Türk savaş sanatları yeniden canlanıyor
Her geçen gün ünü Türkiye’nin 4 bir yanına yayılan Karesi Atlı Okçuluk ve Atlı Savaş Sanatları Kulübü, ecdat sporu atlı okçuluğu gençlere sevdirip yeni kuşaklara aktarıyor. Kulüp Başkanı Ertan Erkekoğlu verdikleri kurslarla her yaştan insana okçuluğu öğrettklerini ifade ederek, “Kurslar kepaze çekmekle başlar, kepazelik çekmeden okçu olunmaz” dedi. Türkiye’nin atlı 3 gösteri ekibinde birisi olan Karesi Atlı Okçuluk ve Atlı Savaş Sanatları Kulübü'nün ünü bütün Türkiye’ye yayılıyor. Yaptıkları gösteriler kadar düzenledikleri kurslarada her yaştan vatandaşlar büyük ilgi gösteriyor. Karesi Atlı Okçuluk ve Atlı Savaş Sanatları Kulüp Başkanı Ertan Erkekoğlu, 2013 yılında kurduklarını ifade ederek, “4 yıldır faaliyet göstermekteyiz. Kulübü kurmaktaki amacımız ata sporumuzu bin yıllık kültürümüzü, orta Asya’dan günümüze atalamızın var oluş sebebi olan ata sporumuz atlı okçuluğu, geleneksel okçuluğu ve atlı savaş sanatlarını gençlerimize tanıtıp yaşatmak ve öz kültürünü canlı canlı göstermek. Türkiye’nin 4 bir yanında bunun için gösteriler yapıyoruz festivallerde, yarışmalarda. Kalabalık bir ekibiz Türkiye’deki 3 atlı okçuluk gösteri ekibinden birisiyiz. Atlı okçuluğu ve bu kültürü Türkiye’nin 4 bir yanında hem Balıkesirimizi, hemde Karesimizi temsil ettik, sevdirdik ve tanıttık. İnsanlar bizim vasıtamızla bu kültürü ve sporu araştırmaya başladılar. Bunun bizaat geri dönüşleri oldu bize” dedi. Okçuluk genetik kodlarımızda var Balıkesirlilerin okçuluğa büyük ilgi duyduğunu ifade eden Erkekoğlu, “Düzenlediğimiz 3 aylık bir kurs döneminde her yaştan yaşlı, genç, bayan, çocuk öğrencilerimiz var ve ilgi çok büyük. Sizde küçükken ağaç dalarından yay yapmışsınızdır, inanın bu bizim genlerimizde, genetik kodlarımızda var. Bizim bilez, bilye dediğimiz oyun bile orta Asya’da çocukların baş parmaklarını ok atmak ve güçlendirmek için oynadıkları bir oyundur. Bizim bir kurs düzenleyeceğimizi öğrenince insanlar büyük ilgi gösterdiler. 160 kursiyerimizi mezun etmek üzereyiz” şeklinde konuştu. Kepazelik ve çile çekmek Okçulukta yer alan bazı terim ve ifadelerin zamanla dilimize yerşleştiğine dikkat çeken Erkekoğlu, “Geleneksel okçulukta bazı tabirler var kepaze çekmek, çile çekmek. Bunlar hep geleneksel okçuluktan dilimize yerleşmiş. Yay almadan önce yumuşak yaylarla kepaze çekilip kolların güçlenmesi ve kas hafızası oluşması sağlanıyormuş. Kepazelik çekmek dilimize buradan yerleşmiş. Çile çekmek de, yine yayın kirişinin bir ismi çiledir. Çocuk okçular vakfına talebe olmuş, birileri ne yapıyorsun diye sorduğunda, çile çekmeye devam ediyorum demiş. Çile çekmek dilimize ordan yerleşmiş” dedi. Türkler İslamın sancaktarı Okçulukla ilgili hadis-i şerifler bulunduğunu hatırlatan Erkekoğlu “Türkler İslamla şereflendikten sonra İslamiyetin sancaktarı olmuşlar. Atlı okçuların savaş kabiliyeti ve hızları, Türk yayının kalitesi ve hızı sayesinde zaferler kazanmışlar. Oklar diğer milletlerin kullandığı silahlara müthiş bir üstünlük sağlamış” şeklinde konuştu. (İHA)