Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

Bu toprakları bizlere vatan yapan Şehitlerimiz…

Bu haber 750 kere okunmuş. 25/02/2021

Korona yasaklarından sonra pazartesi olunca 65 yaş üstü yurttaşlarımız sahile, kordona yürüyüşe çıkıyorlar. Evde oturulan iki günün acısını çıkarırcasına keyifle yürüyorlar. Kafeler kapalı.Ancak  kapı önüne çıkardıkları seyyar tezgahlarda, kağıt bardaklarda çay, kahve satışı yapıyorlar.    

Saat 10.00 kordon boyu yürüdüm. Kağıt bardakta bir orta Türk Kahvesi aldım.  Bir banka oturdum. Yanıbaşımdaki bankta iki arkadaşın konuşmasına kulak misafiri oldum. Dinledikçe hüzün bastı. Kahve boğazımda kaldı. Sinsice Atatürk düşmanlığının yayılmak istediğine tanık olmaktan utandım. Bu kadar nankör olmayı nasıl başardık? Beyninin içine sokulan o yalan ve dolanla, cahilce meydan okuyan, ağzında eksik dişlerinin arasındaki sigarayı savururken sözüne yanıt vermek için selam verdim.

- Size bir soru sorabilir miyim dedim?

- Zor sorma dedi.

- Yok, kolay soracağım. Dedenizden veya babanızdan size miras neler kaldı?

Tuhaf ve kinaye bakışlarını kısarak;

- Biraz tarla kaldı.

- Başka?

- Üç beş zeytini olan bir yamaç kaldı.

- Ooo desenize epeyce şeyler var mirasınız. Hayrını görün, ata dedenize, babanıza dua edin.

- Her zaman dua ederim. Onlar bize bıraktı, biz de çocuklarımıza bırakırız.

- Ne güzel, ata dedenizi, babanızı rahmetle dua ile anıyorsunuz. Ruhları şad olsun. Peki, bize koca bir Vatan bırakan Atatürk'üm için niye bir dua etmiyorsunuz da, Çanakkale Savaşında Atatürk yok, öyle de bir Savaş yok diye arkadaşınıza zorla kabul ettirmeye çalışıyorsunuz?

Benim büyük dedem Çanakkale / Alçıtepe Şehidi. Balıkesir / Şamlı beldesi nüfusuna kayıtlı Hacı Haşim oğlu Osman Efendi. Mezarı Alçıtepe şehitliğindedir. ( 15 Eylül 1915) yılında şehit olmuş. Benim dedem oraya gezmeye gitmedi. Savaşa gitti. Az ileride Seyit Onbaşı Köyü ve o muhteşem kahramanın mezarı var. Hiç size yakışıyor mu? İnsan ata dedesine bu kadar cahilce ve nankörce nasıl davranır? Çanakkale ile ilgili kaç kitap okudunuz da ahkam kesiyorsunuz? Size şuradaki kitapçıdan Çanakkale Savaşları ile ilgili kitap almak isterim. Okuyun, sizinle sonra konuşalım dedim.

Çok üzülmüştüm.

Yüzünüzdeki maske sizi tanımama engel oluyor, siz kimsiniz dedim.

Ters bir tavır ve sert bir ses tonu ile;

- Hanım hadi git başımdan. Senin bildiğini ben bilmek istemiyorum. Dedi ve gitti.

Kaz Dağları başıma yıkıldı.

***************

Değerlerimize, insanlığımıza, Anadolu edep ve terbiyesine bu kadar saldırıldığına tanık olmak bir eğitimci olarak bu korona günlerinde yüreğimi çok acıttı. Güneşi yakalamanın keyfini duymak, az önce yaşadıklarımı unutmak istiyordum. Bir kişinin bu düşüncesi ile sarsılmış olsam da, diğer doğru düşünen, konu komşumun, milyonlarca Atatürk sevdası yüreğinde olan, vatan ve millet sevgisiyle donanmışlara haksızlık etmek istemem. Dedeleri Çanakkale şehidi olan onlarca arkadaşım var.

Her 18 Mart günü Çanakkale'ye şehitliklere giden yüzbinler, hatta milyonlar var. Bayramlarda, fener alaylarında coşku ile bayraklarımızla yürüyen dostlarımın varlığı içimi sevgiyle dolduruyor yeniden. Kaz Dağlarının tepesindeki karlara ilişiyor gözlerim. Az da olsa karlar var. Memleket kokusunu içime çekiyorum. Deniz çarşaf gibi Akçay sahilinde uzanmış, güneşin ışıkları ile aydınlanmanın keyfini çıkarıyor. İki günlük ev hapsinden kurtulduk diyen komşularla selamlaşıyorum.  Kumların üstünde ağır ağır yürüdüm. Sahil boyunun bir bölümündeki güvercinlerin yem aramalarına takıldı gözlerim. Yaşamak, sağlıklı olmak, nefes almak, huzurla uyumak ve cennet köşesi gibi toprağımda,savaşsız bir ülkede dostluklarla el ele vermenin erdemini yakalamak. Bize bu cennet vatanı, toprağımızı bizlere vatan yapan aziz şehitlerimize minnettar olmak, dualar göndermek. Onları en kalbi duygularla anmak Bastığımız toprağımızın kutsallığını yüreğimizde duyup, hissetmek.  Çok zor değil ki bunlar. Bu nankörlük niye ki? İnsan olmak bu değil ki!..

FATMA ZEHRA KÖSELEY

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

6 + 1 = ?