Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

RÜZGAR GİBİ GEÇTİ 2 NİSAN VE 71 YIL SABAHATTİN ALİ ÖZLEMİYLE

Bu haber 516 kere okunmuş. 10.04.2019 Çarsamba 07:25

“BEN KİTAP OKUMAYANLARI HİÇ SEVEMEDİM, YAZARSAM ÖLDÜRECEKLER DİYENLER BİLSİNLERKİ BEN YAZAMAZSAM GERÇEKTEN ÖLÜRÜM….. Sabahattin ALİ” Bir düşünün yıllarca doğum yılınız ve yaşadığınız topraklar (KIRKLARELİ-EDREMİT) Şaibeli bir ölüm ile yaşamını her fırsatta incelediğiniz, Eserlerini büyük bir zevkle okuduğunuz Bir Cumhuriyet Edebiyat dünyasının ilk Şehidi, Sabahattin ALİ’nin yaşam, eser ve şiirlerindeki satır arası duygularının mesajları, şiirlerinden şarkılarında devrimci olarak coşarken aslında ince bir sızıyı hissetmek, farklı bir bakış açısı ile gerçeklere harika hazırlanmış bir panel ile bilgilendirilmekte emeğinde Moderatör- Kaptan olan İlknur KAMALI, Uğur ve Murat BOSTANCIOĞLU kardeşler ve Panelist hocalarımıza binlerce teşekkürler. Nazım Hikmet’in gururla anlattığı arkadaşı, Türk edebiyatının ilki olan Sabahattin Ali eserlerinde Yaşadığı hayattan gözlemlerini, modern birey olarak, Şehirli, Köylü, Siyasi bireyler ve hapishane yaşamlarındaki fertlerin duygularında kadere bağlı acılar, arzular, para ve koltuğun kararlardaki ayrıcalığı. Bozuk düzene başkaldırmayı özgün bir şekilde kaleme alırken hepimiz kendimizi olay kahramanlarından biri veya ortamda gözlemci olarak hissetmiş olabiliriz ama ben en çok Hayatın en önemli bir manası olan SEVMEK duygusunu aşılamasını, insansız bir ortam olan dağlar ve doğa sevgisini, özgürlüğün huzurunu tanımlamasını, benimsedim. (Yaşar Kemal’in İnce Memet bu akımdan sonra gerçekleşmiştir.-Yılmaz Güney en çok etkilendiği yazar olarak filmlerine örnekler almıştır.) VENÜS Butik Hotel’in sıcak bir Salon ortamında Moderatör İlknur KAMALI’nın sunduğu, Müzik Alev TEKEOĞLU, Gitar İlkin KAZAN öğretim görevlileri, Mehmet NARLI, Elif ULU, Berna KAYA süper ekibiyle Sabahattin Aliyi ilk kez duygularının satır araları ve alt yazı yorumlarıyla tanımanın Mutluluğunu yaşadık.(Tabii bu arada Bostancıoğlu kardeşler, Edremit Ticaret Odası ve Venüs Butik Hotel beraberliği muhteşemdi.) Panelden algıladığımız konuları hissettiklerimizi harfler ile tanımlamak, Pırıltılı, aydınlık olarak aktarmakta ilk defa zorlanmaktayım. Bir konuya başlamadan önce en iyi bildiklerimizi yargılamanın yani sorgulamanın gerçeklere götürüşünü, Sabahattin ALİ’nin SİNOP CEZA EVİNDEKİ şiirlerindeki duygularını, (Acıyı doğuran şartları) Türkiye’mizdeki Köy Enstitülerinin aydınlanmadaki önemini, (sessizlik kültürünü) Saygın işlenmiş köylü karakterini ve köy zekasını, Siyasilerin önünde değil, Milli duyguların önünde eğilmenin, secde etmenin önemini, Hatalı düşünceler devlet büyüklerinden dahi olsa tepkiyi arka plansız duru bir anlatımla anlatmanın önemini, Vatan sevgisini, Masa başı yazar olarak değil halk arasında yaşayarak ağıt ve sızıları Romanlarında, Şiirlerinde, Marko paşa dergisinde bizlere aktarmıştır. (Aziz nesin onun izinden gitmiştir.) Türk edebiyatının özgür sesi Sabahattin Ali’nin eserlerini tekrar okurken yıllara meydan okuyan öykülerinin ne kadar güncel oluşunu ve satır aralarını Sevginin, Doğanın korkudan özgürleşmek olduğunu hissederek yaşayacağım… Acıların sebebi nedir, Nicin hapse giriş gerçek nedeni, Yazıları niçin başkaldırış olarak düşünüldü, Aynı dönemin Nazım Hikmeti, Dino niçin bu kadar hedef olmadı siyasilere, Şiirlerinde Kadınlara sitem gibi gözükürken sevgi ve anne duyguları arayışı nedir. Acılara niçin hedef olmaktan kurtulamayıp sevdiği vatanını terk etmeyi düşlerken acı sonu gerçekleşti ve bu konuda niçin esrarı halen çözülemedi?,... SABAHATTİN ALİYİ BİRAZCIK TANIMAK İSTEYENLERE: 25 Şubat 1907 de Edirne-Eğridere kazasında doğmuştur. Babası Piyade Yüzbaşı Cihangirli Selahattin Ali bey’in görevi nedeniyle İstanbul, Çanakkale ve Edremit’in çeşitli okullarında okumuş, Savaş yıllarının fakirlik günlerini yaşamış, sokak lambaları altında kitaplarını okumuş, Balıkesir öğretmen okulundan sonra, İstanbul öğretmen okulundan 1926 yılında mezun olmuştur. 2 yılda Almanya’ya giderek ek okumuştur. 1930 yılında yurda dönerek Almanca öğretmenliğine başlamıştır. Konya da okuduğu bir şiir de Atatürk’ü tenkit iddiasıyla bir yıl Sinop cezaevinde yatmıştır. Milli Eğitim Bakanlığının isteği doğrultusunda VARLIK dergisinde “Benin Aşkım” isimli şiiriyle Atatürk’e bağlılığını göstererek yeniden öğretmenlik yaşamına dönmüştür. (15 Ocak 1934) 16 Mayıs 1935 günü Aliye hanımla evlenmiş, 1936 da askere alınmış,1937 Eylül’ünde Kızı Filiz Ali dünyaya gelmiştir. Eşkişehir de yedek subaylık tamamlanınca 10 Aralık 1938 de Musiki Muallim Mektebinde Türkçe öğretmeni olarak göreve başlamıştır. 1944 yılında “İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN” romanıyla milliyetçi kesimin hedefi olmuş ve olaylı duruşmalardan beraat ettiği halde görevine geri dönememiş ve halk tepkileri devam etmiştir. 1945 yılından itibaren Gazeteci yaşamı başlamış, La Turpuie ve Yeni Dünya gazeteleri iktidarın kışkırtmasıyla kapatılınca yine işsiz kalmış ve Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz ile (Marko Paşa, Malum Paşa, Öküz paşa) gibi siyasi mizah dergileri çıkarmıştır. Milli şef İsmet Paşayı hedef aldığı iddiası dergiler kapatılmış ve 1948 de Paşa kapı cezaevinde üç ay yatmıştır. Cezaevinden sonra işsiz ve maddi zor günler başlamış, Pasaport alma yasağı sonucu Bulgaristan’a kaçak girmek için Ali Ertekin adlı bir ajan ile işbirliğinde KIRKLARELİ, ormanlarında şaibeli bir şekilde öldürülmüş. (2 Nisan 1948) Mezarı kesin olmamakla beraber o bölgede bir anıt kayanın altında yattığı benimsenerek ziyaretler ve anma günleri özellikle Kırklareli Cağdaş Yaşam derneğince bu bölgede törenler düzenlenmektedir. ESERLERİ: BESTELENEN ŞİİRLERİ: Melenkoli, Ben sana vurgunum, Yaşamak-hayat, Çakır, Çocuklar gibi, Dağlar, Benimsin diyemediğim, Geçmiyor günler, Aldırma gönül, Leylim Ley, Geçmiyor günler, Göklerde kartal gibiyim, Karayazı ,Bir yürek kaldı Avucunda…. ÖYKÜLER: Değirmen-1935 Kağnı—1936 Hanende Melek-1937 Ses-1937 Kağnı-Ses 1943 Yeni dünya-1943 Sırça köşk-1947 Kamyon 1948 ROMAN: Kuyucaklı Yusuf-İçimizdeki Şeytan-Kürk Mantolu Madonna. Haber ve fotoğraf: Haşmet DEMİRBİL

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

2 + 9 = ?