BALIKESİR HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜNDEN BASIN AÇIKLAMASI
Balıkesir Halk Sağlığı Müdürü Uzm.Dr.Refik BUDAK; 1-7 Nisan Kanser Haftası ve 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık günü dolayısıyla birer basın açıklaması yaptı. "1-7 NİSAN KANSER HAFTASI" BUDAK'ın basın açıklamalı şu şekilde: "Kanser, tüm dünyada günümüzün en ölümcül, en çok sakatlığa yol açan pahalı tedavi yöntemleri ile sağlık politikalarının kapasitesini zorlayan ve üzerinde yeni politikalar geliştirilmesi gereken en önemli sağlık problemlerinin başında gelmektedir. Kalp ve damar hastalıklarının neden olduğu ölümlerin ardından kanser nedeni ile ölümler dünyada ikinci sırada yer almaktadır. Bu nedenledir ki her yılın Nisan ayının ilk haftasında insanlar üzerinde bir farkındalık oluşturmak, bu hastalığın önemini vurgulamak amacıyla çeşitli etkinlikler planlanarak kanser haftası olarak değerlendirilmekte ve önlenebilmektedir. Kanser hakkında yapılan eğitimler ve taramalarla özellikle meme kanseri, rahim ağzı kanseri, cilt kanserleri, prostat kanseri ve barsak kanserleri çok kolay yöntemler ile erken teşhis edilebilmektedir. Kanser hastalığının önüne geçmek için, obeziteye dikkat etmek, fiziksel aktiviteyi günlük hayatın bir parçası haline getirmek, daha çok mevsimsel ve işlenmemiş gıdalar tüketmek, besinleri doğru pişirme yöntemleri ile pişirmek, tüketilen tuz miktarını azaltmak, tuzlayarak saklama yöntemlerini kullanmamak, tarım ilaçlarından, diğer kimyasallardan ve radyasyondan uzak durmak, sigara ve alkol kullanmamak gerekir. Özellikle yaz aylarında güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde dışarıya çıkılmaması, açık renk kıyafetler tercih edilmesi, koruyucu şapka, gözlük ve koruyucu kremler kullanılması, cilt kanserinden korunmada önemli faktörlerdir. Kanser hastalığının erken teşhis edilebilmesi hayat kurtarır. Bu nedenledir ki her yılın Nisan ayının ilk haftasında insanlar üzerinde bir farkındalık oluşturmak, bu hastalığın önemini vurgulamak amacıyla çeşitli etkinlikler planlanarak kanser haftası olarak değerlendirilmektedir. 20 yaş sonrası kadınların kendi kendine yapacağı meme muayenesi, 40 yaş sonrası düzenli mamografi çektirilmesi, 30 yaş sonrası rahim ağzı kanserinin taranabilmesi amacıyla smear testi yaptırılması kadın kanserlerinin teşhisinde çok önemlidir. Bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler, çok sık ishal ya da kabızlık problemleri, dışkıda kan görülmesi durumlarında barsak kanseri yönünden tarama gerekmektedir. Aile Sağlığı Merkezleri, Toplum Sağlığı Merkezlerinde ve KETEM’de 50-70 yaş arası kadın ve erkeklere yönelik yapılan Gaitada Gizli Kan Testi ile bağırsak kanseri taranmaktadır. Özellikle açık ten rengine sahip kişiler, koyu renk benleri bulunan kişiler cilt kanseri yönünden risk altındadır. Vücudunda uzun süre iyileşmeyen yara bulunanlar ve benlerinde gerek büyüme gerekse renginde koyulaşma olanların mutlaka doktor kontrolü yaptırmaları gerekmektedir. Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne bağlı Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM)’de meme kanseri, rahim ağzı kanseri, kolon kanseri taramaları yapılmaktadır. Çok basit önlemler, düzenli doktor kontrolleri ve yaşam tarzımızda yapacağımız değişiklerle kanserin önüne geçebilir ve erken teşhis edilerek zamanında tedavi olabiliriz. Kanserden değil, geç kalmaktan kork." "2 NİSAN DÜNYA OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ" Otizm, doğuştan gelen biyolojik bir yetersizlik olup, beyindeki iletişim merkezinin gelişmesini engelleyerek çocuğun çevresinde sosyal-duygusal iletişim kurmasına engel olan bir durumdur. Bu biyolojik yetersizlik hayat boyu sürebilir. Bebelikte teşhisi oldukça zordur. Çünkü otizmli çocuklar başlangıçta normal çocuklardan farksızdır. Ancak büyüdükçe farklılıklar hissedilmeye başlanır. İlk etapta şüphe uyandırabilecek belirtiler şunlardır: • İlk haftalarda zayıflama. • Aşırı sakin veya aşırı huysuz davranış. • Kucağa alınıp sevilmeyi istememe ve ilgisiz kalma. • Beslenirken göz teması kuramama. • Bebek oyunlarına katılmama. • Bazı eşyalara aşırı ilgi gösterme. (elektrik düğmeleri, duvar kağıdı resimleri v.b.) Otizm kız çocuklarına oranla erkek çocuklarında dört kat daha fazla görülebilmektedir. Otizmli bireylerin genel olarak yüzde yetmişinde zeka geriliği vardır. Hayatını bu şekilde yaşamak zorunda kalan insanların yarıya yakını konuşma işlevini yerine getiremezler. Kesin olmamakla birlikte otizm bir fiziksel hastalıktır. Bu fiziksel hastalık daha sonra sosyal ve duygusal yetersizliklere neden olmaktadır. Çevreye olan ilgisizlik Otizmli birey, aile fertleri de dahil olmak üzere çevresine karşı ilgisizdir. Kendileriyle başbaşa ve tercihlerine göre yaşarlar. Tek taraflı konuşma Otizmli bireylerin bazılarının konuşmadığını söylemiştik. Konuşabilenlerin de kendilerine özgü dilleri vardır. Bazılarında da tek taraflı bir konuşma yaptıkları görülmüştür. Yani karşısındaki bireyi dinlemeden sadece kendisi konuşuyormuş gibi kesintisiz konuşmasına devam ederler. Zamansız ağlama ve gülme Otizmli bireylerin zaman zaman beklenenin tersine davranışlar gösterdiği görülebilir. Örneğin; herkesin ağladığı bir cenaze evinde o gülebilirken tam tersi herkesin eğlendiği bir şenlik ortamında ise hüngür hüngür ağladıkları görülür. Takıntılı davranışlar Otizmli bireylerin zaman zaman bazı eşyalarına veya bazı konulara takıntıları olabilir Kısmi taklit yoluyla konuşma Bazı durumlarda bir başkasının konuşmalarını aynen veya eksik olarak tekrarlayabilirler. Ancak bu zamanlarda daha çok anlamlarını bilmedikleri kelimeleri tekrarladıkları görülür İletişimden kaçınma Bazen karşılaştığımız Otizmli bireylerin bizimle göz göze gelmekten kaçınır karşımızdayken bize değil de arkamızdaki boşluğa baktıklarını sanabiliriz. Bazen de kendisine dokunduğumuzda tepki gösterdiğini görebiliriz. Kendileri her zaman etken değil edilgen konumdadırlar. İhtiyaçlarını belirtme İhtiyaca giden yolları saptamakta güçlükleri vardır. Zaman zaman ihtiyaçlarını bizzat gösterme yoluyla karşıladıkları görülmektedir. Değişime karşıdırlar Hayatlarını tek düze olarak yürüten Otizmli bireylerin değişim karşısında direnç gösterip beklenmedik tepkiler gösterebilirler. Hele sabır gerektiren durumlarda sinir krizine de girebilirler. Soyut kavramlar ve hayal gücü Sadece gördüklerinin bir kısmını öğrenebilen Otizmli bireylerin soyut kavramları anlamakta oldukça zorlanırlar ve deyimler, atasözleri ve esprileri anlamaktan mahrumdurlar. Eğer çocuğunuzda bahsedilen belirtiler varsa çocuğunuzun değerlendirilmesi için ilinizde bulunan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniği’ne veya Rehberlik ve Araştırma Merkezi’ne başvurabilirsiniz. Biz de vatandaş olarak otizmli bireylerin farklılıklarını kabul edip bizimle aynı imkanlardan yararlanmalarına fırsat vermeliyiz."