- Anasayfa
- Aleyna Gürsoy
Merak Ediyorsan Oku
İnsanda merak duygusu doğduğu anda başlar. Çevrenize şöyle dönüp baktığınızda küçük bebeklerin sürekli her tarafı incelemeye çalıştıklarını, meraklı bakışlarla etrafa göz gezdirdiklerini görürsünüz. Merak ederler, çevreyi tanımaya çalışırlar, çünkü bu duygu ile gelmişlerdir dünyaya.
O küçükler zaman içinde büyür ve kocaman kocaman çocuklar olurlar. İçlerindeki o merak duygusu ise hiç bitmemiş, hatta daha da çoğalmıştır. İşte bu merak duygusunu da ancak okuyarak, araştırarak gidermeye çalışırlar. Yani insanlar kitabı kendilerini geliştirmek için, gündemdeki ve dünyadaki olaylardan haberdar olmak, kendilerini mutlu etmek ve her gün yeni bir şeyler öğrenerek uyumanın daha keyifli olduğunun farkında oldukları için okurlar.
Okumak insana zevk verir, okumak insana mutluluk verir ve kişiyi olduğu yerden alır farklı diyarlara uçurur.
Okumak bizi heyecanlandırır, neşelendirir, kaygılandırır. Yani insan kitap okuyarak bu duyguları da hissetmek ister aslında. İnsan kitap okuyarak karmaşık dünyanın o sıkıcı olaylarından kurtulmak ister. Yalnız olmak ister bazen, kabuğuna çekilmek ister insanoğlu. İşte burada da yine ona kitaplar yardım eder. Okumak isteriz hem de zevkle okumak ve hiç bitmek bilmeyen hevesle okumak isteriz.
Kitap okuyanlar elbette okumayanlara nazaran daha bilgili ve genel kültürü daha gelişmiş kimseler olur. Kitap okuyanların hafızaları da daha gelişmiştir. Kolay kolay unutkan olmazlar. Kitap okuyanlar dünyaya sadece dar bir pencereden değil farklı pencerelerden bakmayı bilir. Okumak, öğrenmek kişiyi cahil olmaktan çıkarır ve aydınlığa doğru götürür. Okuyan insanlar her geçen gün öğrendiği o muhteşem bilgiler sayesinde daha alçak gönüllü ve daha mütevazı kimselere dönüşür.
Okumak insanı yüceltir, çünkü okumak ve okuduklarını hayatta uygulamak insanı kamil insan yapar. Okuyan insan kalıp yargılara takılı kalmaz. Kitap okuyanlar dünyadaki olayları takip ettiği için daha çok bilgi ve kültür sahibi kimseler olur. Kitap okumayan insanlar kendilerini geliştiremezler. Genel kültüre sahip olamazlar. Daha unutkan olurlar ve daha az bilgili olurlar. Kendilerini geliştirmek için bir çaba içinde olmadıkları için de ne yazık ki mutlu olamazlar.
Örneğin; gelişmiş ülkelere baktığımızda orada bir yılda okunan kitapların sayısı bizim ülkemizdekinden fazladır. Ne yazık ki ülke olarak fazla kitap okumuyoruz. Kitap okumak yerine zamanı kahvehanelerde geçirmeyi, boş oturmayı tercih ediyoruz. Bu da son derece tehlikeli bir durumdur aslında. Oysa bizler de gelişmiş ülkeler gibi yılda okuduğumuz kitap sayılarını ve oranlarını artırmalıyız ve daha okuyan, daha uygar bir ülke haline dönüşmeliyiz.
"Yetişen zekaları kitaplarla beslemeyen uluslar, yıkılmaya mahkumdurlar."
ALEYNA GÜRSOY