Yeni Tedbirler ve Yeni Ümitler - Körfez Star - Körfezin Gündemi
Namaz Vakitleri
Görüntülenen Åžehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • AkÅŸam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • GüneÅŸ Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Åžafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

Yeni Tedbirler ve Yeni Ümitler

Bu haber 630 kere okunmuÅŸ. 24/11/2020

DeÄŸerli dostlar, ne yazık ki Covid 19 pandemisi tüm dünyada yine yaÅŸamın ana eksenine yerleÅŸti. Sıcak yaz aylarında insanların daha çok açık havada bulunması ve nüfusun tatil nedeniyle büyük ÅŸehirlerden kırsal alanlara ve sahillere dağılması nedeniyle vaka sayıları düÅŸük seyretmiÅŸti. Ancak yaz bitip, okullar açılınca büyük kentlere dönüÅŸler hızlandı. Üstelik havaların soÄŸumasıyla, kapalı alanlarda daha çok zaman geçirmeye baÅŸladı insanlar. Bu nedenlerle virüsün yayılımı da yeniden hızlandı. Zaten bu durumu öngören bilim insanları, Kuzey Yarımküre’de güz döneminin baÅŸlamasıyla birlikte pandemiye baÄŸlı vaka sayısının artacağı konusunda uyarılarını yapmışlardı. Önce dünyanın deÄŸiÅŸik köÅŸelerinden geldi olumsuz haberler. ABD’nden, Avrupa’dan ve İran’dan duyulan hızlı vaka artışları gündemi doldurdu. Bu duruma pandemide 2. Dalga adı veriliyor. Kötü bir süreç elbette. Ancak yeterli özen gösterilmezse 2021 başında 3. Dalganın bile görülebileceÄŸi konusunda Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün uyarıları da duyulmaya baÅŸlandı. Halen dünya genelinde 58 milyon kiÅŸi Covid 19’a yakalandı ve 1, 4 milyon kiÅŸi de bu nedenle yaÅŸamını yitirdi bile.

Ülkemizde ise Mayıs ayında baÅŸlayan “Kontrollü Sosyal Hayat” dönemiyle kontrolsüz bir açılma olmuÅŸtu. İnsanlarımız Haziran’dan itibaren bu yeni durumu “salgın bitti, her ÅŸey serbest” diye anlamayı tercih ettiler, yanlış bir algı oluÅŸtu. Yine de yaz koÅŸullarında durum oldukça stabil geliÅŸti. Ancak güz dönemi gelip de havaların soÄŸuması, okulların açılması, saÄŸlık altyapımızın koruyucu hekimlik anlamında yetersiz oluÅŸu, toplu çalışma ve ticaret alanlarında sosyal mesafenin yeterince uygulanmaması, toplu ulaşım ÅŸartları, ev karantinasındaki hastaların toplumsal temaslarının engellenememesi gibi temel nedenlerle, özellikle büyük ÅŸehirlerde vaka ve vefat sayısı tekrar ve hızla artmaya baÅŸladı. SaÄŸlık Bakanlığı artık günlük 5-6.000 vaka ve 100-140 civarı vefat sayısı açıklamaya baÅŸladı. Üstelik bilim insanlarımız Covid 19’un bulaÅŸma hızının da arttığını söylüyorlar. Hastaneler tüm kapasiteleriyle salgınla savaşıyorlar ama özveriyle mücadele eden saÄŸlık çalışanlarımız da epeyce kayıp verdiler ve artık oldukça yorgunlar.

Böyle bir tablo karşısında, yeniden çeÅŸitli sınırlama ve yasakların getirilmesi hiç de ÅŸaşırtıcı olmadı doÄŸrusu. 20 Kasım’da açıklanan önlemlerle pandeminin hızı kesilmeye çalışılacak. Bunlar yeterli görülmeyebilir çeÅŸitli açılardan. Ancak toplumda konuya duyarlılığı arttıracağı da açıktır. Artık tüm vatandaÅŸlarımız biliyorlar ki, ne kadar çok hasta olursa, ölümler de o kadar artacaktır. Önemli olan bu hastalığa yakalanmamaktır. Korunma bu nedenle çok önemli. Zaten ÅŸu anda hastalığı yayanların önemli ağırlığını da semptomu olmayan ama virüs taşıyan vatandaÅŸlar oluÅŸturuyor. Artık filyasyon ekipleri de, doktor ve diÄŸer saÄŸlık çalışanları da oldukça yorgunlar. Pandemi sürecinin kontrolü giderek daha da zorlaşıyor. Türk Tabipleri BirliÄŸi’nin “SaÄŸlık çalışanları üzerindeki yükü, vaka sayısını, ölüm sayısını azaltmak için bile tedbirlerin acilen sıkılaÅŸtırılması; hatta en az 2 hafta süreyle tam kapanma gerekiyor” açıklamasını bu çerçevede okumak lazım. SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca "Ağır hasta sayısı 4 ayda 8 kat arttı.. Mücadeleden daha az yara, daha az acıyla çıkmak için, zorunlu tedbirlere kendi tercihimizi eklemeliyiz. En iyi tedbir evimizdir. Mecburiyet yoksa dışarı çıkmayın" diyerek halktan “gönüllü karantina” yapmalarını istiyor. En çok vaka görülen İstanbul’un B. Belediye BaÅŸkanı Ekrem İmamoÄŸlu ise "Bu kentin üç hafta kapanmasının ve sonrasında kademeli bir ÅŸekilde toplumsal hayata dönüÅŸün ÅŸart olduÄŸunu ifade etmemiz gerekiyor.” diyor. Yani her kademedeki seçilmiÅŸ veya atanmış yöneticiler durumun farkındalar. VatandaÅŸ da durumun farkında. Hastalığa yakalanan, tedaviye alınan, karantinaya giren ve maalesef vefat eden insanların varlığı artık hepimizin çok yakınında. O nedenle yeni tedbirleri hiç kimse olumsuz karşılamadı. Hatta gönüllü bir destek var. Çünkü bu sınırlamalar vaka sayısını azaltıp, virüsü yalıtlamak konusunda yeterli olmazsa, önümüzdeki aylarda daha da artan önlemler alınacağını hepimiz biliyoruz.

Dostlar, önümüzdeki kış oldukça zor geçecek. DiÄŸer faktörler bir yana, pandeminin hızla arttığı, ilaçsız ve aşısız bir kış olacak. Muhtemelen önümüzdeki ay ÅŸehirlerarası ulaşım yasağı gündeme gelecek, belki berberler ve kuaförler de yine kapanacak. Bu tedbirler elbette aynı zamanda, geniÅŸ bir nüfus kesimi için gelirinden olmak, yaÅŸamını sürdürecek olanaklardan uzaklaÅŸmak anlamına da geliyor. Hem üretim düÅŸüyor ve hem de yoksulluk artıyor. Ekonomik kriz ile Covid 19’a yakalanma korkusu arasında sıkışan vatandaÅŸların büyük bir bölümü geçim sıkıntısı içinde. Salgınla birlikte iÅŸsizlik endiÅŸesi de artıyor ve kapanma kararları ile milyonlarca insan aylık 1.100 TL'lık gelire mahkum oluyor. Artan fiyatlar karşısında bu gelirle ayakta kalmak ise mümkün deÄŸil. Yapılan araÅŸtırmalar, halkın yüzde 40'ının maaÅŸ almadan 1 ay geçinecek birikime bile sahip olmadığını ortaya koyuyor. Tabii bir de günlük kazanıp, günlük harcayan vatandaÅŸlarımız var. Yani ekonomisi oldukça zor pandemi sürecinin. İşin elbette sosyal devlet ve yardımlaÅŸma tarafı da olmak zorunda. Ancak ülkemizin bu finansal güce sahip olmadığı çok açık ÅŸekilde ifade ediliyor. Covid 19 testlerinin özel kuruluÅŸlarda 500-600 TL civarında yapılmakta oluÅŸu gerçeÄŸi de epeyce tartışma yarattı ve Bakanlık üst tavanı 250 TL olarak belirlemek zorunda kaldı. Durum böyle..

Ancak pandemi konusunda tümüyle karanlık bir tünelde de deÄŸiliz. Tünelin ucundan ışık göründü. Aşı çalışmalarından her gün yeni bir müjde geliyor. Rusya’da iki aşı onay alarak ülke içinde kullanıma geçildi, üçüncü aşının da yolda olduÄŸu bildiriliyor. Amerika’da yüzde 90 baÅŸarılı olan bir aşı ile Almanya’da yüzde 95 baÅŸarılı olduÄŸu açıklanan ve iki Türk bilim insanının geliÅŸtirdiÄŸi bir baÅŸka aşının müjdesi verildi. Çin geliÅŸtirdiÄŸi bir aşıyı kendi vatandaÅŸlarında ve çeÅŸitli ülkelerdeki gönüllüler üzerinde uzun süredir deniyor. Ayrıca Hindistan, Venezüella, Brezilya, İngiltere, Kanada ve Türkiye’deki çeÅŸitli çalışmaların haberleri de geliyor. Artık bu aşıların saklama koÅŸulları ve fiyatları bile telaffuz edilmeye baÅŸlandı. Fakat bütün bunların bu kışa pek etkisi olmayacak. Zira aşı stokları ÅŸimdilik oldukça düÅŸük ve öncelik saÄŸlık personeli ile çok yüksek risk faktörü taşıyan, kronik rahatsızlığı olan yaÅŸlılara verilecek. Aşılarla saÄŸlanabilecek rahatlama ise ancak 2021 baharında görülebilecek. Yani dostlar, bugün gerçekleri kabulleneceÄŸiz, bu kış korunma önlemlerini uygulamaya azami özen göstereceÄŸiz ve baharda gelecek rahatlamaya kavuÅŸacağız. Åžimdi iÅŸ, bu aşıların adil dağıtımına ve toplumda en yaygın ÅŸekilde kullanımını saÄŸlayacak kamusal garantilerin saÄŸlanmasına kalıyor.

 

KUBİLAY S. ÖZTÜRK

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

3 + 4 = ?