Bu haber 426 kere okunmuş. 28/09/2020

Paylaş Tweetle Paylaş Yorum Yap

HER ŞEYE İNANIP KANAN

“KUŞ BEYİNLİ” KUŞ MUDUR?

Adam, kuşu tuzağa düşürüp yakalar.

Heyecanla koşar ve tuzağa tutulan kuşu

tuzaktan çıkararak eline alıp, ona sorar:

“Ah, kuş beyinli hayvan!

Şu kocaman tuzağa nasıl düşersin?” diye

dalga geçerek kuşu sıkıca kavrar.

Başına kim bilir daha neler geleceğinden

endişelenen kuş, dile gelir ve yalvarır:

“Ey ulu insan!

Sen koyunları, öküzleri yedin,

bir çok deveyi kurban ettin.

Bu dünyada onlarla bile doymadın,

benimle mi doyacaksın?

Bak, eğer beni bırakırsan sana

üç “altın öneride” bulunacağım.

Bunlara uyarsan her sorunu çözer;

bütün zorlukların üstesinden gelirsin.

Bunları beğenip de beni bırakırsan eğer,

ilkini şu anda elindeyken söyleyebilirim.

İkincisini, şu karşıdaki dama konarken;

üçüncüsünü de şu çınarda söylerim,” der.

Adam kuşu sıkı sıkıya tutarak:

“Tamam, hadi şimdi söyle bakalım;

eğer beğenirsem seni bırakırım.”

diye karşılık verir.

Kuşcağız da ilk önerisini söyler:

“Olmayacak sözleri kim söylerse söylesin,

sakın inanma.”

Adam, öneriyi beğenir kuşu bırakır.

Kuş, uçarak karşıdaki dama konar ve

oradan, ikinci önerisini de söyler:

“Bak, geçmiş gitmiş şeylere,

kaçmış fırsatlara da asla,

ah vahla, yanıp yakılma.”

Kuş, bu ikinci önerisinden sonra,

bu kez de daha gerideki koca çınara

konar ve sözlerine devam eder:

“Bak, karnımda on bir dirhem

ağırlığında çok pahalı bir inci vardı.

Eğer beni kaçırmasaydın o inci

şimdi senin olacaktı.” demez mi?

Adam bunu duyar duymaz  ağlayıp

inlemeye, saçını başını yolmaya başlar.

Adamın bu zavallılığı karşısında kuş,

gururla ve biraz da alaylıca seslenir:

“Ben sana geçmiş gitmiş fırsatlar için

ah vah edip üzülme demedim mi?

Madem fırsatı kaçırdın, neden

öyle üzülüp duruyorsun ki?

Ya önerimi dinlemedin ya da sağırsın.

Ayrıca sana “Olmayacak şeye inanma.”

dememiş miydim?

Benim bütün ağırlığım zaten üç dirhem.

Karnımda on bir dirhem ağırlığında

bir inci nasıl bulunabilir ki?”

Bunun üzerine adam kendi kendine:

“Bu söylediklerini çok daha iyi anladım.

Haydi şimdi de üçüncü önerini söyle

bakayım.” deyince, kuş:

 “Be adam, sana söylediğim o iki öneriyi

güzelce tutup, onlara uydun da mı şimdi

benden üçüncü öneriyi istiyorsun?

‘Kuş beyinli’ dediğini unutmadım.

Haklısın, sen insan beyinlisin; ancak

belli ki akıl senin beyninden çok uzaklarda.

Senin gibi aklı-bilinci uykuya dalmış olana,

öyle altın öğütler, öneriler vermek demek;

çorak topraklara tohum atmak gibidir.

Cahillik, aptallık ve de bilgisizlik yırtığı,

ne yapılırsa yapılsın, asla yama tutmaz.”

der ve uçup gider, uzaklaşır.

Adam da orta yerde sap gibi,

bir eli havada, bir eli böğründe

öylece kala kalır…

YAVUZ CEMİL YAVUZ