Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

ADD ve Eğitim iş Uğur Mumcu’yu andı

Bu haber 924 kere okunmuş. 27.01.2020 Pazartesi 11:48

Araştırmacı Gazeteci Yazar Uğur MUMCU’nun katledilişinin 27. Yılı nedeniyle Eğitim-İş Burhaniye Temsilciliği ve ADD tarafından yapılan açıklama ile anıldı. “UĞUR MUMCU`NUN YOKLUĞUNUN AÇTIĞI YARA 27 YIL ÖNCEKİ KADAR SICAKTIR” Burhaniye eski kütüphane önünde toplanan Atatürkçü Düşünce Derneği, Eğitim-İş, İYİ Parti ilçe başkanı Erdoğan Kahya ve bazı CHP’li yöneticiler Uğur Mumcu maskına kadar yürüdüler. Burada yapılan basın açıklaması ile Uğur Mumcu katledilişinin 27. Yılında anılırken, yapılan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi. “27 yıl önce bugün, Ankara Karlı Sokak'tan yükselen bir patlama sesi, Türkiye'nin büyük bir aydınından haince koparıldığının habercisi oldu. İlkeli ve cesur gazeteciliğiyle, tam bağımsız Türkiye sevdasıyla, gericiliğin karşısında kalemini hakikat ile bilemesiyle toplumun gönlünde büyük yer tutan Uğur Mumcu, aracına koyulan bir bombayla katledildi.Mumcu, Susurluk Kazası'ndan çok daha önce mafya-siyaset ilişkilerini yazmış, terör örgütlerinin karanlık bağlantılarına ışık tutmuştur. Tam 30 yıl önce verdiği bir röportajda tarikatların devlet içine yerleştirildiğini ve kaynaklar sunulduğunu belirten Mumcu, "30 yıl sonra bu çocuklar general olacak ve devlete karşı ayaklanacaklar" diyerek 15 Temmuz Hain darbe girişiminin geleceğini adeta onlarca yıl öncede duyurmuştur.Elbette Uğur Mumcu'nun bu şaşmaz öngörüsü, tahminlerden değil, yaşamı boyunca hakikatleri gizleyen sır perdelerinin arkasına bakmasından kaynaklanmaktadır. Halkın haber alma hakkının vücut bulmuş hali olan Mumcu, "Bilgisi olmayanın fikri olamaz" diyerek yola çıkmış ve yaşamının son anına kadar tüm toplumu bilgilendirmek için gayret etmiştir.Mumcu suikastının aradan geçen onca yıla rağmen aydınlatılmamış olması, davanın bilerek zaman aşımına itilmesi, cinayeti onun yazacaklarından korkan örgütlü kötülüğün el ele işlediğinin kanıtı olmuştur. Ne yazıktır ki bugün Türkiye, Mumcu'nun yaşadığı yıllardan çok farklı değildir. Geçmişte Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy gibi aydınlarımız derin devlet tarafından gerçekleştirilen cinayetlerle susturulurken günümüzde değişen tek şey, cinayet metodunun yerini hapisle sindirme politikasının almış olmasıdır. Aydınlarımız, gazetecilerimiz hapsedilerek sindirilmeye çalışılmaktadır. Çağdaş bir ülkede açığa çıkarılmamış tek bir cinayet varsa tüm toplum utanç duyarken, 2020'ye girdiğimiz bu günlerde ülkemizde onlarca karanlık cinayet davası, bile isteye sonuçsuzluğa sürüklenmektedir. Mumcu'nun yazdığı mafya-siyaset ilişkileri açısından da maalesef değişen çok bir şey yoktur. Türkiye, son birkaç seçimdir iktidara oy vermeyenleri tehdit eden mafya babalarının televizyon kanallarında boy gösterebildiği bir ülke haline getirilmiştir. Bu mafya-siyaset ilişkisinin nasıl bir karşılıklı çıkara dayandığını ortaya çıkarmak ise eskisinden daha zorlaşmıştır. Terör örgütlerinin emperyalist devletler tarafından nasıl beslendiği konusunda da Mumcu'nun yazdıklarından ders çıkarılmamış, hain terör örgütü PKK başta olmak üzere örgütlerle kimi zaman masaya oturulmuş, kimi zaman dış bağlantıları umursanmadan terörle mücadelede zaafiyetler gösterilmiştir. Tam bağımsız bir Türkiye'nin ancak emperyalistlerin maşası olan terör örgütleriyle kapsamlı ve siyasi çıkarları gözetmeden yapılacak bir mücadeleyle yaratılabileceği gerçeği ne yazık ki bugün dahi görmezden gelinmektedir. Mumcu'nun devlet gücünü elinde tutanların tarikatlarla çıkar ilişkileri kurmasının Türkiye'nin temel harcı olan laikliği bozacağına yönelik uyarıları da dikkate alınmamıştır. Ülkemiz, kanlı 15 Temmuz darbe girişimine rağmen "kandırılmaktan" usanmayan bir yönetimin, hala bürokrasiye tarikatlardan insan devşirdiği günlerden geçmektedir. Aradan geçen 27 yılda hala eserlerinin elden ele, fikirlerinin kulaktan kulağa geçiyor olması, Mumcu'nun katledilerek bile susturulamadığının ispatı olsa da, bu kara günlerde yokluğu ilk günkü gibi derin hissedilmektedir. Bugün Uğur Mumcu gibi gerçeğin anlatıcılarına ihtiyaç duyuyorsak, hakikati ortaya çıkartmaya uğraşırken yargı sopasıyla sindirilmeye çalışılan gazetecilere sahip çıkmamız şarttır. Katledilişinin 27. yılında büyük üstat Uğur Mumcu'yu saygı, özlem ve minnetle anıyor, izindeki gazetecilere "İyi ki varsınız. Yanınızdayız" diyoruz.” ifadeleri kullanıldı. Basın açıklası sonrasında ise Atatürkçü Düşünce Derneği Burhaniye şube başkanı Güler Akıncı da söz alarak, bu gün gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun katledilişinin 27 yılında değerli gazetecimizi anıyoruz. Ancak, bu güne kadar birleşe birleşe kazanacağız diyenler bu şekilde yola çıkanlar 24 Ocak Uğur Mumcu’yu anma günü ADD tarafından düzenlenen yürüyüş ve basın açıklasını aynı saate getirerek Ocak ayında öldürülen gazeteciler konulu alternatif basın açıklaması yapmasını, anma etkinliğine katılacak olan kitleyi birleştirip birleştirmediğini saygıdeğer yol arkadaşlarımızın takdirine bırakıyorum.” dedi. Haber ve fotoğraf: Şenol TORLAK

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

5 + 2 = ?