Başkan Pınar’dan basın açıklaması
Saadet Partisi ilçe başkanı Ahmet Pınar, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yapılan basın açıklaması şöyle: Pınar, Kanal İstanbul projesinin Türkiye'ye ekonomik yönden verecek hiçbir şeyi olmadığını söyledi. "İstanbul Kanalı’nın Türkiye’ye ekonomik yönden vereceği hiçbir şeyi yok. Borç alıp Türkiye’nin geleceğini ipotek altına sokmasınlar. Eğer bu kanal, dışarıdan birtakım taaddütler karşılığında inşa edilecekse aynen köprüler gibi aynen otoyollar gibi havaalanları gibi geleceğimiz ipotek altına girer. Biz o ödemeleri yapamayız Allah yardımcımız olsun" şeklinde konuştu. Bu vesile ile ABD’nin son zamanlarda ki Türkiye karşıtı politikalarını, özellikle Ermeni soykırımı iddiasını tanıyan kararını şiddetle kınıyorum." İdarecilerin Kürecik ve İncirlik konusundaki sözlerine değinen Pınar, dikkat çeken sözler sarf etti. ABD'nin Türkiye ile ilişkilerde yanlış adımlar atması halinde önemli kararlar alınacağını söyleyen yöneticilerimiz, "ABD'nin ilişkilerimizde tamiri mümkün olmayan adımlar atması, her iki taraf için de çok önemlidir. Yeri geldiği zaman otururuz bütün heyetlerimizle beraber, kapatılması gerekiyorsa İncirlik'i de kapatırız, Kürecik'i de kapatırız" demişti. Pınar, ABD'nin sözde Ermeni soykırımı konusundaki tavrına dair de konuştu; konuya ilişkin olarak, "En sonunda soykırım dediler. Peki bizim politikamızda herhangi bir değişiklik olacak mı? Merak ediyoruz" ifadelerini kullandı. Saadet Partisi ilçe başkanı Ahmet Pınar’ın konuya ilişkin sözleri şu şekilde: Dış politikayla ilintili bir konu başlığımız da İncirlik Üssü ile alakalı bizi yönetenlerin yapmış olduğu birtakım açıklamalardır. İncirlik Üssü'nün gerekirse kapatılacağını ifade ettiler. Biz de bu gereklilik ne zaman ortaya çıkacak diye merak ediyor ve şu soruları sormadan da geçemiyoruz. Irak bombalandığı zaman biz neredeydik? İncirlik hangi vazifeyi görüyordu? Suriye tarumar edilirken İncirlik'ten hangi hareketler meydana gelmişti? Allah muhafaza etsin, hatırlamayı elbette arzu etmeyiz ama askerlerimizin başına çuval geçirildiği zaman İncirlik'in konumu neydi? Daha da önemlisi canlı olarak birkaç sene önce yaşadığımız 15 Temmuz hadiselerinde İncirlik'in rolü neydi? Hükümet bunu ısrarla gündeme getirdi. Terör örgütlerine binlerce tır silah gönderirken İncirlik nasıl bir rol oynadı? Siz bunların hiçbirisini yeterli gerekçe olarak görmezken bugün İncirlik'in kapatılabilmesi için hangi adımların atılmasına hangi cinayetlerin işlenmesine ihtiyaç var hakikaten merak ediyoruz. Bu konulara da açıklık getirilirse memnun oluruz. Çünkü şu anda ABD'de ve Avrupa'da Türkiye aleyhindeki politik gelişmeler artık sınır tanımıyor. ABD parlamentolarında sözde Ermeni soykırımı meselesi gündeme geldi ve kabul edildi. Batı'nın bu konuda ne insafı var ne izanı var ne dostluk diye bir kaygısı var ne dünyada barış var ve ne de hakikaten Ermeni soykırımı meselesinin ne olduğu konusunda bir bilgisi var. Sadece hissi davranıyorlar. Bugüne kadar biz ABD Başkanı'nın yaptığı konuşmalarda ne diyecek diye bekledik? Bunu sadece bir hadise olarak mı kınayacak yoksa bunu soykırım hadisesi olarak mı tarif edecek. Vahşet mi soykırım mı diyecek? En sonunda soykırım dediler. Peki bizim politikamızda herhangi bir değişiklik olacak mı? Merak ediyoruz.