Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

PAPUCU DAMA ATILMAK

Bu haber 561 kere okunmuş. 09/05/2022

Yazın hayatına başladıktan sonra dinlemeye önem verdim, insanların hikâyeleri daha çok dikkatimi çekmeye başladı. Hoş olan da anlatıcılarımın deneyimlerini benimle paylaşmak istemeleri…    

Hiçbir şey tesadüf değildir. O tesadüf muhakkak sizi bir yere götürür ya da bir öğretiye sebep olur. Nereden bilirdim o karşılaşmanın yazımın konusu olacağını. Sanatsal etkinliğin içinde olduğumuz bir ortamda sevimli diyebileceğim ana /oğul ikilisiyle yollarımız kesişti. Anne dominant doğrucularından,  biraz kontrolcü, konuşmayı da birilerine faydalı olmayı da seviyor, görünüyor… Oğlu Ahmet uzun boylu,  yakışıklı, esmer, sakallı otuz yaşlarında hani şu yaz dizilerinden tanıdığımız kızların paylaşamadığı karizmatik olanlardan…

Ahmet’in annesi Nevin hanımın aracılığıyla gitmeye karar verdiğim  kişisel bakım salonların birinde  yine Ahmet ve annesiyle bir araya geldik. Nevin Hanım bakım seansına girdiğinde sohbet arasında konu konuyu açarken Ahmet klimacı olduğunu söyledi. Ankara’da öğrenmiş bu mesleği. İşinde kendine çok güveniyor. Yıllar önce yeni taşındığı kasabada Klima sistemlerinin olduğu bir iş yerinde çalışmaya başlıyor. Ev, küçük ofis, dükkân gibi yerlerde kullanılan klimaları takıyor, tamir ediyor. Klimanın her türlü dilinden anlıyor, Ahmet.

Bir gün yaşlı bir çiftin kliması bozulmuş telefon etmişler tamir için eleman istemişler. Patronu, aracın anahtarını vermiş Ahmet’i göndermiş arızanın giderilmesi için. Ahmet diyor ki; ”Klimaya baktım, kontrol ettim, arkasında bağlantı kabloları kurtulmuş. Ben de bağladım.  Başka bir sorunu da yoktu klimanın. Uğraşmadım, saatlerce de sürmedi. Yaşlı çiftten biri olan amca sordu, ‘ Kaç lira borcum evlâdım’ ben de ’20 lira’ olduğunu söyledim. Parayı aldım geldim, dükkâna. Patron sordu, ‘sorun neymiş? kaç lira aldın?’ ben de, ’çok bir şey yoktu kablo kopmuş, taktım geldim, 20 lira aldım.’ Patron az parayla geldiğimden bozulda bana. ‘ Klimaya hava basar gibi yapacaksın, sebep bulacaksın, bahane üreteceksin, müşteri nereden bilecek senin ne yaptığını… Biz de ekmeğimizi  böyle kazanacağız.’

Böyle söyleyince patron hiç düşünmeden cebimden servisin anahtarını çıkardım masanın üstüne koydum. ‘Abi ben böyle çalışamam kimsenin hakkına giremem, ileride ben bir klima tamiri bir yer açsam insanlar bana sahtekâr olarak bakmaz mı? Bana yalancı derler abi kusura bakma ben işi bırakıyorum.’ Diyor, Ahmet.  Bugünlerde klimacı Ahmet olarak herkes onu tanıyor ve işinde çok başarılı.

Bugünlerde dolandırıcılık, işinde hilekârlık, yalan o kadar arttı ki, insanlar kimseye güvenemez oldu. Dürüst insanı ara ki iğneyle bulasın. Allah’tan Ahmet gibiler tek tük de olsa arada çıkıyorlar. Daha ilginci dürüst insan çıkınca şaşırıyoruz. Varsa onu da kendimize çevirmeye çalışıyoruz. Nasıl ki, yalanı kendine mal etmiş, benimsemiş olan kişi sahtekârca yaşıyorsa dürüst olan kişiler de yalandan ve diğer insanları kandırmaktan uzak durmaktadırlar. “Doğru olanı yapmak vicdanınızı tatmin eder ve bu da kendine güveni geliştirir. Yanlış olarak bilinen bir şeyi yaptığımızda iki olumsuz şey meydana gelir: Birincisi, kendimizi suçlu hissederiz ve suçluluk kendimize olan güveni yiyip bitirir. İkincisi, er ya da geç diğer insanlar bunu öğrenir ve bize olan güvenlerini yitirir. Sırf amacınıza ulaşmak için vicdanınıza ters bir şey yapacaksanız denemeyin bile. O an ulaşırsınız belki ama uzun vadede kaybedersiniz.” Demiş Dr. David J. Schwartz . Bir insan dürüst davranışlara sahipse bulunduğu çevrenin diğer fertleri açısından sevilen, sayılan ve güven duyulan bir insanı haline gelir. Bir toplumda dürüst insanların sayısı ne kadar çok olursa o toplumda her zaman iyi işler gerçekleşir, donanımlı dürüst insanlar yetişir.

Bir işletmenin icra ettiği faaliyetlerin ve bu faaliyet süreçlerinin sonuçlarının ahlakilik ölçütüyle değerlendirilmesi iş ahlakı olarak ifade edilmektedir. İş ahlakı, iş yaşamında var olan bütün doğru ve yanlış davranışları ele alan bir kavramdır. Bu kavram, karşılıklı yapılan mübadelelerde dürüst olmayı, saygılı olmayı, sözünde durmayı, hakça davranmayı ve yapılan haksızlıklara karşı gelmeyi kapsamaktadır.

İş ahlakı; iş dünyasındaki ekonomik olaylarda dürüstçe davranarak, güven, saygı, adalet ilkelerine göre hareket etmeyi ilke edinmektir.

Maksimum kâra, kazanca odaklanan işletmelerin kural tanımaz ve vurdumduymaz uygulamaları; toplumun, tüketicilerin ve çevrenin zarar görmesi iş hayatının ahlaki temellerin olması gerektiğini gündeme getirmiştir. Bu gereklilik, iş hayatının ahlaki ilkelere dayandırılarak işletmelerin kural tanımaz uygulamalarına karşı önlem alınması ve kamusal bir faydanın sağlanması bakımından önem taşımaktadır.

Konuyla ilgili olarak size bir örnek vermek istiyorum. “Pabucu dama atılmak” deyimi günümüzde çok kullanılan ancak anlamı ve nerden geldiği tam olarak bilinmeyen deyimlerimizden biri. Pabucu dama atılmanın günümüzde, "Kendinden üstün birinin çıkmasıyla gözden düşmek." veya "Bir şeyin daha iyisine sahip olduğu için diğerini bir kenara itmek" anlamlarında kullanılmaktadır. Fakat işin aslı öyle değil. Bu deyimin asıl kökeni ise Selçuklu dönemine ait bir uygulamaya dayanıyor. Esnaf kültürünün temel taşını oluşturan Ahilik geleneğinde, hileli iş yapan esnafın ya dükkânı kapatılırdı ya da o esnaf yaptığı işten men edilirdi. Peki, Ahilik geleneğinde esnaf nasıl işinden çıkarılırdı?  Bunun Pabucu dama atılmak deyimiyle ilgisi nedir? Bakalım neymiş öyküsü: Selçuklu döneminde Anadolu’da birliğin sağlanması amacıyla kurulan sosyal, ekonomik ve kültürel bir sistemdir, Ahi Teşkilatı. Halk için doğruluk ve dürüstlük her şeyin üstündeydi. Bu durumun yansıması esnaf kültüründe görülmüştür. Ahi Evran tarafından Hacı Bektaş-ı Veli'nin tavsiyesiyle kurulan bir dayanışma teşkilatı olan Ahilik de bu düstur üzerine kurulmuş ve işlemiştir. Herkesin meslek ahlakı ilkeleriyle çalıştığı o dönemlerde bir zanaatkârın yaptığı işte hileye, sahtekârlığa sapması nadir görülen durumlardır. Ancak çabucak bozulan, yırtılan veya çürüyen mallarda bir hile aranır, bulunursa o esnaf cezalandırılırdı. O zamanlarda şartlar gereği en çok kullanılan ürün en çok tartışma konusuysa ayakkabılardı. Eğer bir imalat hilesi söz konusu ise ilgili usta çağrılır, esnafın ileri gelenleri ve diğer meslek temsilcileri huzurunda yetkili tarafından tekdir edilir, aldığı ücretin müşteriye iadesi sağlanır, dava konusu olan ayakkabı da kullanılmamak için dama atılırmış. Bir esnafın yaptığı ayakkabının dama atılması o usta için en büyük ayıp olup meslekteki şeref ve itibarını sıfırlar ve müşterisinin azalmasına yol açarmış.Bu uygulama bütün esnaf teşkilatı için bir genelleme niteliğinde olup birisi hakkında "pabucu dama atıldı" denilmesi artık o meslekten ekmek yemesinin zor olduğuna işaret sayılır, esnafın bu titizlik ile iş görmesi temin edilirmiş. Öte yandan bu uygulamanın Ahi Evran'dan kalma olduğu, daha o zamanlarda da hatalı malzeme üreten zanaatkârın, Ahi Şeyhi tarafından meclisten çıkarılıp pabucunun tekke damına atıldığı ve evine yalın ayak gönderildiğine dair rivayetler de vardır.  Ahilik anlayışı, insanı maddi ve manevi cephesiyle bütünüyle kucaklayan ve onu sadece ekonomik unsur olarak görmeyen bir yaklaşımdır. Sistemin özünde üretim, helâlinden kazanma, emek, kul hakkı, kalite, güven, fedakârlık önemli yer tutmaktadır. İnsanı sömüren, istismar eden ve onu sadece ekonomik bir üretim aracı olarak gören günümüzdeki maddeci anlayışın ötesinde insanlığa hizmet ettiğini görüyoruz. Umuyorum bir gün biz de bu sistemi görürüz.

Ayşegül Akay

Yazar

kaynaklar:

https://insapedia.com/is-ahlaki-ve-is-etigi-nedir-neden-onemlidir/

Ahilik Türk-İslâm Medeniyetinde Dünyevi ve Uhrevi Sistem

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

4 + 8 = ?