Bu haber 222 kere okunmuş. 27/01/2023

Paylaş Tweetle Paylaş Yorum Yap

Sebze atıklarını rondodan geçirdim komşunun tavuklarına verdim. Benimki de biraz fazla olmuş gibi ama rondoyu kullanmakta olduğum içindi. Beceriksiz komşum bayat ekmekleri bütün bütün atıyor nasıl yesinler? Buradan da görüyoruz ki hiç bilenle bilmeyen bir olur mu diye? Özellikle son dönemlerde, zamanıyla köyün, toprağın, üretmenin özgürlük olduğunun farkına varanlar tersine göç için çaba harcıyor. Başaranlardan çok tutunamayanları da gözlemliyoruz. Her ne kadar iyi bir şeymiş gibi görünse de toprağın, hayvanın, üretmenin, Köylünün, köyün dilinden anlamayan bu işin içinde çocukluğundan yoğrulmadığından çok da bir yere varması beklenilmemelidir. Artık iyinin kötüsünü kabul edip, en azından niyetinin iyi olduğuna inandığımız insanlar kendi yiyeceğini üretseler kafidir. Tabi ki burada beklentimiz üretime katkıları olsun düzeyinde değildir. Yeter ki şehirlere sığamayıp sırf parası olduğu için köyden ev alıp bir kaç gün sonra yok horoz ötüyor, yok gübre kokuyor gibi aptal saptal bahanelerle köylerin mahalle statüsünden yararlanıp köylüye hayatı zehir eden uyanık embesillerden olmasın. Geçmişte olduğu gibi bu gün de devam eden bilinçli veya bilinçsiz yapılan DEVLET POLİTİKALARI köylüyü köyünde tutmaya yetmemektedir. Sonuç olarak harmandan yüzünün akıyla, bileğinin hakkıyla kalkan elinin nasırıyla, yüzünün yanığıyla övünen, kazandığıyla hem kendini, hem hayvanını hem de şehirlisini doyurduğunu hiç ama hiç önemsemeyen alçak gönüllü bir toplumdan, ithal edebildiği kadar var olduğunun farkında bile olmayan ve bununla böbürlenecek kadar bir topluma evrildiğimizi görebiliyor muyuz acaba? Aslında sadece benim toprağa dönmem şart bir kaç tavuk, bir kaç kedi bir kaç köpek derken özlemini çektiğim yetebildiğimce ürettiğim yeni zamanlar dileyecektim kendime ve benim gibi düşünenlere.

Imsulã

FATMA AKER