Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

KAZDAĞI DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA DERNEĞİ’NDEN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ ETKİNLİĞİ

Bu haber 472 kere okunmuş. 08.06.2021 Salı 08:06

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği tarafından Altınoluk’ta Dünya Çevre Günü vesilesi ile bir etkinlik düzenlendi. KAZDAĞI DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA DERNEĞİ TARAFINDAN YAPILAN BASIN AÇIKLAMASINDA ŞÖYLE DENİLDİ: “AKÇAY SULAK ALANI ÇÖPLÜK DEĞİL, KUŞLAR VE CANLILARIN YUVASIDIR!” “SALYALI KÖRFEZ İSTEMİYORUZ! TEMİZ DENİZ, TEMİZ KÖRFEZ İÇİN ACİL EYLEM PLANI!” Etkinlik kapsamında dernek üyeleri tarafından günün önemine ilişkin doğa şiirleri okundu ve müzik dinletisi sunuldu. Çocuklar etkinliğe şiirler ve konuşmalarla ve resimleri ile katıldı. Edremit Belediye Başkan Yardımcısı Metin Tuncer yaptığı konuşmada körfezin sorunlarına değindi. Tai-chi gösterisinin de yer aldığı etkinlikte Derneğin 5 Haziran Dünya Ekolojik Yıkımla Mücadele Günü Basın açıklaması okundu. Açıklamada Akçay Sazlık ve Sulak Alanı’na ve Denizde Müsilaj sorununa ve Edremit Körfezini bekleyen tehlikelere dikkat çekildi. Açıklamanın ardından katılımcılarla forum gerçekleştirildi. CHP Başkan Yardımcısı Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın ve Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin de etkinliğe gönderdiği mesajlar okundu. Burhaniye Çevre Platformu, Balıkesir Çevre Platformu, Tüketici Hakları Derneği, Disk EmekliSen, Antandros Derneği, CHP, HDP, EMEP, İyi Parti, Sol Parti’nin de katılarak destek verdiği etkinlik oldukça renkli geçti. Etkinlikte yer alan pankartlar: 1. Salyasız Deniz İstiyoruz: Derin Deniz Deşarjı Dahil Kirletici hiç bir kaynağı denize verme. 2. Yuvama Dokunma! Akçay Sulak Alanı Çöplük Değil, Kuşların ve binlerce canın yuvasıdır. 3. İklim İçin Harekete Geç 4. İklimi Değil Sistemi Değiştir. 5. İklim İçin Kadınlar Her Yerde 6. Havama, Suyuma, Toprağıma Dokunma Halay ile tamamlanan etkinlikte okunan basın açıklaması aşağıda: BASINA VE KAMUOYUNA. 05.06.2021 SALYASIZ, TEMİZ DENİZ İSTİYORUZ! RANTA KARŞI AKÇAY SULAK ALANIMIZI KORUYORUZ! “Bu münferit bir olay değil, bir zincir, bir sonuç. Marmara 1989’da öldü. Gördüğümüz, bir cesedin çürümesidir.” Bu sözler Marmara Çevresel İzleme Projesi (MAREM) koordinatörü Hidrobiyolog Levent Artüz’e ait. Evet, Marmara Denizi yanlış politikalarla taammüden öldürüldü ve şimdi cesedi çürüyor. Bir zamanlar kefallerin, levreklerin, lüferlerin zıpladığı denizde artık salyalar yüzüyor…Çok acı, ama gerçek… Günlerdir Marmara kıyıları ve deniz dibi “müsilaj” denilen bu salyalarla kaplandı. Her yerden farklı sesler duyulmaya başlanıldı. Çeşitli toplantılarda nedenleri ve çözüm önerileri konuşulmaya başlandı. Nihayet Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ilgili kurumlarla bir çalıştay yapılacağını ve yol haritası çizileceğini belirtti. Çözüm önerilerini merakla bekliyoruz. Marmara’da deniz salyasına neden olan başlıca kirlilik kaynakları: • Gerekli arıtmalar yapılmadan deşarj edilen evsel ve endüstriyel atıksular, • Derin deniz deşarjları, • Büyüklü küçüklü binlerce sanayi tesisinin boşalttıkları zehirli sular, • Gemilerden kaynaklanan balast ve sintine suları, • Dip taramaları, • Kıyı kumullarının yok edilmesi • Daha birçok kirlilik yükü Eğer gerekli önlemler alınmaz ise Edremit Körfezimizi de benzer bir tehdit bekliyor. Hassas su alanı olan körfezimizde de benzer kirletici kaynakların olduğunu biliyoruz. Halihazırda derelere ve denize çok sayıda atık su bağlantısı var. Arıtma tesisleri, zeytinyağı fabrikaları ve diğer sanayi tesisleri, yazlık sitelerin atık suları, kanatlı/büyükbaş hayvancılık tesislerinin atık suları gibi… Madencilik faaliyetleri ve ayrıca kimyasal gübre ve ilaç kullanılarak yapılan tarımsal faaliyetler derelerimiz ve denizimiz için kirlilik kaynakları. Oysa denizlerimiz ve derelerimiz “alıcı ortam” değildir. Arıtılmış ya da arıtılmamış hiçbir atık suyun dere ya da denizlere verilmemesi gerekir. Objektif bilim insanlarımızın belirttikleri gibi arıtma tesisleri hiçbir zaman kesin ve tam çözüm sağlamıyor. Atık suların dere ya da denize verilmesi sucul ekosistemi bozuyor. Halihazırda bölgemizde kapasiteleri yetersiz olan ve hepsi biyolojik arıtma olan arıtma tesisleri var. Bu tesislerin atık suları ve ayrıca çeşitli sanayi tesislerinin atık suları da derelere ve körfeze verilmektedir. Öncelikle mevcut arıtmaların atık sularının dere ve deniz ile bağlantıları kesilmeli, teknolojileri ileri arıtmaya dönüştürülmeli ve iyi arıtılmış suyun dünya örneklerinde olduğu gibi tarım vb. alanlarında yeniden kullanımı sağlanmalıdır. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz yıllarda planlanan üç adet derin deniz projesine körfezdeki çevre örgütleri olarak dava açtık ve davaları kazanarak projelerin durdurulmasını başardık. Ne kadar isabetli bir karar vermiş olduğumuzu Marmara’daki müsilaj olayından sonra şimdi daha da iyi anlıyoruz... Müsilajın ana nedenlerinden birinin derin deniz deşarjı projeleri olduğunu artık herkes kabul ediyor. Edremit Körfezi’nin de Marmara gibi olmaması için Körfez etrafındaki tüm yerel yönetimlerin ve ilgili tüm kamu birimlerinin bir araya gelerek Körfezdeki tüm kirlilik kaynaklarını tespit ederek, kirlilik kaynakların ortadan kalkmasını sağlamaları ve dere ve denize olan tüm atık su bağlantılarını kesmeleri, derin deniz deşarjı projelerinden tamamen vazgeçmeleri gereklidir. Aksi takdirde Edremit Körfezi de yakın bir zamanda müsilajla kaplanacaktır. Körfezdeki diğer bir sorunumuz ise Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’ndaki tehditlerdir. Sulak Alanlar çok önemli ekosistemlerdir ve çeşitli yönetmelikler, Kanunlar ve Ramsar gibi uluslararası sözleşmelerle korunmaktadır. Akçay Sulak alandaki en büyük tehlikeler Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirmek istenilen “Rezerv Konut alanı projesi” ve Edremit Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Projesi gerekçe gösterilerek sulak alanda, hafriyat atıkları ve molozlarla yapılan dolgu çalışmasıdır. “Rezerv Konut Alanı”nda gerçekleştirilmek istenen yapılaşmaya karşı tepkilerimizi belirttik. Ayrıca, moloz dökümü ve dolgu faaliyetinin durdurulması için Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’ne ve Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne çeşitli kereler resmi başvurularda bulunduk. Sonuç alamayınca suç duyurusunda bulunduk. Şimdi de dava hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Sulak Alan Envanter Sistemi’nde kayıtlı olan Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’nın Mahalli/Ulusal Sulak Alan statüsünde tescillenmesi için de gerekli çalışmalarımızı yerine getiriyoruz. Söz konusu alanda ayrıca koruma ve kullanım dengesi gözetilerek bir Sulak Alan Tabiat Parkı Projesi hazırlanmasını istiyoruz ve bunun için de girişimlerimizi sürdürüyoruz. Sermaye kendi çıkarları için denizlerimizi, dağlarımızı sulak alanlarımızı rant aracı olarak görüyor. Oysa denizlerimiz, dağlarımız, sulak alanlarımız bizim yaşam kaynaklarımız. Varlıklarımızdır. Sermayenin çıkarı için feda edemeyiz. 5 Haziran Dünya Ekolojik Yıkımla Mücadele Günü’nde, İkizdere’den İkizköy’e, Cerattepe’den Kazdağı ve Madra Dağı’na, tüm yaşam alanlarımızı korumaya devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Yaşasın mücadelemiz, yaşasın dayanışma. DERELER VE DENİZLER ATIK SU HAVUZLARI DEĞİL, BALIKLARIN YUVALARIDIR, YUVAYA DOKUNMA! AKÇAY SULAK ALANI KUŞLARIN VE TÜM DİĞER CANLILARIN YUVALARIDIR, YUVAYA DOKUNMA! 05334552102 kazdagikoruma@kazdagi.org.tr Haber: Huriye AY

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

3 + 7 = ?