Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

İçişleri Bakanı Soylu Ayvalık’ta

Bu haber 607 kere okunmuş. 25.11.2020 Çarsamba 10:49

Bakan Soylu, Ayvalık’ta Seminerde kadına yönelik şiddeti konuştu Ayvalık’ta yapılan “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Mülki İdare Amirleri Eğitim Semineri” programına İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’da katıldı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; Polis merkezi amirliklerine gelen mağdurlar ile daha etkin iletişim kurmak adına 'Güven Masaları' oluşturdu. 25 Kasım’ın tüm dünyada olduğu gibi, ” Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” olduğunun altını çizen Bakan Soylu; “ "Bildiğiniz gibi 25 Kasım, tüm dünyada ve bizde, kadına yönelik şiddetle mücadele günü olarak ilan edilmiştir. Uluslararası alanda böyle bir gün varsa, demek ki küreseldir ve tüm insanlığı ilgilendirmektedir. Farklı kültürlerde, farklı zamanlarda bu konuda yaşanmış pek çok hadise, pek çok mağduriyet var. Kur'an-ı Kerim'de kız çocuklarının öldürülmemesi, kadınlara güzel davranılması yönünde ayetler, hatta bizatihi Nisa isminde bir sure var. Yine bu konuda bizzat Resulullah'ın hadisi şerifleri, ikazları, kendi hayatındaki örnek davranışları, nezaketi ve hassasiyeti var" diye konuştu. Kadına yönelik şiddetti engellemenin sadece polisle olmadığını ifade eden Bakan Soylu; “Bu davranışın sebebi nedir, tetikleyicisi nedir, insanlar hangi psikolojiyle böyle bir suçu işler, personelimizi, neyi doğru yaparsak neticeyi değiştiririz, topluma, kamu personeline, sivil topluma hangi mesajı vermeliyiz, personelimizi nasıl eğitebiliriz, yöneticilerimiz nelere dikkat etmeliler, başka hangi adımları atabiliriz, dünya bu konuda ne yapıyor, şikâyet ve bildirim mekanizmasını nasıl daha iyi bir noktaya taşırız. İşte bunları doğru değerlendirmek ve bana göre en önemlisi, bütün doğruları aynı anda ve gecikmeden yapmak durumundayız. Şunu kabul etmek gerekir ki Türkiye, AK Parti hükümetleriyle birlikte bu meselede samimi bir gayret ortaya koymuştur. Bunun en önemli ve kilit adımı da 2012 yılında kabul edilen 6284 Sayılı ‘ Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'dur. Türkiye'de daha önce örneği olmayan önemli bir adımdır, bana göre de aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede milattır" dedi. Mağdur kadınlara yönelik mülki amirlerin yetki ve sorumluluklarını dile getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sözlerine şöyle devam etti. "Mağdur olan kadına ve beraberindeki çocuklara, barınma yeri sağlanması, geçici maddi yardım yapılması, psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi, hayati tehlikesinin bulunması halinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması, kanunun mülki idare amirlerimize verdiği yetki ve sorumluluklardandır. Yine aynı kanunda kolluk birimlerimize de gecikmesinde sakınca bulunan hallerde koruyucu ve önleyici tedbir alabilme imkanı getirilmiştir. Bu noktada şunu ifade etmek isterim, gerek kolluk birimlerimiz, gerek mülki idare amirlerimiz, böyle bir mesele geldiğinde lütfen tedbir kararı vermekten çekinmesinler ve gecikmesinler. Çünkü sonrasında 'eyvah' yetmez. Hatta 'bu kararları verirken gecikmeyin' demek bile belki doğru değil, 'acele edin' demek lazım. Öyle hassas davranın ki şiddet mağduru bir kadın, sizin yanınızdan asla tedbir alınmamış şekilde çıkmasın. 'Gittim ama bir şey yapmadılar' demesin. Elbette ki bu konuda sadece 6284’le sınırlı kalmış değiliz. Yine AK Parti hükümetleri döneminde Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planları hazırlandı. Üçüncü plan 2016-2020 arasını kapsıyordu, şimdi dördüncüsü hazırlanıyor" dedi. Bakan Soylu, 2019'da İçişleri Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığının ortak çalışmasıyla "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Planı"nı oluşturduklarını dile getirerek; “ Planın 14 maddesinin İçişleri Bakanlığına ait olmak üzere toplam 75 maddeden oluşmaktadır. Kurumlar arasında bir de ‘Kurumsal İşbirliği ve Eşgüdümün Arttırılmasına Dair Protokol’ü imzalanmıştır. Burada eğitimden risk analizine, veri entegrasyonundan önleyici ve koruyucu tedbirlere kadar pek çok başlıkta eylem adımı tanımlanmıştır. Yani soyut kavramlarla oyalanmıyoruz. Bu plan doğrultusunda, hepinizin bildiği gibi 1 Ocak 2020’de bir bakanlık genelgesi yayınladık ve bu konuyla ilgili yeni tedbirleri hayata geçirdik. Yine bu plan çerçevesinde yayınladığımız genelgeyle, yarın, yani 25 Kasım Dünya Kadına Şiddetle Mücadele Günü'nde, saat 10.00’da, konuyla ilgili farkındalığın arttırılması maksadıyla, tüm Türkiye'de eş zamanlı olarak, 81 ilde valilerimizin başkanlığında, ilçelerimizde kaymakamlarımızın başkanlığında ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon, İzleme ve Değerlendirme Toplantısı’ yapılacaktır. Bu toplantı sonrasında, il ve ilçelerde, jandarma ve emniyet birimlerimizde bulunan ilgili büro amirlikleri ve şube müdürlükleri ziyaret edilecek, istişareler yapılacak, KADES programının tanıtımı ile ilgili bazı etkinlikler düzenlenecektir" diye konuştu. Kadına yönelik şiddette ihbar ve şikayet imkanlanını genişletmek için bu çalışmaları yaptıklarını hatırlatan Bakan soylu; “ Burada maksadımız, ihbar ve şikayet imkanlarını genişletebilmekti. Bu sayı artışıyla bunu temin edebildik mi? Evet dün de ifade ettim, tekrarında yarar görüyorum, geçen yılın ilk 10 ayına göre aile içi ve kadına yönelik şiddet olaylarında başvuru ve ihbar sayısında bu yıl yüzde 37'lik artış görüldü. Hedefimiz bu artışı sağlamak, örtülü kalan olayları gün yüzüne çıkarabilmek ve buna devlet olarak tedbir almayı sağlayabilmektir. Bu sayısal artış, bize bu iletişim kanalların açıldığını, mağdurların emniyet birimlerine daha rahat ulaşabildiğini göstermektedir. Bununla birlikte bir başka önemli gelişme yapılan başvuruların artmasına rağmen, geçen yılın 10 aylık dönemine göre bu yılın 10 aylık döneminde alınan tedbir karar sayılarında ise yüzde 46'lık bir artış yaşanmasıdır. Demek ki doğru bir istikamette gidiyoruz. Yani yapılan başvurulara kolluk birimlerimizin de artan bir ilgiyle cevap verdiğini görüyoruz. Aynı şekilde önleyici tedbir kararı verilen kişi yani şiddeti uygulayan şüpheliye dönük olarak alınan önleyici tedbir kararlarında da geçen yılın 10 ayına göre yüzde 70 oranında artış yaşanmıştır" ifadelerini kullandı. KADES programının önemini açıklayan Bakan Soylu; " KADES’i bir nevi panik butonu olarak düşündük. Başlarda eleştirenler oldu. Verimli olmayacağını düşünenler oldu. Şu ana kadar bu sayede 48 bin 686 ihbar aldık ve arkadaşlarımız bunların hepsine koştu. Hatta bu ihbarlara ve diğerlerine daha hızlı müdahale edebilmek için 963 adet yüksek performanslı motosiklet aldık. Bunların yaklaşık yarısı, ciddi hayati tehlike barındıran ihbarlardır. KADES programının halihazırdaki telefonlara indirme sayısı 620 bin 829. Peki yeterli mi? Bana göre yeterli değil. Bu rakamı bizim bu yılın sonuna kadar 1 milyona taşımamız lazım. 2021 yılına bambaşka başlamamız lazım" diye konuştu. Pankart yazılarak, tweet atılarak yapılan destekler ile kadına yönelik şiddetin desteklenmeyeceğinin altını çizen Bakan Soylu, "Kadına yönelik şiddet, maalesef tweet atılarak halledilebilecek bir konu değildir. Keşke öyle olsaydı. Hepimiz tweet atarak bu meseleyi çözseydik veya bir pankart üzerine iki tane slogan yazsak, sloganla beraber bu meseleyi çözsek. Slogancıların işi değil, bu. Bu mesele, kendini adayanların işidir. Onların bir işi var, o da şudur, '25 Kasım gelsin. Biz kamunun uygun görmediği yerlerde toplantı yapalım'. Orada içinde her türlüsü var. İçinde bazen hakikaten terör örgütüne mensup olanlar ve bu konuda aşırı reaksiyon göstermeye hazır olanlar, devletle her daim bir meselesi olanlar var. Sürekli karışıyor. Buradaki normal insanlar gidiyorlar, 10-15, 20'si kalıyor. Onlar da polisle çatışıyor. Onların tabii gazeteleri, medyaları, milletvekilleri de var. Hemen devletten şiddet başlıkları atmak için senaryoyu, tiyatroyu hazırlıyorlar. Sanatsal yönleri de ağır. Böyle bir tabloyu ortaya koyuyorlar ama yapılanlar, gayret gösterilenler, mücadele edilenler... Anlamıyorum, bu milletten ne istiyorlar. Hakikaten anlamıyorum" ifadelerini kullandı. Haber: Pervin BÖLÜKBAŞI

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

4 + 9 = ?