkanı vekili Tarık Erdil, Başkan yardımcısı Oktay Erbalaban, Siyasi partiler, sendikalar, Emekli Sendikaları ve vatandaşlar katıldı.Öte yandan geçtiğimiz yıllarda görmeye alıştığımız türkülü ve halaylı eğlence bu yıl yapılmadı. Emek ve Demokrasi güçleri tarafından alınan bilgiye göre ise, "Bu yıl 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve resmi sonuçlara göre 50 binin üzerinde yaşanan can kaybı nedeniyle bu yıl türkülerimizi ve halaylarımızı ertelemek zorunda kaldık. Değerli arkadaşlarımızın bu kararımızı anlattığımızda olumlu karşıladı.” denildi. Haber ve fotoğraf: Şenol TORLAK