Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

Vatan Partisi, Türk Kadınının Hak Mücadelesi

Bu haber 351 kere okunmuş. 07.12.2020 Pazartesi 11:59

Vatan Partisi Edremit Öncü Kadın Başkanı Engin Deniz Tören Aksoy; Gazetemize yaptığı yazılı basın açıklamasında şu sözlere yer verdi: “Atatürk, 30 Mart 1923 Konya’da yaptığı konuşmasında; ‘Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını gibi emek verdim diyemez.. Belki erkeklerimiz memleketi istila edenlere karşı süngüleriyle düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısında hazır bulundular. Fakat erkeklerimizin teşkil ettiği ordunun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir… Çift süren, tarlayı eken, ormandan odunu, keresteyi getiren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip cephenin harp malzemesini taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadınları olmuştur. Bundan ötürü hepimiz, bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim. Ulusal Kurtuluş Savaşımız, kadınlarımızın kara yazgısını değiştiren tarihsel bir dönemeçtir. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk, eritilebilen her şeyi kurşuna çeviren, neyi varsa Milli Mücadelenin zaferi için seferber eden, oğullarını kınalayarak cepheye gönderen, kağnılarla dağları tepeleri aşarak, kar kış demeden cephaneleri savaş cephelerine yetiştirmek için evladından ve kendinden vaz geçen Türk analarını kadınlarını, kurtuluşun temel kuvvetinin hayat kaynağı olarak görüyordu. Ulu önder, vatan topraklarına pençelerini geçirmeye çalışan düşmana karşı hem cephe gerisinde, hem cephede destansı kahramanlıklar gösteren Anadolu’nun yiğit, bilge, onurlu ve cesur kadınlarının çağdaş haklarına kavuşmalarını sağlamayı daha savaşın ilk günlerinde milli borç olarak gördü. Çünkü Cumhuriyet devriminin kadınları emperyalist devletlere karşı İstiklal Savaşımızda erkeklerle yan yana ve omuz omuza birlikte savaşmıştı. Bu tarihi gerçeğe yakından tanık olan Atatürk, 17 Mart 1923 Tarsus’ta şöyle diyecektir: “Kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın.” Cumhuriyeti, çağdaş ve uygar bir dünyada yerini alması gereken Türkiye’ye, en yaraşır, en ileri devlet yönetim biçimi olarak saptayan Atatürk, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, öncelikle toplumsal yaşamın ayrılmaz parçaları olarak Türk kadınının ve Türk gençliğinin kesintisiz devrimler sürecinde yerlerini almalarını hedeflemiştir. Atatürk, 30 Ağustos 1925 Kastamonu’da mücadelenin başarısı için kadın ile erkeğin birlikteliğini övüyor: “Bir sosyal topluluk, bir millet erkek ve kadın denilen iki tür insandan oluşur. Kabil midir ki bir kitlenin bir parçasını geliştirelim, diğerini müsamaha edelim de kitlenin bütünü ilerletilebilmiş olsun? Afet İnan’ın verdiği bir ders sırasında temsili bir belediye seçiminde seçimi kız öğrencinin kazanmasına bir erkek arkadaşının “kadınların seçme ve seçilme hakları olmadığı” itirazı söz konusu oldu. Afet İnan’ın bunu Atatürk’e taşıması üzerine, konuyu hukukçuların değerlendirmesi istendi. 3 Nisan 1930 tarihinde, TBMM’nde onaylanan yeni Belediye Kanunu ile kadınlar belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına kavuştular. Kadınlar böylece ilk siyasal haklarını elde etmiş oldular. Ardından 28 Ekim 1933’te Köy Kanunu’nun 20. ve 25. maddelerinde yapılan değişikliklerle, kadınlara köy muhtarı ve ihtiyar meclisi üyesi seçme ve seçilme hakkı getirildi. Aydın’ın Çine ilçesi Dereköyü’ne ilk kadın muhtar olarak Gül Hanım seçildi. Nihayet, kadınların TBMM’e milletvekili seçme ve seçilme hakkı da, 5 Aralık 1934’te 1924 Anayasası’nın 10. ve 11. Maddelerinde değişiklik yapılarak tanındı. 1935 milletvekili seçimlerinde Türk Kadını ilk kez oyunu kullandı. Kadınlarımızın milletvekili olarak seçme ve seçilme hakkını kazanmaları dünya çapında büyük yankılar uyandırmış, birçok ülkenin kadınları kendilerine örnek alarak aynı hakkı kazanmak üzere mücadeleye girişmişlerdir. Günümüzde, Cumhuriyet’in kazanımlarıyla donanan öncü kadınlarımıza, Türkiye’nin 21. yüzyılda Asya’da gelişen uluslararası karşılıklı yarar ve uyum çağında, seçkin yerini alabilmek için yüksek karakterli ve nitelikli kadın gücünü seferber etme görevi düşmektedir. Biz Vatan Partili Öncü Kadınlar olarak bu görevimizin bilincindeyiz. Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 86. Yılı, Atatürk devrimlerininin ışığını alnında taşıyan tüm kadınlarımıza kutlu olsun!” Haber: Pervin BÖLÜKBAŞI

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

3 + 5 = ?