“BUUUUZZZZZZZ, YOK MU İÇEN?”
Gençlik yıllarımda büyüklerimiz çocukluk anılarına özlem ile konuşma yaparken bir türlü çözemezdim. Bugünkü şartlardan niçin mutlu olamıyorlar diye. Bursa’mızda ilkokul çağlarında anılarımı renkli süsleyen şerbetçilerimiz aklıma geldi. Sırtlarında orijinal depo ve ibrikli, önlerinde 6 bardak taşıdıkları bir kemer ve ellerinde bardakları yıkadıkları ibrik ve diğer elinde yürürken dikkati çekmek için Cam bardağı, altındaki tabak ile tıkırdatarak. Tıpkı bir kaşık oyunu ritmiyle ve gür sesiyle, ”Dişleri donduruyor, Harareti söndürüyor, BUUUUZZZZZZZ, YOKMU İÇEN” diye ses tonu müzikal ve inişli çıkışlı olunca bir özenti bir ilgi başlıyordu, (şimdi zengin açılış kokteyllerinde konu mankeni olarak kullanılıyor. O YILLARDA SADECE SÜSLÜ CEPKEN İLE FARK ATILIRDI, ŞİMDİLERDE BİRDE FES MODASI İLAVE OLDU.)) Sırtındaki şerbetlikte, mevsimine göre, Koruk şerbeti, Demirhindi, Limonata, Vişne, Nar şerbeti gibi katkısız doğal lezzetler vardı. O yıllarda bugünkü gibi AVM bolluğu yoktu ve en büyük lüksümüz KOZA hanından yazın koza alıp evde oynamak için veya Kapalı çarşıda vitrinlere bakarak geçen zamanlarımızda Bu şerbetçileri görmek en büyük zevkimizdi. Buuuuzzzz gibi kelimesinin başka bir anlamı daha vardı, Buzhanelerimiz ve 1 metre boyundaki kalıpları alarak soğutma işlemi yapılan savaştan sonraki yokluk yılları. Her mahallede bir buzdolabı vardı Zenginlerde. Babamın iş yerindeki Esnaf dolabından su içmek ne kadar hoşuma giderdi ve nihayet 1963 yılında evimizde de bir buzdolabı olmuştu. Tel dolapları da birden hayatımızdan çıkaramamıştık. Birde Ulucami’den, Şetbaşı Mahvel’e kadar yani Atatürk caddesi ortalama 3 km yürüyüş yolumuzda volta atmak çok lükstü ve genelde 1970 yıllarına kadar herkes bir birini tanır ve selamlaşırdı. Hatta Zeki Müren’in de en büyük tutkusu bu cadde turları ve arkadaşların arasında şarkılar söyleyerek gezmesi diye hep anlatılırdı. (Ailelerimize bizden önce bilgi giderdi. Senin çocuk bugün cadde turu yapıyordu diye….bir sevgi, ilgi ve korumacılık vardı o yıllarda..) İNSAN YAŞLANDIKÇA ANLIYOR Kİ, KENDİ KAYIĞINI KENDİ ÇEKMEZSE MUTLULUK LİMANINA ASLA GİDEMİYORSUN
HAŞMET DEMİRBİL