Bu haber 402 kere okunmuş. 19.12.2017 Salı 15:04

Paylaş Tweetle Paylaş Yorum Yap

İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı tarafından desteklenen, Bandırma Kaymakamlığı ve Bandırma Muhtarlar Derneği’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği Kadın Muhtarlar Akademisi sertifika töreninin ardından sona erdi. 15-18 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen programın kapanış törenine katılan TBMM Başkanlık Divanı Üyesi AK Parti Balıkesir Milletvekili Sema Kırcı burada yaptığı konuşmada “Kadın unsuru demokrasiyi güçlendiriyor, bakış açısını zenginleştiriyor siyasete farklı bir ufuk kazandırıyor. Karar mekanizmasında yer almak isteyen kadın adayları sonuna kadar destekliyoruz.” dedi. HEM TOPLUMUN HEM KADINLARIN SESİSİNİZ Muhtarların bulundukları yerde toplumun gözü kulağı sesi olduğunun altını çizen Kırcı “Millete hizmet söz konusu olduğu zaman milletvekili ile muhtar arasında bir fark yok. Bizler birlikte bir ekibiz, Ankara’da siz muhtarlarımızın desteğiyle çalışıyoruz. Millete hizmet yolunda mesai arkadaşı yol arkadaşıyız. Yönetimde kalite ve başarı ancak bizim sizlerle olan işbirliğimizle gerçekleşebilir. Yönetim sistemimiz içerisinde kadın muhtarlarımızın ayrı bir önemi var. Sizler bulunduğunuz yerde hem toplumun hem de kadının sesisiniz. Haklarınızı geliştirmek bizim en temel vazifemiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı üzere muhtar maaşları asgari ücrete eşitlendi ve SGK primlerini de artık devletimiz karşılıyor. Gecenizi gündüzünüze katarak yaptığınız işin değeri asla parayla pulla ölçülmez ama imkanlarınızı iyileştirmek sizlere verilen değer açısından bir ölçüdür.” dedi. KADIN UNSURU SİYASETE UFUK KAZANDIRIYOR Kadın unsurunun demokrasiyi güçlendirip, bakış açısını zenginleştirdiğini, siyasete farklı bir ufuk kazandırdığını söyleyen Kırcı “ Ülkemizde 50 bin 292 muhtar bulunuyor, 73 ilimizde 674 kadın muhtarımız var. Hükümetlerimiz döneminde kadınların siyasi alandaki varlığını güçlendirmek için reform niteliğinde çalışmalar yürüttük. Kadınlar TBMM'de 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 17.8 ile en yüksek temsil oranına ulaştı. Şu anda TBMM çatısı altında 76 Kadın Milletvekilimiz bulunmakta ve TBMM Kadın Milletvekili oranı % 14. İl Genel Meclis üyesi kadın sayımız 110, Belediyeler Birliği verilerine göre ülkemizde mevcut olan 20.498 Belediye Meclis Üyesi içinde Kadın Belediye Meclis Üyesi sayısı 2198. Türkiye genelinde 1397 belediye başkanının 39’u kadın. Avrupa ülkelerinde yerel yönetimlerde kadınların daha güçlü olduğunu görüyoruz. Siyaset yerelde başlar, anlayışıyla kadınlarımızın yerel siyasette de daha güçlü olarak yer almalarını arzuluyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün güçlü iradesiyle seçme ve seçilme hakkını dünyanın pek çok ülkesinden çok daha önce elde etmiş Türk kadınının ne yazık ki karar alma mekanizmalarında hala hakettiği ölçüde temsil edilemediğini görüyoruz. Yıllarca pek çok kadının eğitim, sosyal, siyasal ve iş hayatına katılmasının önündeki engelleri başörtüsü yasağının kaldırılmasında olduğu gibi teker teker kaldırarak Türk kadınının hayatın her alanında etkin olmasını savunuyor ve bu yönde güçlü adımlar atıyoruz. Hiç şüphesiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başta parti içi mekanizmalar olmak üzere kadının toplumsal pozisyonunu kuvvetlendirecek hamleleri sayesindedir ki son 16 yılda bu konuda kayda değer gelişmeler yaşanmıştır. Elbette bizler kadınların siyasetteki yerinin siyaset üstü olduğunu düşünüyoruz. Kadınların ülkemizde tüm alanlarda temsil edilmesi ve sorunların en hızlı ve doğru çözülmesi açısından bu rakamları yükseltmek en önemli vazifelerimizdendir. Bu anlamda kadınların güçlendirilmesine yönelik hazırlanan ve eğitim, sağlık, istihdam, karar alma mekanizmalarında kadınların sayısının artırılması, medya ve göç olmak üzere altı ana başlıkta düzenlenen 2018-2023 Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nı 2018 Ocak itibarıyla uygulamaya koyuyoruz.” dedi. KADININ STATÜSÜNÜ YÜKSELTMEYİ DEVLET POLİTİKASI HALİNE GETİRDİK Kadınların ülkemizde tüm alanlarda temsil edilmesi ve sorunların en hızlı ve doğru çözülmesi için çalıştıklarını belirten Kırcı “Göreve geldiğimiz günden bu yana kadının statüsünü yükseltmeyi temel bir devlet politikası olarak benimsedik. Anayasamızın 10’uncu maddesinde yapılan değişiklikle pozitif ayrımcılığın getirilmesinden başlayarak 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Dair Kanun benzeri düzenlemelerle birçok reform gerçekleştirdik. Şiddete karşı sıfır tolerans anlayışı ile Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 8 Mart 2012 tarihinde TBMM Genel Kurul’unda kabul edildi. 2009 yılında TBMM bünyesinde Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği adıyla kurulan komisyon ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü bu alana yönelik kurumsal örgütlenmede çok büyük önem taşıyor. Kadınlarımızın statüsündeki yükselmenin en temel göstergesi istihdam verileridir. Kadın istihdamı kapsamında yaptığımız çalışmalarla, 2005 yılında yüzde 23 olan kadınların iş gücüne katılım oranını bugün yüzde 34'lere yükselttik. 2023 hedefimiz doğrultusunda, iş gücüne katılım oranını yüzde 41'e çıkartmayı hedefliyoruz. Son on yıl içinde ülkemizde istihdamını sağladığımız 6,5 milyon kişinin 3 milyonunu kadınlar oluşturmakta. Kadın istihdam oranımızı yüzde 20'lerden 29,1'lere çıkarttık. Kadınlarımızın iktisadi konumunun güçlenmesi başta siyaset kurumu olmak üzere hemen her alana yansıyacaktır. Ekonomik olarak güçlenen kadınlarımızın siyasi farkındalıklarının da arttırılması konusunda böylesi bir kapsamlı bir organizasyona imza atanları yürekten kutluyorum. Kadın Muhtarlar Akademisi'nin düzenlenmesinde maddi destek sağlayan İçişleri Bakanlığımıza, Bandırma Kaymakamımız Günhan Yazar’a, Bandırma Muhtarlar Derneği Başkanı muhtarımız Nur Demir Hancıoğlu hanımefendiye, muhtarlarımıza ve tüm katılımcılara yürekten teşekkür ediyorum. Program sonunda sertifika alacak kardeşlerimizi tebrik ediyorum. ” dedi. HER ALANDA POZİTİF AYRIMCILIK Kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığın en güzel örneklerini hemen her alanda gördüklerine söyleyen Kırcı “Büyük Atatürk’ün ileri görüşlülüğü ile kadınlarımız nasıl siyasi haklarına pek çok ülkeden önce kavuşmuşsa bugün günümüz Türkiyesi de kadınlarımızın haklarından yeterince yararlanmalarını sağlama noktasında pek çok ülkenin önünde. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Anayasamızda ve yasalarımızda kapsamlı olarak tarif edilen pozitif ayrımcılık başta ekonomi ve eğitim olmak üzere hemen her alanda göze çarpıyor. Mikro kredi programımızla 2017 yılı itibarıyla 160 bin kadınımıza ulaştık. Yaklaşık 700 milyon liralık finans desteği sağladık. Kadın girişimci sayımız bir önceki yıla kıyasla yüzde 18 oranında artmış durumda. Sayın Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz günlerde kadın istihdamını destekleyecek yeni bir programın da müjdesini verdi. Sanayi sektöründeki mesleklerde düzenlenecek iş başı eğitim programlarına ve mesleki eğitim kurslarına katılan kadınların 2-5 yaş arasındaki çocukları için aylık 400 lira bakım desteği İŞKUR tarafından 2018 yılında verilmeye başlanacak. Çalışan kadınların hamilelik, doğum ve süt izinlerinin kullanımına yönelik esnek çalışma modelini getirdik. Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerinin derece, kademe ilerlemesinde değerlendirilmesini sağladık. Eğitimde ise; kızlarımızın ortaöğretimde net okullaşma oranını son on beş yılda yüzde 44'lerden yüzde 82,4'e yükselttik. Yükseköğretimde kızlarımızın oranını tam 3,3 kat artırdık ve bu oranı yüzde 44,4'e ulaştırdık, 2002'de bu oran sadece yüzde 13,5'tu. Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerimizde son bir buçuk yılda aile destek merkezi sayımızı 35'ten 121'e çıkarttık. Aile destek merkezlerimizde mesleki kurslardan tam 140 bin kadınımız faydalandı.” dedi. TÜM MAZLUM KADINLARIN GÖZÜ TÜRKİYE’DE Dünya’da yaygın bir adaletsizlik söz konusu olduğunun altını çizen Kırcı “Küresel arenadaki adaletsizlik sorunlara çözümler üretilmesini güçleştiriyor, insani krizler derinleşiyor. Dünyada son yıllarda yaşanan savaş ve çatışmaların en büyük mağduru ne yazık ki kadınlar ve çocuklardır. 2016 yılı itibariyle Suriye’de 470 bin kişi hayatını kaybetti. Bunun yaklaşık 22 binini çocuklar, 25 binini ise kadınlar oluşturuyor. Yalnızca 2016 yılında hayatını kaybeden çocuk sayısı 600’ün üzerinde. 22 milyon nüfuslu Suriye’nin yarısı evlerini terk etmek zorunda kaldı. 6 Milyon insan ülke içinde yer değiştirdi. 5 Milyon insan sığınma talep etti. 1 Milyondan fazla insan kuşatma altında ve insani yardımdan uzak yaşıyor. 14 Milyon insanın acil yardıma ihtiyacı var. Yaşanan savaşların acısını, mülteci durumuna düşmenin çilesini en çok kadınlar çekiyor. Suriye’de bir örneğini gördük, Arakan’da gördük, şimdi de Filistin’de görüyoruz. Burada yaşanan dramları çekilen acıları dünya göz ardı etse de biz göz ardı edemeyiz. Bu yüzden tüm mazlum kadınların gözü Türkiye’den uzanacak yardım elinde, tüm mağdur kadınların kulağı Türkiye’den yükselen haklı seste. Güçlü Türkiye’nin güçlü kadınları olarak ülkemizin bu haklı davasına daha güçlü omuz vermeliyiz. Sömürgeci mantıktan uzak, insan odaklı bakışımızı dünyada hakim kılabilirsek inanılmazı başarabiliriz, bu güç biz de var.” dedi.