Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

BALIKESİR’DE JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ TOPLANTI YAPARAK, DEPREM, ZEMİN ETÜTLERİ VE RİSKLİ YAPILARIN ANALİZİ KONULARINI DEĞERLENDİRDİ

Bu haber 464 kere okunmuş. 24.02.2023 Cuma 07:41

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası, Balıkesir İl Temsilciliği tarafından Deprem içerikli bir Toplantı düzenlendi. TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İl TemsilcisiAkın Adıgüzel tarafından yapılan basın açıklamasında şöyle denildi: “TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI BALIKESİR İl Temsilciliği üyelerinin katılımı ile 18.02.2023 toplantı gerçekleştirilerek meslek alanımıza giren konular değerlendirilerek tartışılmıştır. Ülkemizde meydana gelen deprem felaketlerinden sonra; depremlerin oluş durumları, büyüklüğü, depremlerin etki yarattığı bölgenin zemin yapıları, yıkılan binaların nedenleri, depremin zemin ve yapılara olan etkileri, deprem bölgelerinden gelen meslektaşlarımızın izlenimleri anlatılarak teknik olarak değerlendirildi. Sosyal medyada yanlış anlaşılmalara yol açan ilgili Riskli Yapıların Analizleri konusunda kullanılan Jeofizik yöntemler hakkında görüş alışverişinde bulunularak Jeofizik Mühendisleri Oda Genel Merkezinin Açıklaması anlatıldı. Balıkesir de teknik olarak yapılacak ve yapılması gereken çalışmalar irdelendi. Toplantı sonunda yönetim ve üye katılımcıları ile birlikte TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI BALIKESİR ŞUBESİ ziyaret edilerek görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıda ele alınan konular; GÜNDEM * Kahramanmaraş(Pazarcık ve Elbistan) depremleri * Riskli bina analizlerinde kullanılan Jeofizik yöntemler ve yapılan çalışmalar * Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği(TBDY 2018) * Zemin ve Temel Etüdü Uygulama ve Esasları(09.03.2019) * Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği (03.07.2017) * İnşaat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube (İMO) ziyareti KAHRAMANMARAŞ(PAZARCIK VE ELBİSTAN) DEPREMLERİ Ülkemizde meydana gelen Kahramanmaraş(Pazarcık ve Elbistan) depremlerinden sonra ilk günden itibaren depremlerin etkilediği bölgelere giden jeofizik mühendislerimizin katıldığı yardım çalışmaları ve bölgedeki izlenimleri toplantıda paylaşıldı. Depremlerin etki ettiği bölgelerdeki zeminlerin özellikleri, depremin zemin ve yapılara etkileri irdelenmiş olup incelemelerde deprem etkisiyle zemine veya yapıya bağlı olarak yıkılan binalarda görülen ve yapılan yanlışlar, eksiklikler ve hatalar görüşüldü. Toplantıda, Yapı Denetim Firmaları tarafından zemin ve temel etüt raporlarının nasıl incelendiği tartışılmış olup, mevzuatta zorunlu olmasına rağmen yapı denetim firmaları bünyelerinde jeofizik mühendislerinin zorunlu çalıştırılmadıkları ve buna önem verilmediği görüşüne varılmıştır. Ayrıca yapı denetim firmalarının bünyelerinde jeofizik mühendisleri olmadığı gibi jeofizik mühendisinin çalışmalarının kontrolünü jeoloji mühendislerine yaptırıldığı, bunun yanlış olduğu söylendi. Hiç bir Mühendislik disiplininin çalışmalarını, bir başka Mühendisin kontrol etme yetkisi yoktur, bu uygulamanın bilim dışı olduğu belirtilmiştir. Yapı denetim firmalarını bünyesinde jeofizik ve jeoloji mühendisi çalıştırmalarının zorunlu tutulması ve denetlenmesi gerektiği görüşüne varılmıştır.

RİSKLİ BİNA ANALİZİ TESPİTİNDE JEOFİZİK YÖNTEMLER

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası, Genel Merkezimizin 18.02.2023 Tarihindeki kamu oyuna duyurusu ele alınarak,Balıkesir Kamuoyuna da aşağıdaki gibi sunulmuştur. Ülkemizde meydana gelen depremlerden, yapım aşamasında zemin-yapı ilişkisinin detaylı incelenmemesi, yapılan eksiklikler, yapılan hatalar ve zamanla yapılarda meydana gelen (aşınma, korozyon, yıpranma, malzeme eksikliği vb.) durumlarda hasar gören mevcut riskli binaların analizi yapılırken jeofizik mühendisliğinin ve jeofizik yöntemlerinin uygulanmasının önemi vurgulanırken yapı analizi yapılırken kullanılacak jeofizik yöntemlerinin neler olduğu ve tahribatsız yapılan yöntemlerin faydaları görüşüldü. Deprem-yapı etkileşimi incelemelerinde uygulanması gereken bu yöntemler;

1-Mikrotremör Yöntemi

Jeofizik yöntemlerden olan mikrotremör yönteminde, doğal sismik sinyaller(doğal titreşimler) ölçülür. Bu sismik sinyallerin kaynağı; yol, trafik, makineler, deniz dalgası, meteorolojik olaylar gibi bir veya birkaç neden olabilir. Ölçülen bu sismik sinyaller analiz edilerek, birkaç metre derinlik ile birkaç km derinliğe kadar olan zeminlerin; ‘’zemin hakim titreşim periyodu, spektral büyütmesi ve kesme dalgası hız modelleri’’ kolay ve güvenilir bir şekilde elde edilir. Bununla birlikte mikrotremör yöntemi ile yapıların da hakim titreşim periyotları ölçülerek, yapı ve oturduğu zeminin hakim titreşim periyotlarının rezonans ilişkisi belirlenmiş olur. Deprem anında deprem dalgalarının periyodu ile yapının periyodu eşleşirse yapı rezonansa girer. Deprem kuvveti daha da artar ve binanın yıkılmasına sebep olur. Mikrotremör yöntemi ile; mevcut yapılarda binanın oturduğu zemin hemen yanındaki zeminde ve binanın içerisinde her bir katında hakim titreşim periyotları Jeofizik Mühendisleri tarafından Mikrotremör yöntemi ile belirlenebilir. Elde edilen veriler binanın risk durumunun belirlenmesinde İnşaat Mühendisleri tarafından kullanılabilir. Ancak Mikrotremör yöntemi ile elde edilen hakim titreşim periyodu verileri tek başına binanın performans değerlendirmesinde yeterli değildir. Sonuç olarak; mikrotremor ölçümlerinin değerlendirilmesi sonucunda yerin hakim titreşim periyodu ve yapının hakim titreşim periyodları belirlenerek binanın rezonansa girip girmeyeceği tespit edilir. Yapının sağlam olup olmadığına dair gerekli diğer parametreler tahribatsız olarak Jeofizik Mühendisliğinin yöntemleri ya da tahribatlı yöntemler ile belirlendikten sonra İnşaat mühendisleri tarafından yapılacak performans analizlerine katkı sağlar.

2-Yer Radarı (GPR) Yöntemi

Yer radarı yöntemi ile merkezi frekansı 0.8-1.0 GHZ aralığında bir ölçü sistemi kullanılarak yapı temelinin kalınlığı ve temel tipi ile beton dayanımı belirlenir. Radar yöntemi ile 1.2-3.0 GHZ antenler kullanılarak kolonlardaki etriye aralıkları ve donatıların korozyon durumu ve donatı sayıları 3B radargram kesitleri ile görüntülenir. Ayrıca donatılarda bir kopma ve deformasyon var ise bu yöntem ile betonarme yapıya zarar vermeden 3B olarak kolayca görüntülenebilir.

3-Sismik Yöntemler

Zemin iyileştirme amaçlı jet-grout veya sürtünme kazığı uygulamalarının projeye uygunluğu(sayısı ve boyu), bina temelinde yapılacak jeofizik yöntemlerden sismik yöntem ile yapıya hasar vermeden tespit edilir.

4-Sismik Ultrasonik Yöntem

Sismik Ultrasonik yöntem kullanılarak betonun P ve S dalga hızlarının tespiti yapılır. Bu veriler ile betonun dayanım aralığı verilir. Ayrıca betonun poisson oranı ve diğer elastik parametreleri hesaplanır. Yapıların imalatı sırasında da betonun dayanımını kontrol etmek için yerinde yapıya hasar vermeden belirlenebilir.

5-Doğru Akım Özdirenç Yöntemi

Jeofizik doğru akım özdirenç yöntemi ile çok elektrotlu ve çok kanallı ölçü sistemi kullanılarak, taşıyıcı yapı elemanları incelenebilir. Bu yöntem ile betonun ve demirin zayıf zonları (korozyonlu zonlar) üç boyutlu özdirenç tomografisi ile belirlenir. Yukarıdaki Jeofizik yöntemler kullanılarak ölçülen verilerin analizi ve modellemesi sonucu elde edilen parametreleri (özdirenç, sismik hız, periyod, eletromanyetik hız) kullanılarak yapı temel tipi, donatı sayısı ve donatı hasar durumu, korozyon durumu, rezonans durumu gibi bilgileri içeren analiz raporu hazırlanır. Jeofizik mühendisleri ‘’Yapı Jeofiziği’’ çalışmaları sonucunda hazırladıkları raporlar; yapı imalatı öncesi proje aşamasında, yapı imalatı sırasında yapının projeye uygunluğu çalışmalarında, mevcut yapı stoğu incelenmesinde, deprem sonrası yapı hasar durumu incelemesi çalışmalarında kullanılır. Yapı jeofiziği çalışmaları, İnşaat Mühendislerinin çalışmalarına önemli bilgiler sağlar ve yapı projesi, imalatı, incelenmesi çalışmalarının daha kaliteli yapılmasına katkıda bulunur. Sonuç olarak; Mikrotremör ölçümlerinin değerlendirilmesi sonucunda yerin ve yapının hakim titreşim periyodları belirlenerek binanın deprem anında rezonansa girip girmeyeceği tespit edilir. Yapının sağlam olup olmadığına dair gerekli diğer parametreler tahribatsız olarak Jeofizik Mühendisliğinin yöntemleri ile belirlendikten sonra İnşaat Mühendisleri tarafından yapılacak performans analizlerine katkı sağlar. TÜRKİYE BİNA VE DEPREM YÖNETMELİĞİ (TBDY 2018) Yapılan toplantıda yürürlükte olan ‘’Türkiye Bina ve Deprem Yönetmeliği(TBDY 2018)’’ hakkında meslek alanımıza giren bölümler değerlendirilerek görüş alışverişinde bulunuldu. Yönetmelik içerisinde Jeofizik biliminin eksik bırakıldığı ve bunun beraberinde hatalar doğurduğu görüşüne varıldı. İnşaat mühendislerinin yapı tasarımında jeofizik dinamik parametrelerden faydalanmadığı, AFAD sisteminde bölgesel ivme değerlerinin İnşaat Mühendisleri tarafından kullanıldığını ve bunun doğru olmadığı belirtildi. Bunun yerine Jeofizik mühendislerinin inceleme alanı olan parsel bazında hesapladığı ivme ve dinamik parametrelerin kullanılmasının en doğru olacağı belirtildi. Jeofizik dinamik parametrelerin inşaat statik projelerinde kullanılması yönünde olmazsa olmaz olduğu belirtildi. Bu şekilde yapı hasarlarının en aza indirgeneceği ve can kaybının en aza indirgeneceği belirtildi. Jeofizik yöntemlerden ‘’Sismik Kırılma’’ veya ‘’Çok kanallı yüzey dalgası analizi (Masw)’’ yöntemlerinden birisi ile yerin 30 m. derinliğe kadar olan ‘’Vs30 hız modeli’’ elde edilir. Bu Jeofizik araştırmalar sonucunda elde edilen hız parametresinden yararlanarak yerin büyütmesi hesaplanır. Bu büyütme değeri ile çalışma alanında sismoloji çalışmaları sonucu belirlenen en büyük ‘’büyüklük(magnitude)’’ kullanılarak, o bölgedeki depremin oluşturacağı şiddet yaklaşık olarak hesaplanabilir. Ayrıca zemin özelliklerini de dikkate alan ivme azalım ilişkilerinden bir kaçını kullanarak en büyük yatay yer ivmesi(PGA) hesaplanır. Yerde yer altı suyu yüzeye yakın ise gevşek dayanımlı yerin sıvılaşıp sıvılaşmayacağı, sismik hızlardan sıvılaşma analiz tekniği kullanılarak belirlenir. Ayrıca mikrotremör yöntemi ve sismik hızlar ile yapı inşaası öncesi, yapının oturacağı zeminin hakim titreşim periyodu Jeofizik Mühendisleri tarafından belirlenerek, İnşaat Mühendislerinin kullanımına sunulur. İnşaat Mühendisleri ise projelerinde yapı periyodunu, Jeofizik sismik yöntem ile belirlenen zemin hakim titreşim periyodu ile rezonansa uğramayacak şekilde tasarlar. Sonuç da yapının tasarımı için gerekli olan dinamik ve fiziksel özelliklerin jeofizik yöntemler ile belirlenmesi mutlaka deprem ve bina yönetmeliklerinde zorunlu kılınmalıdır. Ayrıca yerin iki- ve üç- boyutlu geoteknik modelini belirleyebilen, yerin sıvılaşıp sıvılaşmayacağını tahmin edebilen, sıvılaşmanın yüksek olduğu zeminlerde zemin sınıfına göre sıvılaşmaların yapı döşemelerine etkilerinin farklı etkileri hesaplayabilen, herhangi bir deprem için yerin en büyük ivmesini tahmin eden hesaplayan, yerin taşıma gücü ve oturmasını tahribatsız bir biçimde hesaplayabilen vb. gibi birçok parametreyi Jeofizik Mühendisleri belirleyebilir. Zemin sınıflaması ve SPT ler arazide yapılacak jeolojik inceleme ve sondaj çalışmaları ile birlikte Jeofizik sismik ölçümler ile çalışmalar yapılıp VS30 hız modeli ve dinamik parametreler belirlenerek çalışmalar korele edilerek belirlenmelidir. Balıkesirde yapılan toplantıda Jeofizik Mühendisleri olarak şu kararlar alınmıştır. Jeofizik yöntem olan Mikrotremör çalışması basında ve sosyal medyada yanlış anlaşılmıştır. Mikrotremör ölçümlerinin değerlendirilmesi sonucunda yerin hakim titreşim periyodu ve yapının hakim titreşim periyodları belirlenerek binanın rezonansa girip girmeyeceği tespit edilir. Yapının sağlam olup olmadığına dair gerekli diğer parametreler tahribatsız olarak Jeofizik Mühendisliğinin yöntemleri ya da tahribatlı yöntemler ile belirlendikten sonra İnşaat mühendisleri tarafından yapılacak performans analizlerine katkı sağlar. Hasarlı Binaların Analiz edilmesi çalışmalarında Jeofizik yöntemlerden sadece Mikrotremör yöntemi değil, Yer Radarı (GPR) Yöntemi, Doğru Akım Özdirenç Yöntemi ve Sismik Ultrasonik Yöntemlerde kullanılmaktadır. Ülkemiz deprem kuşağı üzerinde yer aldığından ve deprem olayını durdurabilme adına bir şansımızın olmadığını göz önüne aldığımızda ülke olarak depreme hazırlıklı çalışmalar ve depreme dayanıklı sağlam yapılar tasarlayıp inşaa etmeliyiz. Bu kapsamda en önemli yeri tutan mevcut yapı stoklarının depreme dayanıklı olup olmadıklarını incelemeliyiz. Hem yeni inşaat tasarımlarında hem de mevcut bina dayanım incelemelerinde jeofizik mühendisliği bilimi çok önem arz etmektedir. Bu yüzden Türkiye Bina ve Deprem Yönetmeliği içerisinde jeofizik bilimi çok etkin olmalı ve yapı dayanım incelemeleri konusunda jeofizik bilimim içerisinde yer alan yapı jeofiziğinin yönetmelik içerisinde yer alması ve uygulanması gerektiği düşüncesindeyiz. Deprem gibi doğal olaylar hepimizi etkilemektedir. Depreme dayanıklı bina tasarımı için yer incelemeleri, ve zeminlerde Jeofizik Mühendislerince parselde yapay deprem dalgası üreterek yapıların depremde nasıl davranacağını belirleyerek hesaplanan dinamik parametrelerin önemli olduğunu belirtiyoruz. Deprem Dinamik bir süreç olduğu için Jeofizik çalışmalar olmazsa olmazdır. İnşaat Mühendislerinin Statik hesaplamalarında yer alan ivme değerleri AFAD dan bölgesel olarak alınmaktadır. Oysaki ivme değerleri Jeofizik Mühendisleri tarafından inceleme alanında hesaplanan ivme ve dinamik parametreler kullanılarak statik projeler tasarlanmalıdır. Yapı denetim firmalarının bünyelerinde jeofizik mühendisleri olmadığı gibi rapor incelemelerinde ise özel sektörde zemin etüdü hizmeti veren mühendislik firmaları içerisinden özel hizmet ile sadece jeoloji mühendislerine raporların inceletildiği ve bunun yanlış olduğuna karar verildi. Hiç bir Mühendislik disiplininin çalışmalarını, bir başka Mühendisin kontrol etme yetkisi yoktur. Bu uygulamanın bilim dışı olduğu belirtilmiştir. Yapı denetim firmaları içerisinde jeofizik ve jeoloji mühendisi çalıştırmalarının zorunlu tutulması ve denetlenmesi gerektiği görüşüne varılmıştır. Ayrıca ülkemizde yapılan çalışmaların denetim-kontrol, inceleme ve onay aşamalarının yapılabilmesi ve işleyişin doğru yapılabilmesi adına bütün belediye kurumlarında kadrolu olarak Jeofizik mühendisi ve Jeoloji mühendisi bulunması ve çalıştırılmasının zaruri olduğu düşüncesindeyiz. Ülkemize büyük geçmiş olsun. Depremde yitirdiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralıların bir an önce şifa bulmalarını dileriz. Saygılarımızla, TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI BALIKESİR İL TEMSİLCİLİĞİ.” Denildi.

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

4 + 7 = ?