“ROMAN KARDEŞLİĞİ”
Romanlar konusunda çok yazdım
burada; bilmem bu kaçıncı?
Programlar yaptım televizyonda.
Dikkat çektim sorunlarına;
toplumda yerleşik olan,
olur olmaz önyargılara…
Dünyada Romanlar Günü,
8 Nisan yani dündü.
Hem o günün anısına hem de
Roman kardeşlerle ilgili sorunlara
dikkat çekmektir, yazının amacı, özü.
8 Nisan 1971, Londra’da, dünya
Roman sorunlarının tartışılması
sırasında alınan bir kararla,
“Dünya Roman Kongresi”
adı verilir bu toplantıya.
1990 yılında alınan kararla da,
“Dünya Romanlar Günü”
olarak ilan edilir sonunda.
O günden beri de yaygınlaşır
bütün dünyada.
2. Dünya savaşı sırasında,
Faşist Alman Nazileri tarafından,
sayılırlar aşağı ırktan.
Soykırıma uğratılarak katledilir,
yüz binlerce Roman.
Acılar çekip, sürgün edilir sağ kalan.
Bunun dışında ayrıca, uğradıkları
her türlü ayrımcılık, dışlayıcılık;
kültürel, sosyal, ekonomik vb
alanda uğradıkları sorunlar,
iş, yerleşim, eğitim, konut
konularında çözüm arayışı
kapsamında Romanlar,
İngiltere’de toplanırlar.
Enine boyuna tartışırlar.
Bu yüzden 8 Nisan günü her yıl,
Romanlar çeşitli, etkinlik, çalışma,
tartışma ve kutlamalar yaparlar.
Sorunlarını tartışıp yansıtırlar,
çözüm ararlar.
Bulamasalar da epey yol alırlar.
Ülkemizdeki romanların da henüz
aşılamadı sorunları.
Çözüm demokratik örgütlenme ve
hakları için bilinçlenme konusudur.
Ayvalık’tan Edremit’e, Havran ve
Burhaniye’de Roman yurttaşların
sorunları var elbet, dertleri de.
Görev önce devlete, sonra da
yerel yönetimlere düşmekte.
İster Roman olsun ya da;
ister başkaları, fark etmez.
Aynı ülkede, aynı ilde-ilçede;
aynı köyde ya da mahallede;
aynı sokak ya da caddelerde;
aynı kaldırımda, aynı trafikte,
aynı meydanda, pazar yerinde
yaşıyorsak eğer hepimiz birlikte;
varsa canlarını yakan bir dert,
varsa sıkıntıları ve sorunları;
ne kadar görmezden de gelinse,
kaçmaya çalışılsa da gelir yine
mutlaka her birimizi bulur.
Çünkü hepimizin sorundur.
Romanlarımız işsizse, evsizse;
Yaygın olan erken evlilikse,
çok fazla çocuk yapmak ise;
Romanlarımız eğitimsizse,
dili veya üslubu sorun ise,
daha da başka her neyse,
hepsi de ortak sorundur.
Konu hem toplumsal sorun,
hem de ekonomik sorundur.
Kültürel ve siyasal sorundur.
Çözümü de elbet ortak olur.
Peki, bu çözümü kim bulur?
Elbette hükümet, devlet ve
en sonunda da siyaset…
Konu artık geciktirilmeden,
mutlaka ele alınmalıdır.
Kaymakamlıklar, Valilikler;
hem devlet yönetimi hem de
yerel yönetimler, belediyeler,
“en alttakilerin”, Romanlar’ın
sorunlarını masaya getirmeliler.
Çözümler düşünüp üretmelidirler.
Bir eğitimci-yazar olarak benden de
çözüm için çaba talep edebilirler,
hatta etmelidirler.
“Dünya Romanlar Günü”nde
şimdilik her birine buradan,
geç kalmış sevgiler…
YAVUZ CEMİL YAVUZ