Bu haber 216 kere okunmuş. 22/11/2022

Paylaş Tweetle Paylaş Yorum Yap

Doğar, yaşar ve ölürüz. Üç eylemdir bu dünyadaki kısa özetimiz. Çileye veya şansa doğmak. Elimizde mi? Tabiki değil.

Hayırlısını vesin gızım Allah herbişeyin hayırlısını vesin.

Nine kaç yaşındasın sen?

Ben bilmiyom ki gızım.

Emme bayacana va benim yaşım.

Nine çıraları sen mi hazırlıyorsun?

Yok gızım.

Nede hazırlayem ben zati goca yaz  yatdım.

Aha şuramın arısından.

(ağrısından)deyip belini gösteriyor.

Daha yini yini geliyom.

Ben beş leraya alıyom,on leraya satıyom.

Hangi köydensin sen nine?

Ortaobalıyım.

E nine zor olmuyor mu senin için bu yaşta?

Taşa da oturmuşsun sen,hasta olursun böyle ninem.

Yok çuvalın üstüne oturuyom dese de,taşın üzerinde oturmuş basbaya.

Napem gızım napem?

Oluyo emme.

Alıyom alıyom (ağlıyorum) yatıyom aşamları yatacıma.

E nine altmışbeş yaş aylığı almıyor musun sen?

Alıyom gızım alıyom emme yitmiyo yitmiyo.

E yeter diyorum kendi kendime.

Yediyüz tl köy yerinde yaşlı bir kadın için yeter.

Ya da yetirmelisin ninem.

Soğukta

bunca zahmeti çekeceğine yetirmelisin.

Ben zamansız düşüncelerde kendi kendime sorular sorup cevap ararken.

Ninem çok da duymadığından hep anlatıyor.

Herif öleli üç yıl oldu.

Olan tuttu otdumuz evi yıkdı.

Yini ev yapmaa havas itdi.

Itdi emme meydana da goyamadıya  a gızım.

Unun için evsiz de galdım ay gızım.

Kira,elentirik,su dirkene yitmiyo.

E yiyen içen de diyoz ya.

E gızla da bi çanak aş getirile gine.

Kaç dene alcen gızım?

Iki tane yeter nine?

Yite mi?

Yeter yeter.

Üç dene alaydın ya.

Yok yeter ninem.

Darma duman oluyor insan zamansız eylemlerin istilasına uğruyor beynin.

Eksik taşları oturtuyorsun yerli yerine kulaklarında çınlıyor hayırlısını vesin gızım hayırlısını vesin.

Rabtüâlâ herbişeyin hayırlısını vesin.

Amin ninem amin.

Ninemin otogarda minübüsten inip, kalkıp oralara gelmesi,çıra çuvalı taşıması mümkün değil.

Tahmini doksanlarında ninemin eline o para hiç geçmiyor. Zamansız yaşamların ağına takılıp,çırpınmak zorunda kalan kuşlardan sadece biri ninem. Çocuklarına pazardan kırık yumurta alan otuzbeşlik anne gibi,üzümün danesinin kalmadığına hayıflanan dede gibi,ıspanağın sararan yapraklarını isteyen teyzem gibi,akşam karanlığında bayat ekmek için fırına giden zamansız yaşamların çocuklarını da bir tarafa bırakıp, mıknatıs zamanın neresindeydi diye sormadan edemiyorum kendi kendime? Galiba tam ortasında duruyor bu kadar çeşitli eylemi zamanlı zamansız kendine çektiğine göre. Bari ilaç olabilseydin zamansız dertlere.

İmsulã

FATMA AKER