Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

Burhaniye Alevi kültür Derneği, 12 Eylül darbesine giden yoldur Maraş Katliamı

Bu haber 840 kere okunmuş. 26.12.2019 Perşembe 12:17

Burhaniye Alevi kültür Derneği, bundan 41 yıl önce yaşanan Maraş Katliamını yaptığı bir basın açıklaması ile yaşamını yitirenleri andı. Burhaniye Cumhuriyet Meydanında yapılan basın açıklamasına Burhaniye belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler, Sivil Toplum örgütü temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Alevi Kültür Derneği Burhaniye Şube Başkanı Muharrem Keskün yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi: “Maraş’ta bundan 41 yıl önce12 Eylül darbasine giden yoldu, Alevilere, devrimcilere,-solculara yönelik bir katliam yapıldı. Maraş katliamı, Türkiye’nin bu güne kadar yaşadığı en büyük katliamlardan birisidir. 1978’in 19-26 Aralık günleri Maraş’ta yaşanan olaylarda resmi rakamlara göre 111 kişi katledildi. Yine yüzlerce yaralı ve önceden işaretlenmiş 800 civarında ev ve işyeri yakılıp yıkılmıştır” dedi. Bir kadının kocasına “ beni sen öldür onların eline bırakma” dedi yerdir Maraş diyen Keskün, sözlerine şöyle devam etti. “Bir kadının kocasına beni sen öldür, onların eline verme değdi yerdir Maraş. Maraş katliamı ne ilk ne de son oldu. Çorum, Gazi, Sivas katliamlarında olduğu gibi Maraş katliamı da aynı gerici ve karanlık odaklar ve iş birlikçileri tarafından N gerçekleştirilmiştir. Katliam hazırlığı ve operasyona aracılık edenler insanlığı karşı işlenen bu vahşetin sonucunda tıpkı diğer katliamlarda olduğu gibi halen yargılanmamıştır. Maraş davası 12 Eylül faşizmi koşulları altında katillerin değil saldırıya uğrayan devrimcilerin, solcuların ve canları için direnen alevi vatandaşların mağdur edildiği ve katliamın ardından sorumluların ve karanlıkta kalmasına sebep olanların milletvekili yapılarak adeta ödüllendirildiği bir sonuca dönüşmüştür. Bundan tam 3000 yıl önce: Anadolu'da medeniyet kuran Hitit ve Urartu'lar da çok farklı sayıda inanca sahip insanlar huzur içinde yaşarken, kimse kimsenin inancına karışmazken, bugünün Türkiye'sinde evler işaretleniyor, Alevi yurttaşlarımız ölümle tehdit ediliyor. Osmanlı, kurucu bir felsefeyle devlet oldu. Bu felsefenin önderleri Hacı Bektaş Veki, Mevlana, Ahi Evran, Şeyh Edebali gibi önderlerdi. Bu anlayış, 13. Yüzyıldan 19. Yüzyılın ortalarına kadar Osmanlıyı ayakta tutarken: kurucu felsefesine yabancılaşan devlet, halklarını baskı ve zulümlerle yozlaştırmış ve kendisinden uzaklaştırmıştır. Aynı zihniyeti bugün de görmekteyiz. Onun için farklı inançlara saldırılıyor, hor bakılıyor. Onun için kadın cinayetleri, kız ve erkek çocuklara yapılan tecavüzler durdurulamıyor. Halasının elini sıkmayan 6 yaşındaki bir çocukla karşı karşıyayız. Biz insanı inancın merkezine koyan bir inanca sahibiz. Bütün çabalarımız da bu ülkede barış ortamının sağlanması adınadır. Bizler bin yılı aşkın bir süredir f yaşadığımız bu topraklarda kardeşlikten, demokrasiden, eşitlik ve özgürlükten, karanlığın karşısında aydınlık bir yaşamı sürdürme inancımızdan bir an olsun I vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Bütün olumsuzluklara ve kanlı saldırılara rağmen | barışı savunmaya devam edeceğiz. Gizli gizli alkış tutup sevinenlere, çok iyi olmuş diyenlere, kana susayanlara ve kanla beslenenlere lanet olsun. Gününde gereğim, yapamayan ve adaletin yerini bulmasını sağlamayan devlet, Alevilere ve tüm topluma I karşı özür borçludur. Barışın yolu yüzleşmekten geçer. Biz emek ve demokrasi güçleri olarak bir arada yaşama kültürünü tahrip eden, karanlıkta kalmış bütün katliamların aydınlığa kavuşturulması için mücadele veriyor ve gerçek laikliği, bireyin ve emeğin özgürleştirilmesini, devletin demokratikleştirilmesini savunan güçlerle omuz omuza olmayı önemsiyoruz. Geçmişi unutanlar, onu yeniden yaşamaya mahkumdur.” Haber ve fotoğraf: Şenol TORLAK

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

6 + 7 = ?