Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

BAŞKAN ÖZLEM URAL’DAN KIRSAL MAHALLE ZİYARETLERİ

Bu haber 455 kere okunmuş. 19.11.2021 Cuma 12:01

Balıkesir İYİ Parti İl Başkanı Özlem Ural, Balıkesir genelinde kırsal mahalle ziyaretlerini sürdürüyor. Balıkesir İYİ Parti İl Başkanlığından konuyla ilgili olarak yapılan basın açıklamasında şöyle denildi: İYİ Parti Balıkesir İl Başkanı Özlem Ural ve İl Yönetimi bu kez de Savaştepe İlçemizin kırsalındaydılar. Köylümüzün, çiftçimizin, üreticimizin, emeklimizin, kadınımızın, kısacası hepimizin bir yanına, bir parçasına dokunmaya devam ediyorlar. Yaptığı ziyaretleri değerlendirmeye, İYİ Parti Savaştepe İlçe Başkanı, Osman Özgür Alaca, ilçe yönetimi ve içinde bulunduğumuz dönemin ve şartların zorluğuna rağmen, korkmadan, yılmadan mücadele eden tüm İYİ’lere teşekkürlerini ileterek başlayan Özlem Ural, “Son günlerde birilerinin koltuk sevdası, gözlerini İYİ’ce kör etmiş olacak ki partimize ve partililerimize karşı başlattıkları hayasızca akınlara, Buca’da bir yenisini eklediler. Hiç utanma ve arlanmaları olmadığını zaten biliyoruz, o konuda hiçbir şüphemiz yok. Ülkemizdeki, Kadına Karşı Şiddetin neden bir türlü bitmediğinin, bitirilmediğinin de canlı örneği olan bu ‘insanlar’ın, gerekli cezaları alacağından hiç şüphemiz yok! Bu vesile ile Buca’da saldırıya uğrayan değerli üyelerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu ziyaretimizde, Savaştepe İlçemizin Yeşilhisar ve Karacalar Mahallesi sakinleri ile bir araya geldik. Balıkesir birçok alanda ‘Türkiye’yi besleyen şehir’ olarak tanımlanıyor. Eğer köylümüz, çiftçimiz silkelenerek kendine gelmez ve söyleneler ile yapılanlara arasındaki tezatlığı fark etmez ise bırakın Türkiye’yi beslemeyi, il içindeki nüfusu bile besleyecek tarımsal ve hayvansal üretim kalmayacağa benziyor. Tarımı ve hayvancılığı bitirmeye, çiftçi ve besiciyi köylerini terk etmeye, asgari ücretle çalışmaya, ülkemizi gıda ambarı olmaktan çıkararak çok uluslu şirketlerin pazarı haline getirmeye, laboratuvarlarda üretilen, genetiği değiştirilmiş ürünlere mahkum etmeye zorlayan politikaların izlenmesi, artık beceriksizlik olarak değil de ihanet olarak değerlendirilmesi gerekecek sanırım. İşte tam da bu yüzden, İYİ Parti tarım ve hayvancılık konularını, sadece Kalkınma Politikası olarak değil aynı zamanda Milli Güvenlik Politikaları açısından da sorun olarak kabul etmektedir. Sorunları bu şekilde incelemeye, çözümlerimizi de bu bilinçle geliştirmeye devam ediyoruz. Tam da bu yüzden kırsal ziyaretlerimizi aksatmadan, elleri üretmekten toprak olmuş çiftçimizin yaşadığı sorunları ve bizlere önerdikleri çözümleri can kulağı ile dinliyoruz. Sahadan kopuk, üreticiden, besiciden kopuk, masa başında oturanların, tarlaya girerken ayakkabıları kirlenmesin diye galoş giyenlerin, kağıt üzerinde kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda yaptıkları düzenlemelerin başarısız olduğunu anlamak için daha ne kadar aynı hatayı yapacağız. İlk yapılan yanlışa kaza, ikincisine hata, üçüncüsüne tercih denir. (Dostoyevski) Bu cümle aslında sadece izlenen, tarım ve hayvancılık politikalarının sonucunu değil, ülkemizin bugün içine düşürüldüğü durumu da özetliyor. Daha İYİ bir gelecek için, daha İYİ bir Çevre için, daha İYİ bir hayat için Umutlu ve Güçlü bir Türkiye için artık tercihlerimizi yeniden gözden geçirme vakti geldi de geçiyor bile. Önceki ziyaretlerimizde, bir çiftçimiz, umutsuzluğun getirdiği öfkeyle karışık, “Millet Vekili bir hafta gelecek buraya. Sabahın köründe kaldıracağım onu o ayazı bir yiyecek, sonra sütü birlikte sağacağız hayvanlara yemini verip temizliğini yapacağız. Sonra bineceğiz kabinsiz traktöre, gidip mazot alacağız ne kadar ödediğimizi görecek. Akşama kadar 10 dönüm tarlayı birlikte süreceğiz o güneş kafasına bir geçecek. Sonra o yorgunlukla inekleri sağacağız. Çok değil bir hafta. Sonra da mahsulü birlikte satıp değerini birlikte belirleyeceğiz.” Sözleriyle, izlenen Tarım ve Hayvancılık politikalarını eleştirmişti. İnsanlarımız onları dinlerken aldığımız notlar için ‘öncekilerde sigara kağıtlarına notlar alıp daha köyden çıkmadan buruşturup bir kenara atıyorlardı.’ diye bizlere sitemde bulunuyorlardı. Buradan tekrar ediyoruz biz sizin sorunlarınızı sadece yazmakla kalmıyor, o sorunları ruhumuzun derinliklerinde hissediyor ve çözüm yolları üzerinde çalışıyoruz. Yeşilhisar köyünden 30 kişi, artık tarım ve hayvancılığı bırakmış ve maden şantiyelerinde çalışmaya başlamışlar. Bunu duyduğumuzda ‘Bu masada üç çiftçi vardı. Şimdi biri lastikçi, diğeri tornacı bende beton mikseri kullanıyorum.’ sözleri kulaklarımızda çınladı. İşte tüm kırsalda sonuç buyken, ülkemizde izlenen bir tarım politikasından nasıl söz edebiliriz. Bunun değerlendirmesini vatandaşımız yapmış ve tercihlerini gözden geçirmişe benziyor. Yansımalarını ilk seçimlerde hep birlikte göreceğimize inanıyorum.” dedikten sonra, “Biz gelene kadar Allah’a emanet olun” sözleriyle ziyareti ile ilgili açıklamasını tamamlayan Özlem Ural, Köylümüzün, çiftçimizin sözlerini her zaman olduğu gibi yorumsuz bir şekilde sizlerle paylaşmaya devam ediyor. İşte o ‘dile kolay’ cümlelerden bazı örnekler, “Savaştepe'nin Yeşilhisar köyünden madene giden 30 kişi var demek, bu işin bittiğini göstermektedir. Yeşilhisar tarımda sıkıntı yaşıyorsa bu iş bitmiştir.” “Yemi Bandırma Ofisten alıyoruz, üstelikte hayvan başına satış limiti var. Damızlık birliklerine yemi gönderseler biz de rahat alım yapsak, Araç problem, nakliye fiyatı problem.” “Burada yetiştirebileceğimiz pek çok şeyi artık kazanamadığımız için ekmiyoruz.” “4 kişilik aile 10 dönüm tütün yapardı, her şeyini bu parayla hallederdi. Tütün temel geçim kaynağımızdı, tütün parası alınınca köyde panayır olurdu, alışverişler düğünler yapılırdı.” “İşsizlik tabi ki gençlerimizin sorunu, madene bile girmek için torpile ihtiyaçları var, önceden gelip kahvenin camına asarlardı. Şimdi ne olduğunu biz de anlayamıyoruz.” “Bu hayat pahalılığında bu adamlar bırakın sokağı, televizyona çıkmamaları gerekiyor, bu kadar da olmaz.” “Ne mezunu olduğumun ne önemi var, bize iş bulmak zorunda değillermiş.” “Belirli bir fiyatın üzerinde Devlet kontrolü, himayesi olması gerekiyor. Biz burada konuşurken gübre fiyatı yükseliyor.” “Çiftçilik artık sadece hayvan yemi için yapılıyor. Başka bir şey eken kalmadı.” “Hayvancılık ta çiftçilik de maalesef bitti.” “Bir son not, biz teşvik destek hiçbir şey istemiyoruz. Gençlerimiz sigortalı iş için asgari ücrete şehre gidiyorlar; atadan öğrendikleri para kazandırmıyor çünkü.”

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

1 + 3 = ?