Bu haber 264 kere okunmuş. 17/09/2021

Paylaş Tweetle Paylaş Yorum Yap

Her insan için güven en önemli ihtiyaçtır, söz konusu çocuklar olduğunda ise en temel gerekliliktir. Çocuklar anne rahmine düştükten sonra başladıkları varoluş yolcuğunda anne karnında emin adımlar ile bu yolculuğa çıkarlar. Bu dönemde rahat bir hamilelik geçmesi, annenin stres ve üzüntüden uzak kalması, babanın annenin duygu durumuna anlayışlı yaklaşması çocuğun ilk güven deneyimidir. Somutlaştıracak olursak; işin ehli bir kaptanın liderliğinde güvenlikli bir araç ile düz bir yolda emniyetli yolculuk yapmak gibidir. Bu araçta ki yolcular kendilerini rahat ve güvende hissederler. Bazı çocuklar ise maalesef annenin zorlu bir hamilelik geçirmesi, ruh halinin iyi olmaması, babanın anneye anlayışlı yaklaşmaması vb. sebeplerden kaynaklı kendilerini güvende hissedemezler. Çocuklar ikinci güven deneyimini ise doğumun zorlu geçip geçmemesi, doğum sonrası annenin loğusalık depresyonu yaşayıp yada yaşamaması, çocuğun bakımında yalnız bırakılması veya bırakılmaması, evde kendinden iş beklenmesi veya beklenmemesi sonucunda deneyimler. Ardından çocuklar üçüncü güven deneyimini ise anneyi emme ve emmeme üzerinden yaşar. Son olarak ise 0-2 yaş arasında bakım veren kişinin ihtiyaçlarını hızlı ve yeterli bir şekilde karşılayıp karşılamama durumuna göre dış dünyayı güvenli ya da güvensiz bir yer olarak tanımlar. Bu dönemde yeterince güven duygusu yaşayamamış çocuklar dış dünyayı güvenli bir yer olarak algılayamazlar. Kaygı ve anksiyete(endişe) problemleri yaşama ihtimalleri yüksektir. Ayrıca bu süreç başkaları ile kurulan ilişkileri de ciddi olarak etkilemektedir. Kendine güvenen bir birey olabilmesi için çocuğun temelde bu saydığım aşamalarda güven duygusunu tesis edebilmesi çok önemlidir.

MEHMET ÇAĞ

PSİKOLOG