- Anasayfa
- Hüseyin Ergül
DOĞAL YAŞAM BİZ İNSANLARA BİREYSELLİĞİ DEĞİL, TOPLUMSALLIĞI ÖRNEKLİYOR - 3

Hareket sistemimize baktığımızda, sistemi oluşturan kaslar, kaslara bağlı olan ince yapılı sinirler vardır.
Sinirler; Duyu sinirleri ve Hareket sinirleri olarak ayrı ayrı görev yaparlar.
Her iki sinir, öteki uçlarından beyne bağlıdır.
Beynin dokusal yapısı, Duyu sinirlerinden gelen sinyalleri değerlendirir, sonuçlarını Hareket sinirlerine sinyaller.
Hareket Sinirleri; bağlı olduğu kaslara bağlı organları (kol ve bacaklar gibi) hareket ettirir.
Eğer, beynin dokusal yapısında duyu ve hareket sinyallerini algılamayan bölümler olursa, sinirler, kaslar, bağlı olduğu organlar çalışmaz olur.
Bu olayın adı FELÇ olmaktır.
Sinyal algılama bölgesinin küçüklüğü ve büyüklüğüne göre felç olan bölge ve az ve çok olur.
Bunlar bilinen Biyolojik gerçeklerdir.
Dikkate alınmayan; sistemin işleyişindeki, incelikler, toplu davranışlar, çoklu ilişkiler ve toplumsal oluşlardır.
Her dokusal yapının derinliklerinde hücre birliktelikleri vardır.
Hücre birliktelikleri; yapısal ve görevsel bakımından farklılıklar gösterir. Bunlar doğal yapısal ve görevsel dağılımlardır.
Bunların birlikte çalışmaları sonunda hücre canlı oluşunu devam ettirebiliyor.
Sekuraltı Felsefe’nin (Hücreye Saygı) temeline bağlı oluşun nedenleri hücrenin çok çok önemli, görevleriyle ve başta insanlar olmak üzere tüm canlılarda aynı oluş örneklenmesidir.
Bu aynı oluş, tüm canlıların atasının (hücre) oluşudur.
Gelecekte aydınlanacak olanlar, ki bunları bilim insanları başaracaklar.
Hücrelerin moleküler yapıları; hücre moleküler yapılarının atomsal ilişkileri, atomsal oluşların enerji bağları ve enerji öncesi bileşenler olan SAF ENERJİ DÖNEMLERİ olacaktır.
DÜNYA SÜRECİ
HÜSEYİN ERGÜL
“EYBİYOLCU”