Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

GEÇMİŞ ANILARIN OBJELERİNİ GELECEĞE TAŞIYAN SANATÇI, GÜLSÜM AKDURAN

Bu haber 1041 kere okunmuş. 28.12.2018 Cuma 07:11

Sanatın tanımında, yaratıcılık ve hayal gücünün farklı tekniklerle dışa vurumu ve uygulanması diye düşünsek bile konunun ana merkezi (beyni) COŞKULAR ve Yaşamayı zevk alarak istemekle başlar. (Sanat dallarındaki Fotoğraf, Resim, Heykel, Müzik bu nedenle tercihlerimize girer.) Oysa bugün bir çok insan Fotoğraf veya Resim tabloları ile evlerini süslerken, mazilerinden hoşa gidecek bir anı ile bağlantı kurup bunu dostlarıyla paylaşmak mutlu olmak ister, İşte bu noktada hele maddi sorunları olmayan bir konumda iseniz aile büyüklerinizle anılara sahne olmuş objeler devreye girer. Sergiler, Defileler, Fuarlar derken birden duygularınız Trendi devreye girer, Beni yenile, gelecek kuşaklara taşı diye duygularınızda bir ses ile başa çıkamazsınız. O obje günün önemli bir zamanı “beni coşkulu emin ellere teslim et. geleceğe taşınmak istiyorum” deyişine artık sessiz kalamazsınız ve arayışlarınız başlamıştır. Tıpkı arabanızı bir servise verme güvencesi gibi, (Mekanik, Boya, Döşeme, Nakliye, Sigorta ve Garanti kapsamını düşünmemek gibi.) Emanet ettiğiniz obje evden çıkıp, yenilenmiş olarak eve girene kadar sizden zaman çalmasın ama geri dönüşüne gözünüzü kamaştırsın, (Tıpkı bir bayanın kuaföre giderken ve çıkışındaki fark gibi………………..) Bu duyguların ortaya çıkışını bütün ayrıntılarla açıklayabilmek ve objenizi emanet edebileceğiniz, Doğaçlama teknik sevgisi ve coşkuları olan emin bir el arayışı bilinç altınızı kemirmeye başlarken size doğru bir adres önermenin mutluluğunu “TAHTA BOYACISI-TASARIM” atölyesi ve tek kişilik usta Sanatçı Gülsüm Akduran’ı öneririm.

HAŞMET DEMİRBİL: Gülsüm Akduran, benim sizi benimsemem, doğum tarihi oğlumla aynı zaman ve burçlardan olduğumuz kadarıyla, sizi okuyucularımıza nasıl tanıtmamı istersiniz.?

GÜLSÜM AKDURAN: Aile köklerimiz Kapadokya olduğu halde ben 1974 yılında Almanya’da dünyaya gelmişim. Tahsil hayatım ve evlilik başlangıçlarım, kültürel arayışlarım yurt dışında gerçekleşti. 2000 yılında Edremit’e yerleştik. Eşim emekli subay (Nihat). 2 oğlumdan biri Makine mühendisi. Bu sene mastır yapıyor. Yavuzhan diğer oğlum Alperen Lise öğrenimine devam ediyor.(özel hayatımı yakın dostlarım biliyor, anlatmama gerek yok.)

HAŞMET DEMİRBİL: Sanatla uğraşanlar yıllardan beri ART Galeri kelimesini kullanım yarışındadırlar, siz çok mütevazi olarak mı Boyacı kelimesini seçtiniz. Özel bir anısı var mı.?

GÜLSÜM AKDURAN: Mavi Mutfak Tolga bey, 5’i bir yer de dostlarım; Hesna, Necva, Rukiye. Ebru, Birnur uzun zamandır bilgilerimi, coşkularımı yönlendirecek, bir atölye açmamı önerirken karşıma Ketaş’ın deposu boşaltılırken kesin karar vermek ve 5 can dostumla buralarını temizlerken babam kadar sevdiğim yaşlı Halil amcamın bir sohbeti ile kararlaştırdık. ”Kızım bu devirde dükkan açmak kadar devam ettirmek, emeğin kadar ismiyle de önemlidir (Neymiş o ART galeri ben anlamam çocukluğumda en çok zevkim Araba boyacılarını, yaptığı resimleri izlemekte geçti. Sende onlar gibi bal gibi tahta boyuyorsun, İsmin TAHTA BOYACISI olsun) diye duygularını o kadar samimi bir şekilde iletti ki, bende çok benimsedim, Sen çok yaşa Halil amca, yaşa ki senden çok şey öğrenelim, Eski yaşamın eşyalarını günümüze taşırken senin öykülerini de yaşıtın kuşakları anımsayalım.

HAŞMETDEMİRBİL: Sanata bakış görüşünü yorumlamak bizlere düşmez, Bence objeler günümüze dönmekle çok şey anlatıyorlardır. Fısıltısını dinlemeyi bilenlere. Canlandırdığın anılarda seni duygulandıran bir iki anıyı bizle paylaşabilir misin.?

GÜLSÜM AKDURAN: Televizyon dizilerini çok seviyorum. Özellikle Seksenler dizisi beni çok duygulandırırdı. Son yıllarda favorim Şahin Tepesi ve Çukur oldu. Özellikle Şahin tepesi için boyadığım bir Traktör ve Çukur için boyadığım bir orta sehpa beni ekranda görünce çok duygulandırmıştı. Fakat bu arada ÇAMLIBEL köyünün simgesi Ayşin arkadaşım için yaptığım dolap ve sehpa çalışmalarına fırsat bulup gidip karşılarında bir kahve yudumlayıp sohbet ederken de ayrı bir keyif duymaktayım.

HAŞMET DEMİRBİL: Anıları olan objeleri günümüze taşımak isteyen kişiler size nasıl ulaşıyor diye bir an için düşündüm. İnternet köşen ve el ilanları yeterli oluyor mu?

GÜLSÜM AKDURAN: Küçük bir işletmeyi Ticari bir gaye ile açmadım. Coşkularım için ve dostlarımla paylaşmak amaçlı oluyorsa, bir arkadaşın beğenisi ve fısıltı reklamları bence daha önemli oluyor. Dost isteklerin objelerini yerinde inceliyorum. İsteklerini net bir konumda benimseyince gerisi anahtar teslimi düşüncesiyle benim coşkularıma ve zamana kalıyor. Yaptığım işler yapacaklarımın teminatıdır. Bu nedenle Körfez Star Gazetesi Yönetimine, benimle röportaj yapacak kadar ilgi ve zaman ayırmasına teşekkür ederim. Sohbetimiz benim için mutlu bir anı oldu.

ÖZEL RÖPORTAJ: HAŞMET DEMİRBİL

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

2 + 8 = ?