DEPREM UZMANI YOSHİNORİ, JAPONYA’DA İMAR AFFI YOK

Ömrünün yaklaşık 32 yılını Türkiye’de çalışan Japon HazamaAndo şirketinin Türkiye Genel Müdürü ve deprem uzmanı Yüksek Mimar, Yüksek Mühendis YoshinoriMorivaki, Burhaniye’de seminer verdi. Burhaniye Beton ve Batı Çimento firmalarının ortaklaşa davetine katılan YoshinoriMorivaki, Türkiye’de Japonya gibi bir deprem ülkesidir dedi. Burhaniye Öğretmenler Mahallesi Tez Madra otelin toplantı salonunda yapılan seminere Burhaniye kaymakamı İlyas Memiş, Burhaniye Ticaret Odası Başkanı Mustafa Aysel, önceki belediye başkanı Necdet Uysal, Ak Parti ilçe başkanı Namık Kemal Gedikoğlu, Batı Beton yetkilileri mimar, mühendis ve inşaat çalışanları katıldı. Böylesine önemli bir seminere katılmayanlar ise Burhaniye Belediye Başkanı ve başkan yardımcıları, belediye imar bölümü yetkilileri oldu. Seminerde bilgilendirmelere başlayan YoshinoriMorivaki, “Türkiye’de Japonya gibi bir deprem ülkesi. Japonya’da günde ortalama 5 ve üzeri 5 şiddetinde deprem hergün olmakta. Türkiye ise Dogu Anadolu Fay hattında uzun yıllardır deprem olmuyordu. Türkiye’de 6 plaka var. Bu plakaların en önemlileri ise Batı Anadolu, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay hatları. Bu fay hatlarından en önemlisi 1999 yılında kırıldı. Bu kırılma ile depremler başladı. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu kırılması beklenen fayların sürelerin uzun olması,. Süre ne kadar uzarsa depremin momentumu o kadar artıyor. Güney Marmara Fay hattında da tehlike var. Bursa için mutlaka önlemler alınmalı. Türkiye’de depremler karada oluyor. Bu yüzden yıkımıda yüksek oluyor. Oysa Japonya’da depremler olduğunda denizde oluyor. Hem karadan uzak, hem de 30-40 kilometre derinde oluyor. Oysa kırılması beklenen Marmara fayı tek parçada kırılırsa 7,9 veya 8 şiddetinde bir deprem yaşanabilir. Yine Güney Marmara’da Bandırma Balıkesir bölgesinde yaşanabilecek bir deprem Kahramanmaraş depremi kadar hasar yapabilir. Batı Anadolu fay hattında muhtemel bir kırılma meydana gelirse buradaki şiddet de 7 civarında olur.”
“TÜRKİYE DEPREM SIRALAMASINDA ALTINCI”
Türkiye’de en büyük deprem 1939 yılında Erzincan’da meydana geldi. Onu ise takiben son Kahramanmaraş Pazarcı ve Elbistan depremleri ile 1999 gölcük depremi izledi. Marmara’da meydana 7.4 büyüklüğündeki deprem ile Kahramanmaraş depremi arasında 10 kat fark var. Aslında bu olanları anlatırken bir mimar, bir inşaat mühendisi olarak utanıyorum.Türkiye’de olan depremler çok can alıyor. Japonya’da olan 9 şiddetindeki depremde yaklaşık 20 bin kişi yaşamını yitirdi ama bu ölümler tusunami sebebiyle meydana geldi. Türkiye ne yazıkki depreme karşı önlemlerini yeterince almıyor. Eğitim yetersiz. Japonya’da deprem eğitimi anaokullarında 3-4 yaşında başlar ve her ay mutlaka tatbikat yapılır. Çocuklar küçük yaşlarda depremin nasıl olduğunu bilir. Depremde oluşan hasarlar zemin kaynaklı da olabiliyor Depremlerde oluşan hasarlarda zemin kadar, binaların sağlamlığının çok daha önemli olduğunu dile getiren YoshinoriMorivaki, Türkiye’de bulunan 21 milyon binanın yarısından fazlasında ciddi problem bulunduğuna dikkat çekti.
“JAPONYA’DA YAPI DENETİM SİSTEMİ YOK, İHTİYAÇTA YOK”
Denetimin oturduktan sonra değil, iskan verilmeden yapılması gerektiğini söyleyen Morivaki, “Japonya’da yapı denetim sistemi yok ama bina ruhsat oranı yüzde 100’dür. Yani ruhsatsız, denetlenmemiş binanın içine oturulması mümkün değil” dedi. “İzolatör sadece bina maliyetinin yüzde 2,5’i ama binalar yıkılmıyor” Mevcut yapı stoku içindekilerden sorunlu olanların bir kısmının yıkılıp yeniden yapılması gerektiğine işaret eden Morivaki, Bir kısmının ise çok büyük masraflar yapılmadan iyi bir hesaplama ile güçlendirilebileceğini anlattı. Temelinde özel kauçukların kullanıldığı sismik izolatörlerin bulunduğu binaların, depremin şiddeti ne kadar olursa olsun sıkıntı yaşamadığını vurgulayan Morivaki, şu anda hastaneler için zorunlu olan uygulamanın öncelikle okullar olmak üzere tüm binalarda zorunlu olması gerektiğini kaydetti. Bunun sistemin kurulduğu binalarda kolon ve kirişler için daha az malzeme kullanılacağına işaret eden YoshinoriMorivaki, bunun bina inşa maliyeti içindeki payının sadece yüzde 2.5 olduğunu ifade etti. “Sanayi tesislerine dikkat, yeni binalar dağa doğru yapılmalı” Binası güçlü, dayanıklı okullar toplanma alanı olarak kullanılmasını öneren Morivaki, burada jeneratör, battaniye, yemek, su gibi malzemelerin hazır bulunması gerektiğini bildirdi. Depremde yıkılan binalar aynı yerlere değil, mutlaka dağ tarafına doğru yapılması gerektiğini ifade eden Morivaki, sanayi tesisleri kurulurken de dikkatli olunması gerektiğini vurguladı ve “1999 yılındaki depremden sonra, İzmit, Yalova gibi şehirlerde yumuşak zeminlere fabrikalar yapıldı. Oysa o dönemin siyasilerinin de söylediği fakat hayata geçiremediği fikir bence mantıklı. Sanayi tesislerinin deprem riski az olan yerlerde toplanması gerekiyor. Yani herkes ve herşey bu bölgede olmasın, nüfus yoğunluğu azaltılsın” uyarısında bulundu.
“İMAR AFFINI ANLAMIYORUM”
Bir soruya cevap veren Morivaki, Türkiye’de sürekli gündeme gelen imar affının çok kötü bir şey olduğunu söyledi.Morivaki, “Japonya da imar affı, imar barışı diye bir şey yok. Af dediğiniz Japonya’da sadece hapishanelerde olur. O da mahkûm kendisini düzelttiyse yapılır. Binada bir şey düzeltmeden, kaçak bina için para ödeyip imar, ruhsat alabiliyorsunuz. Özellikle İzmir depreminde yıkılan binaların çoğunun imar affından yararlandığını görüyoruz” şeklinde konuştu. Depremlerde insanların bu yüzden ölmesine rağmen af yapılmasını anlayamadığını söyleyen Morivaki, “Adeta insanların hayatı para ile değiştiriliyor. Ben bir insan olarak imar affına karşı çıkıyorum. Paraya ihtiyaç olduğu için çıkarıldığı söyleniyor. Ama öbür yandan insan hayatı çalınıyor” dedi. Yapı denetim sisteminde de sıkıntı olduğunu ifade eden YoshinoriMorivaki, bazen sadece imza atıldığını ve denetim yapılmadığını, içinde konulan, demir ve betona bakılmadığını belirtti. Türk insanı çok dayanıklı Dünya genelinde bu tür afetlerde insanların canlı kalma süresi ortalama 72 saat olduğunu ifade eden Morivaki, buna karşılık Türkiye’de 150 saat sonra bile canlı çıkanların bulunduğunu, bunun da Türk insanının güçlü ve dayanıklı olduğunu gösterdiğini dile getirdi. Deprem öncesi hazırlıklar da çok önemli Yüksek Mimar ve Mühendis, deprem bilimci YoshinoriMorivaki, “Deprem öncesi mutlaka bir deprem çantası hazırlanmalı. İçerisinde düdük, su, maske, 3-5 gühn yetecek gıda bulundurulmalıve kapının çıkışına mutlaka konulmalı. Deprem sonrası yardımlar zamanında gelmediği takdirde bu çanta sizleri hayatta tutacak” diyerek sözlerini bitirdi. Seminer sonrasında Burhaniye Beton Yönetim Kurulu başkanı Erman Uysal, YoshinoriMorivakiye çiçek vererek teşekkür etti. Seminer Brunch ile sonra erdi. Haber ve fotoğraf: Şenol TORLAK